Kdz. Ereğli’de belediyenin hazineden kiraladığı alanda yapılan “yöresel evler” binaları için ilçe halkının cebinden çıkan para 42 bin lira. Yani Ereğli Belediyesi binlerce lira harcayarak yaptırdığı 18 derneğe bedavaya verdiği binaların bulunduğu alan kirası ödüyor hazineye.

Evet öyle.

Ama… ama… ama…

Kdz. Ereğli’de yaklaşık 290 dernek var iken, bu ayrıcalıklı 18 derneğin özelliği ne?

Kamu yararına mı çalışıyorlar?

Hayır!

Büyük çoğunluğu bölgesel dernek.

İlçenin sosyolojik dokusunun bozulmaması ve daha da güçlenmesi açısından çok yönlü sorumlulukları bulunan belediyelerin, bu tür bölgesel dernekleri desteklemek adına ilçe halkının parasıyla bina yapmasını hep yanlış buldum. Olayın maddi boyutu ne kadar önemli ise ayrıca bölgeciliği tetikleyen bir tehlike olarak da gördüm.

Elbette dernekler kendi dayanışma kültürünü geliştirme ve yardımlaşma noktalarında buluşma adına önemli görevler üstlenir ve bu gereklidir. Ancak, bu misyon kendi öz kaynakları ile yerine getirilmelidir. Belediye tarafından dışlanan diğer 270 dernek gibi binalarını tutarlar, elektrik su paralarını öderler, masraflarını kendilerini çekerek sivil toplum örgütü kimlikleri ile hizmet ederler.

Doğrusu budur.

Siz ülkenin herhangi yerinde bir belediye tarafından adı “Ereğlililer” olan derneğe yer tahsisi yapılmış ve de kira alınmadığı gibi ayrıca hazineye de para ödeyen belediye biliyor musunuz?

Yoktur.

Olamaz da.

Hiçbir belediye kendi halkının parasını böyle bina yaparak, beleş yer tahsisi yaparak hazineye de kira ödeyerek savurmaz.

O kent halkı da zaten buna izin vermez!..

**

Keşke o alanda yapılan binaların yıkılmasına üzülmemek elde mi?

Bizim paramız ile yapılan bu binalar ilçedeki sanatçılara tahsis edilseydi. Sanat Evleri adı altında, ressamlara, yazarlara, el sanatları ile uğraşanlara (üretim) hizmet verseydi. Bozhane’de sahilden sökülüp atılan el sanatları satarak ekmek parası kazananlar eski yerine taşınıp, bu alanda satılanların üretiminin de o sanat evlerinde yapılması/yaptırılması şartı getirilseydi. Ereğli’ye tanıtan ürünlerin üretildiği bu sanat evlerinde, meslek okulları da yer alsaydı!

Amaç farklıydı o bölgesel evlerin yapımında.

Amaç 2011 milletvekili genel seçimlerinde bölgesel derneklere kıyak geçerek milletvekili olma hayallerinde dolananların, belediyenin tüm kaynaklarını hovardaca harcamasının ürünüdür o evler.

Siyasidir.

İlçe halkının parası siyaset uğruna 18 ayrıcalıklı derneğe bu şekilde savrulmuştur. Siyaset uğruna bölgesel dernekler de kullanılmıştır.

Tek gerçek de budur.

NOT: Şimdi aklıma geldi. Atatürkçü Düşünce Derneği Belediyeden sahilde ‘Atatürk Evi’ kurmak için yer istemişti ama ‘hayır’ denilmişti. Neden? Yöresel evlerde ADD yok, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği yok, Anneler Derneği, yok, Emekli Astsubaylar Derneği yok, Kızılay yok, THK yok, Sanat Kurumu Derneği yok… Diğer kamu yararına olan dernekler de yok. Size de tuhaf gelmiyor mu???

**

O evler bölgecilik anlayışından kurtulsun ama yıkılmasın, sanat evlerine dönüşsün diye bir düşünce atıyorum ortaya.

Siz ne dersiniz?

Bir başka şekilde ve nasıl değerlendirilir?

Kdz. Ereğli bunu tartışmalıdır…

NOT:  06-06-2014 tarihli ve “Yıkılmasın Sanat Evleri Olsun” başlıklı bu yazımı bugün “Cennet Ağzı” diye yeniden yayımlıyorum. Cennet Agzı’nın esprisi de şu. Bir dostum ile konuyu tartışırken, karşı alandaki Cehennem Ağzı Mağaralarına gelenlerin,  soluklanıp yerel  kültür ve sanat ile çok yönlü tanışacağı bu alanın da “Cennet Ağzı” olabileceği ifade edildi.