DÜZCE (AA) - ÖMER ÜRER - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Gölbaşı'ndaki Özel Harekat Daire Başkanlığına düzenlenen saldırıda şehit olan 3. Sınıf Emniyet Müdürü Ufuk Baysan'ın ailesi, acıyı ve gururu bir arada yaşıyor.

Düzce'de oturan baba Ramazan Baysan, AA muhabirine, oğlunun şehadet haberini almalarının üzerinden geçen 7 yılda, sürekli o ilk günkü acıyı yaşadıklarını söyledi.

Her geçen gün acısının katlanarak devam ettiğini anlatan Baysan, "Nereye gidersem gideyim, ne yaparsam yapayım bütün gün oğlum aklımdan çıkmıyor. Bu çok ağır bir şey. Bu durumu bilmeyene, yaşamayana abartı gelir. Bunu saygıyla karşılarım ama evlat yitirmenin acısını ancak evladını kaybeden bilir." dedi.

Baysan, Türkiye'nin FETÖ tarafından çok büyük ihanete uğradığını vurgulayarak, "Böyle bir ihanet aya gidip gelmek gibi. Vatanını koruyan polise, askere yukarıdan bomba gelecek de canını kaybedecek. İnsanın hiç aklına gelir mi? Bu genel savaş olabilir ama insanın kendi ülkesinde, korumaya çalıştığı yurdunda böyle ihanete uğraması yenilir yutulur bir durum değil." şeklinde konuştu.

- "Bunu yapanların ağır cezalar almasını ömrüm yeterse görürüm"

"Rüyada görsen 'Yok, böyle bir şey olamaz.' dersin geçersin." ifadesini kullanan Baysan, yaşanan bu ihanette, kimisi anne, kimisi baba, kimisi dede yaşına gelmiş 251 vatandaşın hayatını kaybettiğini anımsattı.

Baba Baysan, yaklaşık 3 bine yakın gazinin olduğuna değinerek, "Bu gazilerimiz kim bilir hangi şartlarda hayatlarını devam ettiriyor. Evet, devletimiz bize yardımcı oluyor ve şahsım olarak müteşekkirim ama bu gazilerimiz belki de her türlü aktiviteden, neşeden yoksun hayat sürüyor. Bunu ömür boyu taşıyor." dedi.

Darbe girişimine ilişkin suçluların halen yargılandığına işaret eden Baysan, şunları kaydetti:

İŞÇİLERE SÖZLEŞME BİLGİLENDİRMESİ İŞÇİLERE SÖZLEŞME BİLGİLENDİRMESİ

"Bunu yapanların ağır cezalar almasını ömrüm yeterse görürüm. Oğlum canı pahasına çok büyük badireler atlattı ama ayakta çıta gibi durdu ve mesleğine devam etti. Oğlumun yapacağı yanlış beni çok üzerdi. Oğlum ihanette olsaydı ben de onunla ölürdüm. Oğlum iki dönem Hakkari'de kaldı, halkı onu sevdi. Sanki oralıymış gibiydi."

Konuşmasında duygulanan anne Hanife Baysan da acısının asla dinmediğini dile getirerek, "Hiç konuşacak mecalim yok. Ne diyebilirim. Her şey meydanda ve içim yanıyor. Evlat acısı çok zor. İçimiz yandı." şeklinde konuştu.