nee

Türkiye’nin “Joan Baez”i olarak gösterilen Ünlü Besteci, şarkıcı ve ressam Aysun Timurcanın Kandilli  doğumlu olduğunu biliyor musunuz? Kdz. Ereğli Kandilli arasında işletmeye alınan demiryolunun Armutçuk’taki (Kandilli) istasyon şefinin kızıdır Aysun Timurcan,  Sabahat ve Nâsır Timurcan’an kızı. 1954 yılımda Kandilli’ye atanan İstasyon Şefi Nâsır Timurcan 1969 yılına kadar Kandlli’deki görevi döneminde üç çocuk sahibi olmuş. Besteleri ve şarkılarının dışında resim sanatı ile de kendinden söz ettiren Aysun Timurcan’un yirminin üstünde sergisi de sanatseverlerle buluşmuş. Doğduğu topraklara alan gönül bağını hiç unutmayan/unutamayan Aysun Timurcan’ın sayısız besteleri arasında Madenci şarkısı bir çok sanatçı tarafından da okunmuştur. 7 Mart 1983 yılında TTK Armutçuk Müessesesinde yaşanan ve 103 madencinin yaşamını yitirdiği grizu faciası için yazılan bu şarkısı unutulmazlar arasındadır. Şarkı “Benim sevdiğim yârim Zonguldak’ta madenci” sözleriyle başlar. Aysun Timurcan ile toplulukları Grup Dost Yürek’te birlikte sanat yaptığı arkadaşları Dilara Elagözlü, Nesrin Bacak ve Özlem Pektaş ile birlikte Ereğli’de Kent Müzesini gezerken görüştük ve söyleşi yaptık.

Kandilli denilince aklınıza ne geliyor sorumuzu  “Kırmızı toprak” diye yanıtlayan Aysun Timurcan, Kandilli’deki o eski DDY istasyonunun bulunduğu alanda konser vermeyi çok istediğine de vurgu yapan söyleşimizde sorularımızı şöyle yanıtladı:

Aysun Hanım merhabalar, siz Kandillili ben Kandillili. Kandilli Cumhuriyetindeniz. Siz Kandilli’de İstasyon Şefinin kızısınız.

-          Evet.

MURTAZA'DA EV YANGINI MURTAZA'DA EV YANGINI

Murat’ın kız kardeşisiniz.

-          Bir abimiz daha var Ahmet Timurcan hepimiz o bölgenin çocuklarıyız.

Kandilli başında okudunuz mu?

-          Hayır, okumadım ben Kandilli doğumluyum Armutçuk’ta dünyaya geldim daha doğrusu hayat tomurcuklarım Armutçuk’ta başladı 67 doğumluyum. 69’da Karadeniz Ereğli’ye taşındık. Ama Kandilli ile olan bağım hiç kopmadı çünkü cumartesi pazarları mutlaka Kandilli’ye giderdik. Ben 13 yaşıma kadar babamın yaşadığı süre boyunca Kandilli’ye her zaman gittim. O bölge ime bağımız kopmadı bu anlamda.

Peki, Kandilli denince ilk aklınıza gelen ne oluyor? Hatırladığınız bir şey var mı?

-          Kırmızı toprak. O toprağın rengini asla unutamıyorum. Kandilli’ye giderken yamaçlardaki topraklar. Aşağı Kandilli Varagele doğru giderken o dar yoldaki o kırmızı toprakların rengini ben hiç unutamıyorum. O toprağın rengi beni çok etkiledi bu yüzden mercan kırmızısı kiremit kırmızısı renkleri hep sevdim. Çünkü Kandilli benim belki de genetiğime işlenmiş bütün verilerini aldığımı düşünüyorum. Ağaçlar özellikle büyük ağaçlar ve ilk başlarda o çok korkutan büyük dalgalı Kandilli denizi, varagel.

Yakın zamanda gittiniz mi?

-          Gittim 4 sene önce gittim.

Ne gördünüz?

-          Boşluk. Bir şehrin yok oluşunu bir kültürün yok oluşunu bir düşünce yapısının yok oluşunu insanların kayboluşunu gördüm yani. Maalesef hurafelerle çevrildiğimizi gördüm ve o bölgede çok büyük göçüklerin olduğunu gördüm. Madenden dolayı değil kültürel yapıdan dolayı.

Peki, Kandilli’de bir konser falan düşünür müsünüz?

-          Benim zaten hayalim. Özellikle doğduğum ev Armutçuk’ta tren istasyonu.

Bir tek sağlam o bina kaldı. Devlet Demir Yollarından.

-          Ben hala yaşıyorum o ev yaşadığı sürece ben de yaşıyorum.

Biz şimdi o demir yolundan trenle iner oradan yokuştan çıkardık. Rat Mahallesinde oturuyorduk biz de.

-          Benim hayalim o binanın bir kültür merkezi haline gelmesi. Çocukluğumdan beri çünkü 2 daire yan yanadır. Fakat içeri giremedik çok perişandı karman çormandı . Bir de yaşayan birileri vardı içeride. Sokakta kalan kimseler işgal etmiş orayı. Bunu kimse inanmıyor ama ben o binanın merdivenlerinden koştuğumu hatırlıyorum. Abimlerin sünnet törenini hatırlıyorum. Kandilli gerçekten hafızamda var ama en çok da dalgaları var. O dalgaları bugün hayatıma çok yansıtır şarkılarımda da var. Hayat bir deniz kocaman bir deniz işte, Denize benzer hepsi içinde yani. Temelim Kandilli Armutçuk. Zonguldak diyemeyeceğim ama Armutçuk.

-          Kandilli’de ki son dönemlerde gerçekten büyük bir erozyon var çok can yakıyor. Kültürel göçük diyelim biz buna.

Biz gazeteciler olarak da çok uğraştık. Ereğli’de Devlet Demir Yolları Tamirhanesi vardı en son o kurtaralım orayı müze yapalım dedik onu da yıktılar.

-          İkinci istasyonun müze yapılmasını ben çok istedim onu da yıktılar. Biliyorsunuz Ereğli İstasyonu ile Armutçuk İstasyonu Türkiye genelinde gelir getiren gelir seviyesi en yüksek olan birinci istasyon Armutçuk ikincisi Ereğli İstasyonuydu. Yani bölge aslında kömürle çevrili ama şimdi termik santrallere karşıyız Çatalağzı ışık veren ilk santral olduğu zaman bilmiyorduk zararlı olduğunu ama belli bir kültürel yapıyı da onlar sağladı. Çünkü o santrali Fransızlar, İngilizler o dönem hatta Cumhuriyet öncesi oluşan bir yerleşim durumları var. Ve bu süreçte çalışmışlar sonra biriyle karşılaştım ben Akbelen Ormanlarına gittiğimiz de o Catalağzı termik santralde çalışmış emekli bir arkadaşımızın kızıyla tanıştım.

Kandilli’de termik santral olduğunu biliyor musunuz?

-          Bunu bilmiyordum.

Aşağı Kandilli’de tünelden geçiyorduk varagelin dibinden sağ tarafa doğru orada esas termik santral var.

-          Bunu ben ilk defa öğreniyorum.

Ereğli’de elektrik yokken Kandilli’de elektrik vardı.

-          Ben Zonguldak Çatalağzı Işıkveren bölgesinden elektriğin verildiğini biliyorum çünkü neden babamlardan gelen bir bilgiydi. Babamların annemler evlendiğinde 47’de yani bu bilgi benim için ilk oldu.

1929’da Kandilli’de elektrik var Ereğli’ye elektrik 1933’te geldi. Ereğli’ye de jeneratör olarak geldi kademeli veriliyordu o da Zonguldak’tan sökülen bir jeneratör geldi Ereğli’ye. Kandilli’de termik santral vardı.

-          Bu bilgiyi ben sizden öğreniyorum şimdi. Bu da trajikomik bir durum oluşturmadı mı? Termik santrallere karşı duran ben böyle bir merkezin içinde doğduğum bir yerde termik santral olduğunu duymam çok şaşırttı beni.

Ama biz bilmiyorduk termik santrallerin çevreye verdiği zararları falan bilmiyorduk. Hatta bir ara Kandilli Armutçuk Müessesini kapatmaya kalkıştıkları zaman ya kapatmayın Kandilli’ye termik santral kurun orada ki kömürün yakın diye haber yaptık biz. Sonradan utanıyoruz tabi ki bu haberlerden dolayı ama ne yazık ki gerçek Kandilli’nin o üretimi sağlamasıydı.

-          Şimdi şöyle bir ikilem var. Bunu Akbelen de gördük maden ocakları açmak için bütün orman ciddi bir alan kömür çıkarmak için ormanlar katledildi şimdi benim madenci şarkım var biliyorsunuz 83 yılındaki Armutçuk Grizusu için yaptığım şarkı. 85 yılında besteledim ben onu o göçükte benim Kestaneci köyünde çalışan işçiler Kadıtarlasında çalışan işçiler evimizin önünden geçerlerdi ben onların ayak seslerini bilirim ben onların trene bindiklerini bilirim o süreci bildiğim için ben madenciyi 85’te besteledim Zonguldaklı Madenci olarak ama o ağıt aslında Armutçuk içindi bu şarkıyı dün akşam Kandilli için söyledik gerçekten çok istiyorum vesile olursanız da buna çok mutlu olurum.

WhatsApp Image 2023-12-04 at 12.36.42

Aysun Timurcan Kdz. Ereğli'de yaşamını sürdüren Erdemir emeklisi Ağabeyi Murat Tumurcan ile özlem giderdi.