Yavuz hırsız!

Utanır mı hiç?

Hatta! Soyduğu Evin sahibine bile baskın çıkıverir.

Şaşırırsın, “hırsız kim?” sorusuna yanıt ararken.

Bu nedenle derler ki, aman dikkat et, yavuz hırsızın baskı ve baskınlarından uzak dur!

Yani! Yavuz hırsızlar her zaman baskın çıkar ki, insana feleğini şaşırtır.

Allah korusun!

Evlerden, sokaklardan, işyerlerinden, arkadaş topluluklarından, siyasetten, ekonomiden uzak olsun.

*

Yavuz hırsız armudu yer.

Armudu öyle yer ki, sapını bile bırakmaz.

Bir güzel hazmettikten sonra da, hemen yanındakine “benim armudumu yedi hırsız” diye başlar bağırmaya.

Yıkar ortalığı.

Şaşkınlık içinde, “ne oluyor, şaka mı? Bütün bunlar?” diye sorgulamaya bile fırsatın da olmaz!

Hırsızların en yavuzları car car bağırarak ortalığı yıkıp mağdur edebiyatı silahını da kullanarak itibar hırsızlığı yapmıştır çünkü.

Elini bile sürmediğin armudun faturasını öde bakalım şimdi?

Olayı dışarıdan görenler de, yavuz hırsızın yaygarasına kapılarak basarlar mı yargısız infazı.

Hoptirinom, tiri tirinom!

*

Hem çalıp, hem de soyuldum diye bağıranların yarattığı atmosfer her dünyada –ne yazık ki- mevcuttur.

Siyasi dünyada ise daha çoktur.

Hak yemek alışkanlığında, inandığı görüş ve düşünceye tüm varlığıyla hizmet edenler nedense yavuz hırsızların arsızca baskın çıkmalarından dolayı, sonuçta çırak çıkarlar.

Emekçi maraba, emeksiz çuhada!

O çuha hırsızlığın örtüsü.

Safahat.

Zevk-ü sefa!

*

Her çok bağırana inanmamak gerek.

Aman dikkat yavuz hırsız olabilir.

Her haltı yer ve o halt içinde gezinmeyenleri de “bu çaldı bu yedi” diye iftiraları ile boğarlar.

Süzmeli.

İyi gözlemlemek ve öğrenmeli..

Çok yönlü de dinlemeli.

Ki, hırsızlık alışkanlığını sürdürenlerin malum ve bilinen tuzağına düşenlerden olunmamalı.

*

Allah hepimizi her ortamda ve dünyada yavuz hırsız ve hırsızlardan korusun.

Çünkü!

Bu hırsız takımı her b…. yerler ve sonra da yedikleri b… bu yedi diye yüzleri de kızarmadan başkalarının üzerine atıverirler.

Yapışır!

Temizleyemezsin.

İsyanını da duyan olmaz!

Aman dikkat!

Ortalık yavuz hırsız dolu.

*

Sahi bu armudun sapı nerede?