CHP’liler toplanmış.

Toplanmışlar da ülkenin son durumunu gözden geçirmişler.

Geçirirken, ayrık ortalarını ve aykırı sesleri de şöyle bir “kovarız ha!” diye terbiye bile etmişler.

Hey gözünü sevdiğim atamalı demokrasi.

Gücünü örgütten değil de, genel merkezden alan siyasetçiler bu baskıya ne demişler?

“Peki!”

Başka ne diyecekler ki ?

Keserler bir taraflarını.

Bir daha sittin sene hiçbir yere aday bile olamazlar.

İsterlerse bir yerleri tavana vursana.

Genel merkez ne derse o!

Gerisi tırı vırı.

 

Hemen aklıma ne geldi, anlatsam bir türlü anlatmasam bir türlü.

30 Mart 2014 yerel genel seçimlerinde ne olmuştu hatırlayalım mı?

CHP’nin Kdz. Ereğli Belediye Meclis adaylarının tespitini fermuar yöntemiyle belirlemek istediklerinde ne olmuştu?

“İstemezük!” demiştiler.

Kimler mi?

Öncelikle ilçe başkanı ve yönetim kurulu. Oysa fermuar sisteminde bir örgütün belirlediği, bir belediye başkan adayının belirlediği isim yazılacaktı. Buna bile tahammül edememenin ötesine çıktılar da, belediye meclisine aday adayı olanlardan imza topladılar. Sadece dört demokrat çıktı “imza vermem” dedi. Şu anda CHP’nin belediye meclisi olanların tümü de “önseçim istemeyoz” demişlerdi. Aksini savunsalardı  şu an meclis üyeleri olamazdı ki. Ayrıca önseçime girebilme yürek ve cesareti olsalardı soruyorum CHP’lilere hangisi listede yer alabilirdi.

Yine yara deşiyorum biliyorum da…

Hatırlatmakta yarar var.

Atamalı demokrasi budur.

Yani mürit olmaktır.

Mürit olmayı kabullenmektir.

 

CHP’nin Antalya’daki toplantısından söz açtım nereye getirdim sözü değil mi?

CHP’liler yine kızacak bana.

CHP’nin yeni kadrolara açılmasının önünde takoz olanların partiye verdikleri zararı görmemeye direnen dinazorlara ne anlatsanız boş.

Hikaye.

 

Hemen konuya döneyim şimdi.

Ya bu CHP’liler neden Antalya’da toplandılar?

Turizm kenti mi?

Peh peh pe!

Antalya yerine Ereğli’de yapsalardı toplantılarını.

Rahatları mı bozulurdu.

Hem büyük olasılıkla kalacakları Anadolu Otel’in yanındaki tersaneleri gezelerdi.

Orada 7 bin kişi işsiz kaldı ve tersanelerin yeniden faaliyete geçmesi için gündem oluştururlardı.

Sonra Zonguldak’a gidip maden ocağında eylem yapan emekçileri ziyaret edip bu konuyu gündeme taşırlardı.

Yapmazlar ama CHP’li belediyelere “derhal halk ekmek fırınlarını açın, ulaşımdaki tekelciliği kırmak için de belediye otobüsleri satın alıp seferlere başlayın” derlerdi.

Ha dersiniz ki, olmaz!

Hani CHP’’nin halkçılığı nerede?

Ha o eski CHP  tamam.

Şimdikiler “Yeni CHP” diyorlar.

Yeni CHP’liler Antalya’da toplandılar.

Eskisindeki Ecevit’in izinden gitseler, varoşlara, esnaflara, işçilere, memurlara, köylülere, gençlere, ev kadınlarına giderlerdi.

Bunlar yeni Cehepeliler.