Önay Alpago aradı telefonla  “Suat’ı ziyaret etmek istiyorum, beraber gider miyiz?” diye aradığında, “eski değil eskimeyen dostlar/dostluk” adına çok mutlu oldum.
Önay Hanım Ünal Çiftçi ile geldi gazete merkezimize. Burada buluşup Ömerli’deki Kaynarca Konutları’na gittik beraberce.
Eski patronum Suat ve eşi büyük mutlulukla açtılar evlerinin kapısını Alpago’ya.
Yıllar sonra…
Evet yıllar sonra da olsa, yine eski dostların birbirlerini araması, sorması ve ziyaret etmesinin coşkusu sarıverdi o dört duvarı.
Dört duvar.
Suat çok yalnız.
Onca yıl devam eden sağlık problemlerinin ardından adeta inzivaya çekildi şehrin dışında sayılan Kaynarca’daki kiralık evinde.
Çarşıya gelip gitmek zor.
Kanunları takmayan, belediye meclisinin kararına hiç uymayan halk otobüsleri engellileri ücretsiz taşımıyor ki.
Para para para.
Bir emekli maaşı ile nasıl geçineceksin ki.
Hele bir de kiralık evde oturuyorsan.
Bu nedenle yalnızlık çekiyor Suat kardeşim.
O dört duvarın ah bir dili olsa, olabilse…

Önay Alpago ışık gibi doğdu Suat Eser’in yalnızlık çektiği dünyasının içine o zamanki gülümseyişi ile.
Gözlerin sevgiyle ve dostlukla parıldadığı ortama tanık olanlardan biriydim ben de o anda Ünal Çiftçi ağabeyle.
Dostluğu dostça paylaşmanın o manevi hazzının kokusu yayıldı çay bardağından misler gibi.
Herşey o anda orada.
O anda.
Eski yılların nostaljisi eserken gönüllerde, yılların yıpratamadığı güzelliklerin sıcaklığı ile konuştu iki eski dost.
Suat, sağlık  problemlerinin akışından kesitler sunduktan sonra Önay Hanım bir önceki Ereğli ziyaretinde de kendisine çok uğramak istediğini vurguladı. “O gün gelemedim Suat ama bugün geldim” dedi sanki bir eksikliği yerine getirmenin rahatlığıyla.
Ünal Çiftçi anlattı ara sıcak servisi yaptıkça, konuştular birlikte bolca.
Ben de fotoğraflarını çekip ölümsüzleştirdim bu ziyaretin coşkusunu dostlarımla.
Sevindiler, sevindim.
Dostluğun erdemine tanık olmanın gururunu paylaştım,  dostlarımın şiirler gibi havada uçuşan muhabbetini  izledikçe. 
Anılara daldım.
Gittim çok gerilere.
O yıllar ve bugün.
Siyaset.
Gazetecilik ve dostluk.
Bir de geride kalan yıllar.

Suat Eser yalnızlık çekiyor dostlar Kaynarca’da.
İki dirhem dostlukla gidin ziyaretine.
Çay var.
Söz var.
Dostluk var.
Paylaştıkça çoğalan sevgi yeter size.
Bir saat, iki saat..
Veya sadece beş dakika.
O bile yeter.
Gidin ve bir çayını için.
Dostça.
Dostukla…