Seçim vaatlerini sıralayarak oy çalma peşindekilere seslenelim mi “el insaf” diye.

Gerçekten de öyle.

Sallayan sallayana!

Diyorlar ki:

Beleş süt dağıtacağım diyen de var, bedava ulaşımdan söz eden de!

Belediye işçilerinin gözüne girmek için maaşlardan farklardan söz eden de!

Suya indirimi bile konuşanı gördük.

Diğerlerini sıralayalım mı?

Kooperatifçiliği ve tanzim satışı komünizm olarak gösterenler bile marketçilik yapıyor.

Allah Allah!

Bu dünya tersine mi döndü

 

Peki kaynak?

İşte o yok!

Kaynak dedikleri belediye.

Belediyenin kaynağı nereden oluşuyor.

Yine halktan.

Halkın vergilerinden İller Bankası aracılığı ile dağıtılan paydan.

Sonuç?

Halkın parasını seçim için peşkeş çekmekte sınır mınır tanımayanlar yönetime gelirler ise halk için hizmet yapacaklar (mış) !

İnandınız mı?

 

Belediyenin kaynaklarının har vurup harman savurulamayacağını aklına getiren yok.

Tüyü bitmemiş garibin hakkından söz eden de yok.

Yerel kültür ve sanatı aklına getiren ise hiç yok!

Tek düşünce seçimi kazanabilme uğruna savurganlık peşindeler.

Şu anki yaşamlarındaki gelirleriyle bile bir eli yağda diğeri de balda olanlar niye başkan olmak isterler?

Halka hizmet mi?

Güldürmeyin insanı.

O  başkan maaşı dişlerinin kavuğuna bile yetmez!

Tek amaç var biliniz ki rant!

Yiyecekler.

Halkın kaynaklarını  hem sömürüp he mi de sömürtecekler.

Öyle ya; siz hiç üreten yerel yönetimden söz edene rastladınız mı?

Eşit hizmetten.

Saydamlıktan.

Hele ki katılımcılıktan.

Yok!

Herkes daha seçilmeden belediyenin kaynaklarını oy avcılığı için kullanıyor.

 

Öyle ya; belediyenin malı deniz, yemeyen keriz!