20 Şubat Pazar günü şair, Çevirmen, Gazeteci Ülkü Tamer’in doğum günüydü. Yolu Babıali’ye düşmüş güzel insanlardan biriydi. Geniş kültür dağarı ve hep gülümseyen yüzüyle belleklerimize kazıdığımız değerlerimizden biriydi. Tamer’in şiirleri kadar Gaziantep’te geçen çocukluğunu, sinema sevdasını anlattığı anılarını okumaktan büyük keyif alırdım. Kimi anılarıyla kendi çocukluğum arasında koşutluklar kurardım. Dergicilikte, gazetecilikte nitelikli çocuk yayınlarına yaptığı katkıyla Babıali’nin önemli bir şansıydı Ülkü Tamer. Tanışıklığımız vardı ama yakın bir dostluğumuz olamadı. Bu durum sanıyorum daha çok ayrı mekanlarda çalışıyor olmamızdan kaynaklanıyordu. Ülkü Tamer’i yeterince tanımayan birine anlatmaya kalksam ‘İçindeki çocuğu hiç yitirmeyen’ insan olarak tanımlayabilirim.

Baharın müjdecisi günler yavaş yavaş geliyor. Havalar ısınmaya başladı. Ağaçlarda tomurcuklar patladı patlayacak. Bahar çiçekleriyle dolacak etrafımız. İçimizdeki bütün sıkıntıları ardımızda bırakmanın yollarını aramalıyız. Doğaya, birbirimize gülümsemeli, içimizdeki sevgiyi çoğaltmalıyız. Becerebilir miyiz? Neden olmasın. İstemek, inanmak yarı yapmaktır der eski ustalarımız.

Bunları söylerken insanın insana yaptığı kötülükleri, kıyımları görmezden gelelim demiyorum elbette. Siyaset arenasında dönen dolapları, emek insanlarına patronların, şirketlerin yaptıkları zulmü ıskalayalım da demiyorum. Sadece baharın yüreğimizdeki direnci daha da güçlendirebileceğine olan inancımı anlatmak istiyorum. Çünkü ilkbahar bir arınma mevsimidir. Kendimizle yüzleşme zamanıdır. Yalanlara, talanlara karşı durma zamanıdır. Gezegeni güzel insanlarıyla birlikte kucaklamak, ağaca, kuşa börtü böceğe bir merhaba demek zamanıdır. Sevginin, aşkın da zamanıdır.

Ülkü Tamer’le başladık. Yine onun güzel dizeleriyle örülü bir şiiriyle sonlayalım yazıyı. “Ben Sana Teşekkür Ederim”

Ben sana teşekkür ederim, beni sen öptün,
Ben uyurken benim alnımdan beni sen öptün;
Serinlik vurdu korulara, canlandı serçelerim;
Sen mavi bir tilkiydin, binmiştin mavi ata,
Ben belki dün ölmüştüm, belki de geçen hafta.

Sen bana çok güzeldin, senin ayakların da.