*Türk Dil Kurumu sözlüğünde ‘sallamak’ sözcüğü “Düzenli biçimde aynı yönde hareket ettirmek- Sarsmak- Bir işi sürekli olarak ertelemek” ; Argo anlamı ise “Yalan söylemek- Uydurmak- Kafadan atmak” anlamlarındadır. Yazarın ‘sallarken’ sözcüğünü argo anlamıyla kullandığında tereddüt yoktur.

*

 

 

YÜKSEK KURUL KARAR


ŞİKÂYET EDEN  : Hakan AKTAR ([email protected])
ŞİKAYET EDİLEN : Ahmet HAKAN (COŞKUN) (Hürriyet Gazetesi GYY ve yazarı)
ŞİKAYET KONUSU         :
HÜRRİYET gazetesinin genel yayın yönetmeni ve aynı zamanda yazarı olan Ahmet Hakan Coşkun’un 23.12.2022 tarihinde yazdığı “Aman imam- hatiplilere dikkat et Gülşen” başlıklı köşe yazısında Basın Meslek İlkeleri’nin ihlal edildiği iddiasıyla şikâyette bulunulmuştur.
Şikâyetçi Hakan Aktar tarafından Basın Konseyi’ne 26.12.2022 tarihinde yapılanbaşvuruda, söz konusu yazıda topluma mal olmuş bir sanatçının tehdit edildiği ileri sürülmüştür. Gazetecinin, bir şarkıcıyı tehdit etmesinin meslek etiğine uygunolmadığı belirtilen başvuruda şu ifadelere yer verilmiştir:
“Bir köşe yazarı olarak topluma mal olmuş bir şarkıcıyı ‘tehditvari’ uyarmak, gazetecinin işi midir?
Ayrıca ‘sallarken’ sözcüğünü, hem ‘atıp tutarken’ hem de ‘popo sallarken’ anlamında kullandığını düşünüyorum.  Bu nedenlerle Basın Konseyi Ahmet Hakan’ı kınamalıdır.
Bu yazılanlar Basın Ahlakına sığmaz.
Gazeteci bir şarkıcıyı tehdit ederse, bu sizin 12 numaralı ilkenize aleyhte hareket
etmiş olur. “
Başvuruda şikâyet edilen yazar hakkında, Basın Meslek İlkeleri’ni ihlalden kınanması talep edilmiştir.
UZLAŞMA ÖNERİSİ        : 
Şikâyet başvurusu, şikâyet edilen Hürriyet gazetesi genel yayın yönetmeni ve yazarı
Ahmet Hakan Coşkun’a 30.12.2022 tarihinde PTT ile gönderilmiş ve ‘alındı’ belgeleri
gelmiştir. 
Şikâyet edilen, başvurudaki iddialara süresinde yanıt vermemiş ve taraflar arasında
uzlaşma sağlanamamıştır.
 

GENEL SEKRETERLİK GÖRÜŞÜ     : 
Şikâyet edilen “Aman imam- hatiplilere dikkat et Gülşen” başlıklı köşe yazısı, Hürriyet gazetesinde 23.12.2022 tarihinde yayınlanmıştır. Gazetenin genel yayın yönetmeni ve yazarı Ahmet Hakan (Coşkun), aynı gün farklı konuları işlediği köşesinde parçalı yazılarından ilkini, şarkıcı Gülşen Bayraktar Çolakoğlu’na ayırmıştır. Yazar, imam- hatiplilerle ilgili yaptığı bir espri nedeniyle başı derde giren şarkıcı Gülşen’in, yeniden sahnelere döndüğüne atıfta bulunarak şu ifadelere yer vermiştir:
“Gülşen’in yeniden sahnelere dönmesi, hayatın yeniden olağan akışına dönmesi gibi
bir şey.
Biraz saygısızca olsa da yaşandı bitti her şey.
Artık her şey normale döndü yani.
Kuşlar uçuyor, vapurlar yüzüyor ve Gülşen sahnelerde şarkılarını söylüyor.
Aman ne güzel! Aman ne iyi.
Sahnelere yeniden dönmesini memnuniyetle karşıladığım Gülşen, bir iddiaya göre
sahne aldığı mekanda şöyle demiş:
‘Aranızda emniyetten kimse var mı?’
Güzel espri. Şahane mizah.
Gülümsedim tabi.
Fakat, Gülşen’i uyarıyorum.
O mekanda emniyetten kimse olmaz. Ama mutlaka bir imam- hatipli olur. İmam- hatipliler artık hiç olmayacak yerlerde olabiliyor Gülşen. Onlara sallarken üç kere düşünsen iyi edersin.”
Şarkıcı Gülşen, geçen yıl nisan ayındaki konserinde, ekip arkadaşına yönelik “İmam hatipte okumuş daha önce kendisi, sapkınlığı oradan gelmiyor” esprisi yapmış; bu sözler 4 ay sonra gündeme getirilip sosyal medyadan hedef gösterilince hakkında soruşturma açılarak gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır. Avukatının itirazı üzerine ev hapsi kararıyla cezaevinden tahliye edilen şarkıcının, İstanbul 11’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama’ suçlamasıyla 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanması devam etmektedir.
Yaşadığı bu olay nedeniyle konserlerini iptal eden şarkıcının, yılbaşı öncesi bir şirketin gecesinde sahneye çıktığı ve izleyenlere “Aranızda emniyetten kimse var mı?
Ona göre dikkatli konuşayım” dediği basında yer almıştır. Konuyu 23.12.2022 tarihinde “Aman imam- hatiplilere dikkat et Gülşen” başlıklı yazıyla köşesine taşıyan yazar, aradan 4 gün geçtikten sonra 27 Aralık 2022 tarihinde “Gülşen’in İzmir Konseri” başlıklı bir yazı daha yayınlamıştır. Şarkıcının yılbaşı gecesi İzmir’de konser vereceğinden söz eden yazar, “Tek kaygım şu. Bu konser Gülşen’i ‘politik bir figür’ haline dönüştürür mü? Aman dönüştürmesin. Ben, Tarkan’ın da Gülşen’in de siyaset üstü sanatçılar olarak kalmasını arzu ediyorum” görüşünü açıklamıştır. Bu yazı da medyada polemik konusu olmuştur.
Şikâyet edilen yazar, şarkıcı Gülşen’i kendi mizah anlayışı ve yeteneği ölçüsünde yazı konusu yapmış, eleştiri ve ifade özgürlüğünü kullanmıştır. Şikâyetçi de yazarın şarkıcıya yönelik “İmam- hatipliler artık hiç olmayacak yerlerde olabiliyor Gülşen. Onlara sallarken üç kere düşünsen iyi edersin” ifadelerinin tehdit içerdiği; ‘sallarken’ sözcüğünün de hakaret ve aşağılama olduğunu ileri sürmüştür.
Türk Dil Kurumu sözlüğünde ‘sallamak’ sözcüğü “Düzenli biçimde aynı yönde hareket ettirmek- Sarsmak- Bir işi sürekli olarak ertelemek” ; Argo anlamı ise “Yalan söylemek- Uydurmak- Kafadan atmak” anlamlarındadır. Yazarın ‘sallarken’ sözcüğünü argo anlamıyla kullandığında tereddüt yoktur. Köşe yazısı bir bütün olarak ele alındığında, mizah görünümü altında argo ve kaba ifade kullanıldığı; şarkıcı hakkında toplumda olumsuz algı oluşturmak amacına yönelik olduğu açıktır. Şikâyet edilen haber değil, köşe yazısıdır. ‘Objektiflik’ başta olmak üzere haberdeki aranan ölçütlere uygun olması koşulu aranmaz. Köşe yazıları, yazarın serbestçe görüşünü dile getirdiği, yorum yaptığı ve kanaat bildirdiği yazılardır. Yazar, yazılarında ele aldığı konuyu dilediği gibi yorumlama, kanat açıklama, sert ve sarsıcı eleştiride bulunma ve hatta taraflı olma özgürlüğüne sahiptir. Şikâyet edilen yazarın ‘taraflı’ olduğu algısı yaygındır.
Gazetecinin taraflı olmasının meslek etiği ile bağdaşıp bağdaşmadığı elbette tartışılabilir. Ancak, Basın Konseyi’nin 16 maddelik Basın Meslek İlkeleri’nde, gazetecilerin tarafgir olmasını; haberlerinde/ yazılarında argo ve kaba ifadeler kullanmasını doğrudan etik ihlali sayan ve yaptırım öngören bir madde bulunmamaktadır. Yüksek Kurul, bu yönde henüz bir ilke kararı da almamıştır.
Açıklanan bu nedenlerle şikâyet edilen “Aman imam- hatiplilere dikkat et Gülşen” başlıklı köşe yazısının eleştiri ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğu ve etik ihlali  oluşmadığı kabullenilmelidir. Şikâyet edilen hakkındaki başvuruda ‘şikâyetin yersizliği’ kararı alınmasını öneririz.
 

YÜKSEK KURUL DEĞERLENDİRMESİ :
Basın Konseyi Yüksek Kurulu’nun 18.01.2023 tarihinde yaptığı toplantıda şikâyet başvurusunu görüşmüştür. Genel Sekreterlik raporunun sunumunun ardından dosyanın müzakeresine geçilmiş ve üyeler, şikâyete konu yazıda etik ihlali olup olmadığı konusunda farklı görüş bildirmiştir.
Etik ihlali olduğu görüşünü savunan üyeler, şikâyet edilen köşe yazısında Basın  Meslek İlkeleri ihlal edilmediği ve şikâyetin yersizliği kararı alınması yönündeki Genel Sekreter önerisinin isabetli olmadığını dile getirmiştir. Yazıdaki “uyarıyorum” sözcüğü ve “üç kere düşünsen iyi edersin” ifadesinin kullanıldığına dikkat çeken üyeler, yazarın hedef aldığı şarkıcıyı tehdit ettiğini ve ayrımcılık yaptığını savunmuştur. Bu görüşteki üyeler, başvuruda her ne kadar 12’nci maddenin ihlalinden söz edilse de şikâyet edilen yazıda 13’üncü madde ihlalinin söz konusu olduğunu ve şikayet edilen yazar hakkında bu maddeyi ihlalden karar alınmasını talep etmiştir.
Yüksek Kurulda çoğunluk ise şikâyet edilen köşe yazısında etik ihlali olmadığı görüşünü savunmuştur. Şikâyet edilenin, genelde mizahi üslup kullanan bir yazar olduğunu ve bu yazısının da ironi (alay) içerdiğini vurgulayan üyeler, etik denetim yapılırken cımbızlanan bir ifadenin değil, yazının bağlamından kopartılmadan bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini; Yüksek Kurul’un görevinin eleştiri ve ifade özgürlüğünü en geniş anlamıyla savunmak olduğunu dile getirmiştir. Bu görüşteki üyeler, şikâyet edilen yazarın yazıda adı geçen şarkıcıya yönelik bir tehditte bulunmadığını; daha önce sorun yaşamasına neden olan sözleri tekrarlasa ‘yine bir imam-hatipliye yakalanıp başının derde girebileceğini’ mizahi bir üslupla hatırlattığını savunmuştur. Bazı üyeler, köşe yazısında etik ihlali olmadığı ve şikâyetin yersizliği kararı alınmasını önerisine katılmakla birlikte, Genel Sekreterin raporundaki yazarın ‘taraflı’ olduğu ve hakkında konu dışında yapılan değerlendirmelerin rapordan çıkarılmasını talep etmiştir. Ancak bu talep oylanmadığından bir sonuca varılamamıştır.
 

SONUÇ :Müzakerenin tamamlanmasının ardından oylamaya geçilmiştir. Şikâyet edilen köşe yazısında Basın Meslek İlkeleri’nin ihlal edilmediğini OY ÇOKLUĞU ile saptayan Yüksek Kurul, şikâyet edilen hakkında yine OY ÇOKLUĞU ile ‘ŞİKÂYETİN YERSİZLİĞİ’ kararı almıştır.
Sonuç olarak, şikâyet edilen Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve yazarı Ahmet Hakan (Coşkun) hakkındaki başvuruda OY ÇOKLUĞU ile ŞİKÂYETİN YERSİZLİĞİ kararı verilmiştir.