Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Kdz. Ereğli Şubesinin yeni yönetim kurulu farklı ve ses getiren işler yapmaya başladı.
Dikkatle izliyorum.
Eski yönetim kurulunun tuhaf bulduğum bir etkinlik kararını içime sindirmeyerek 10 Kasım 2016 tarihinde istifa ettiğim bu derneğin, yeniden etkin ve güçlü günlere dönmesi için büyük çaba içinde gördüğüm yönetim kurulunu kutluyorum.
Kutlama sebebim öncelikle halkın içine inmeleri.
Halk ile bir arada olmayı seçmeleri.
Çalışmalardan halkı haberdar etmeleri.
Yani, ADD’yi salonlardan çıkardılar.
Sevdim bu yönetimi.
En son olarak Yaşlılar Gençler Evindeki kermeslerine gittiğimde bir öneri getirdim bazı dostlarıma.
Dedim ki:
Bir sonraki kongreyi Atatürk Anıtı’nın önünde yapamaz mısınız?
Belki de Türkiye’de bir ilke imza atmış olursunuz.
Böylelikle halk ile bütünleşerek üye sayınızı çoğaltır, “Seçkinci ADD” görüntüsünden de kurtularak, Atatürkçülüğü bir fanusun içinde saklanmayacağını da anlatırsınız.

Güzel.
Güzel işler yapıyor bu genç takım.
Boşuna mı diyoruz; ne var ise gençlerde var diye.
Tepeden tırnağa yenilemek lazım tüm kurumları; kadınlar ve gençlere görev vererek.
Hele ki siyaseti.

**

Maden Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Orhan Kural ÇED konusunda “evetçi” olarak bilinip tanınır.
Sermayenin borusunu çalmak kolay iş.
Orada mangır var.
Mutluluk var.
Keyif var çünkü.
Okudum ki, aynı Kural, Çiftlik Bank’ın Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Aydın’a da ödül vermiş.
Allah Allah!
Ne alaka?
Kural her yerde var.
Olmazsa olmaz.
Dolandırıcı Çiftlik Bank’ın tesislerinin açılışında da ödül verdiğine göre, “Bu ne iş?” demeyin boşuna.
Vardır bir bildiği (!)
Prof. Dr. Kural ödülü verirken neler mi demiş?
Şaşırmadan okuyun:
“9 yıldır İTÜ Maden Mühendisliği bölüm başkanıyım. Son ayım ama hala bölüm başkanıyım. Bu yaptığınız hizmetlerden dolayı madencilerimiz adına, emekçilerimiz adına bunu vermek istiyorum. Madenciler çok zor şartlar altında çalışıyor biliyorsunuz, onları çok seviyoruz, onlar büyük emekçi.”
Prof Kural’ın daha önce yaptığı bir konuşma daha var. O da, 301 madene mezar olan Soma’daki patlamanın ardından söyledikleri tarihin sayfalarında duruyor:
“Karbonmonoksit oksijenden daha hafiftir, yukarı çıkar. Çok iyi bir intihar yoludur maalesef. Çok tatlı bir ölümdür, hiçbir şey hissetmezsiniz. Kokusu yoktur. Maalesef böyle bir ölüm getirir.”