Aslında “utanç belgesi” o bilet.
Hani okullarda çocuklara ücretsiz diye dağıtılan gösteri biletleri var ya, işte onlar.
Adı ücretsiz.
Peki, gerçeği ne?
Biletin yan tarafındaki yer, tarih ve saat arasına küçük puntolarla yazılmış ifadeler gerçek niyeti ortaya koyuyor.
Ne diyor o küçük puntolarda?
“Yanında yetişkin olmayanlar çocuklar gösterilere katılamaz.!"
Bu ne demektir Sayın İlçe Milli Eğitim Müdürü.
Sevgili okul müdürleri.
Sınıf öğretmenleri.
Bu biletleri dağıtılırken, o satır arasına sıkıştırılmış tuzağı görmediniz mi?
Hadi görmediniz diyelim, sonrasında gösteri anında yaşananlardan da mı haberiniz yok?
O ağlayan çocukları ve anne babalarını da mı görmediniz.
Evine “ücretsiz gösteri daveti” götüren çocuğun ruhsal durumunu düşünebiliyor musunuz?
Gitti gösteriye.
Çocuğa ücretsiz tamam da!
Ne diyor küçük harflerle, “Yanında yetişkin olmayanlar çocuklar gösterilere katılamaz!”
Peki, yetişkin için ne isteniyor?
20 lira.
Sözüm ona ücretsiz.
Hayır!
Bunun adı tuzaktır.
Ticari ahlaka sığmaz.
Bu etik dışı tezgâha göz yummak demek, o ağlayan anne baba ve çocuğun gözyaşıdır.
Acısıdır.

 
**


Merhabamız olan bir arkadaşımın anlattığı olayı size aktarayım mı?
Konu, otobüs bileti.
Arkadaş otobüse binmiş ve kent kartını okutmuş okutmasına ama…
Yok!
Karşılığı olmayan kent kart üzerine cebinden para çıkartmış ama 20 kuruş eksik.
Sordum; şoför arkadaş ‘tamam fark etmez demedi mi?”
“Demedi” dedi.
Yolcuların arasında kalakalmış öylece.
O derin sessizlik arasında, bir genç uzatmış 25 kuruş ve ödemiş otobüs parasını.
İnanamadım ve “gerçekten mi?” diye sorma gereğini duydum.
Gerçekmiş.
Elbette istisnadır bu tür olaylar.
Tüm şoför arkadaşlarımıza da asla mal edilemez tabi ki.
Çoğu arkadaşımız, dostumuz, yoldaşımız.
Ama çok çok üzücü.
İnanılır gibi de değil.
Parası olmasa ne olacak ki?
İndirilecek mi otobüsten?
Hayır, hayır! Bu kadar da değil!