Bilenler bilir Kdz. Ereğli’deki Kızılcapınar Barajını besleyen Kurtlar Suyu’nun Ereğli halkından habersiz 3 km lik tünel ile Ulutan Barajı’na akıtılması olayını.

O hırsızlık olayını biz yazdık.

Kurtlar Suyu’nu “Doğanlı Suyu” diye tanıtıp Zonguldak’ın su sorununu çözdüğünü iddia etti o denemin anlı ve şanlı siyasetçileri.

Oysa çalınan su Ereğli’nin idi.

Zonguldak’ın su sorununu çözmek için Kızılcapınar Barajı’nı besleyen Kurtlar Suyunu çalanları bildikçe, bu baraj ile ilgili yapılan her şeye kuşku ile bakıyorum.

İşte yeni bir örnek daha.

Kızılcapınar Baraj Gölü Havzası Koruma Planı hazırlanmasına yönelik 1. Havza toplantısı Kdz. Ereğli’de yapılmış.

Yapılmış diyorum çünkü basının konudan haberi yok!

Haberimiz çevre ile ilgili bazı platformlar ile belediyenin sosyal medyada paylaştığı iletiden öğrendik.

İşe bakar mısınız?

İstanbul’dan bir firmaya ihale yapılmış. O firma aylardır Ereğli’de çalışma yapıyormuş ve bir otelde tanıtım toplantısı düzenlenmiş.

Niye otel?

**

Bu toplantının amacı Kdz. Ereğli halkı ve Erdemir’e içme-kullanma suyu sağlayan Kızılcapınar Baraj Gölü’nün ve gölü besleyen yerüstü ve yer altı su kaynaklarının korunmasıymış.

Şahane.

Alkış.

Devamı var “amaç” bölümünün. Belediyenin paylaşımından öğrenelim.

*Havzanın karakteristik özelliklerinin bilimsel çalışmalar ile değerlendirilerek, koruma alanlarının belirlenmesi,

*Havzanın su kalitesi ve miktarının havza bazında korunması ve iyileştirilmesi için sosyal, ekonomik, fiziki, jeolojik, hidrojeolojik, hidrolojik, hidromorfolojik, ekolojik ve kimyasal özelliklerinin bilimsel verilere dayalı olarak tespit edilerek Koruma Planı Projesi hazırlanmasının çalışmasının yapılması,

*Havzada yapılacak değerlendirme ve uygulama çalışmaları sonucunda ortaya çıkacak özel hükümler ve mevcut durum tespit edilerek mevcut durumun gelecekteki muhtemel olumsuz etkilerinin azaltılması ve havzada yapılan çalışmalar ile su kalitesinin iyileştirilerek havzanın korunması.

Bir alkış daha.

AMA!!!!

Öncelikle böyle bir projeyi Ereğli’de hazırlayacak firma yok mu?

Bölgeyi bilmeyen mi var? Baraj ve çevresindeki köyleri tanımak ve anlatmak yöre insanı ve yerel firmalar açısından daha kolay. Çünkü o köylerde, ya bir yakını ya da arkadaşı ve dostu vardır ki, her türlü bilgiye ulaşmak çok kolaydır.

Ki, yerel bir firma konuyu üstünkörü ve sadece para kazanmak için yapmaz/yapamaz.

Peki o toplantıda İstanbullu firma herhangi bir araştırma sonucu ortaya koymuş mu?

Araştırmama göre böyle bir sunum da yok.

Baraj ve çevresinde barajı korumak açısından alınacak önlemlere kimse bir şey demez, hatta çok geç bile kalınmıştır.

Ki o baraj hizmete girdiğinde o bölgenin tüm yaşamını değiştireceğini, ilçenin sosyal hayatına da renk katacağına dönük bir çok görüşte yayımlandı, biz de yayımladık.

Ah o senelerin bir dili olsa.

Hele hele Kurtlar Suyu’nun çalınması hikayesi ise başlı başına olaydır. Biz haberi yazınca ortalık ayağa kalktı ama sonra tıs.

Çünkü, o çalınan suyun Beycuma tarafından geldiğini iddia ederek, “Bu su Ereğli’nin suyu değil” bile diyen olmuştu.

Oysa ki baraj, tüm bu su kaynaklarının hesabı kitabı yapılarak inşa edilmiş, Erdemir’de bu baraj üzerine yapacağı elektrik santralını bu su gücüne göre projelendirmişti. Su çalındığında Erdemir de santral projesini revize etmek durumunda kaldı.

Şunu söylemek istiyorum sevgili okurlar.

Ereğli’nin uzun yıllardır sahibi yok.

Birinci sebep elbette ki Ereğli’dir.

Suyu çalınırken bile tek ses çıkaramayan, 8 senedir kampüse tek çivi bile çakılmaması karşısında suskun kalan Ereğli’nin elbette baraj projelerini de gelip birileri yapar ve gider.

Ayakta uyamaya devam.