Eskiden faal spor yaşamının sonuna gelen, ismi kulüpleriyle özdeşleşmiş önemli sporculara daha çok da futbolculara jübile yapılırdı. Uzun zamandır bunlara rastlamıyoruz.

Herhalde jübile’yi hak edecek sporcular artık yok, kalmadı.

Kelimenin anlamının yalnızca sporculara sabitlemek pek doğru olmayabilir.

Mesela siyasetçiler.

Siyasi yaşamları boyunca varlığı ile yokluğu fark edilmeden siyasi arenadan çekilenleri, unutulup gidenleri gördük. Ne yazık çokça gördük çokça duyduk.

Eğer işin teselli tarafı olacaksa, siyaseti bıraktıktan sonra ayrı bir gömlek giyerek deneyimleriyle ülkeye hizmet etmeye devam edenler, az kalmış olsalar bile yine de varlar. İyi ki de varlar.

19 Nisan 2024 tarihinde Kültür Park’ta İzmir Kitap fuarı açıldı, 28 Nisana kadar da devam edecek. ( Darısı Kasabanın Başına) 350 yayınevinin 50 kadar sahafın katıldığı fuarın bu seneki Onur konuğu yazarı Ahmet Ümit oldu.

Fuarın açılış kurdelesi kesilirken İzmir Büyükşehir Belediye Başkanının bir yanında kasaba sevdalısı, kasabanın öz evladı eski siyasetçi jübile’yi aklının ucundan bile geçirmeyen şimdinin saygın edebiyatçısı yazar Kemal Anadol vardı.

Fuar

Pankuş yayınlarından çıkan 2024 de ikinci baskısı yapılan “En Uzun Gün” kitabının imza gününde okuyucularıyla buluştu.

Fuar1

Fuar2

Jübile demişken, ben söylemedim kendisi söylemişti. Hatta asırlar sonra kasabaya gelen hali hazırda da Akkuyu’daki kuyunun başında yaşayan Deniz Kızına bile söz vermişti.

Bu benim son dönemim.

Şimdiye kadar girdiği seçimlerin sonuçlarını klasik hale getirdi.

Kasabadaki seçimlerde sonuç yine değişmedi tek bir yeneni, birçok yenileni oldu.

Hep böyle oluyor, yenen her zaman ortalarda olurken, yenilenler kısa bir zaman sonra kimse tarafından hatırlamıyor üç beş ay süren siyasi yaşamları, jübile yapmayı bile hak edemeden sona eriyor, varlıkları dahi unutuyor.

Gerçi meclisteki partileri dinlediğimiz zaman anlıyoruz ki bu seçimlerde de yine kaybeden olmamış!

2019 seçimlerinde yüzde 43,4 olan oy oranını 2024 seçimlerinde yüzde 35,4 oy oranına düşüren parti de yine 2019 da yüzde 7.31 olan oy oranını 2024 seçimlerinde yüzde 4.99 oranına düşüren parti de seçimi kaybetmemiş!

13 yıl partinin başında bulunup da tek bir seçim bile kazanamamış birisi bile her seçim sonrasında ortaya çıkıp kaybeden biz değiliz demedi mi?

Seçimler öncesinde hem genelde hem de kasaba özelinde söylenmişti.

Kaybedilecek bir beş yıl daha olamaz, olmamalı.

Eee oldu işte, o yıllar başladı!

Nasıl mı başladı?

Yenilmesini bekleyenlerin, o sene bu sene diyerek ellerini ovuşturanların çoğunluğunu oluşturduğu grupların, kucak dolusu çiçekleriyle tebrikleriyle, başarı temennisi ziyaretleriyle.

Her neyse.

İsterse, 40 yılı bulan siyasi yaşamının en rahat beş yılını yaşayabilir.

İsterse kasaba adına, kasaba ahalisi için yaşanabilir bir kasaba’yı yeniden ortaya çıkartabilir.

Önünde, gelecek kaygısı, oy kaygısı olmayan bir beş yıl var.

Ses ve görüntü kirliliğiyle, çekilmez trafik sorunuyla, kasabayı akıl almaz bahanelerle geleneklerinden uzaklaştırmak isteyenlerle (mesela yağlı direği yaptırmayanlarla, kasabanın havasını suyunu denizini kirletmekte engel tanımayanlarla) mücadelesini daha kararlılıkla yapabilir.

Kasabayı yok oraya kadar, olmadı tee şuraya kadar büyüteceğim siyasi söyleminden veya sevdasından vaz geçip, mevcudun iyileştirilmesine öncelik verebilir.

Binayı kaldırımı ağacı çayırı çimeni, görev verilen herkes yapabilir ekebilir sulayabilir.

Bol patırtılı gürültülü havai fişekli etkinliklere ayrılan zaman kadar,

Sanata,  kültüre akıl ve zaman ayırarak, sosyal yaşamı zenginleştirici kalıcı eserler ortaya çıkartılabilir.

Samimi olup içtenlikle isterse,

Kasabanın daha rahat yaşanabilir, sosyal yaşam zenginliği artmış bir kasaba haline dönmesine öncelik edebilir.

Kasabalı işte o zaman ona gerçek bir jübile yapacaktır.

Nuri ÖZTÜRK/ İZMİR