Eğitimin en önemli kısmı, kişinin kendini eğitmesidir. Doğuştan gelen özellikleri ile de birleşerek karakterini oluşturur.
Çocuklar doğduğu andan okula gidene kadar aileleri tarafından, Okulda Öğretmenleri, 13 yaşından itibaren de kısmen Öğretmenleri, çoğunlukla arkadaşları tarafından yönlendirilip eğitildikleri ortaya çıkmıştır.
18 yaşından sonra da insanın kendi kendini eğitmesi söz konusudur ki bu hiç bitirilmemelidir. Bittiği anda kişi, olduğu yerde çakılıp kalır yada bulunduğu zamanda donar..
Çağımız, özellikle Batı bize sahip olma, bireyciliği, EGO’yu (bencilliği) ön plana çıkaran bir eğitim önermektedir. Ayrıca şu anda Arap etkisi ile sadece biat etmeye yönlendirilmiş, çobanın her dediğini yapan bir eğitim tarzı uygulanmaktadır.
Bu yapılar Türk Ruhuna uygun mudur?.. Kimse bu soruyu sormaya, dillendirmeye cesaret edememektedir.
Daha önceki yazılarımızda da  dil, kültür, eğitim, ekonominin yozlaştırılması ile Türk Ruhunun yok edildiğini ifade etmiştim. Geldiğimiz noktada veriler bize bu ruhun kaybolmak üzere olduğunu, dayatılanla geçmiş birikimlerin arasında kaldığımızı da göstermektedir.
Cahil politikacıların, ben istediğimi yaparım, ben güçlüyüm, güç bende gibi düşünce ve ifade tarzları da bu karmaşayı arttırmaktadır.
Sorulması en güç soru; “bu politikalar kime hizmet ediyor ve bu politikaların mimarları kimin emrinde çalışıyorlar” olmalıdır. Cevabı bilmemize rağmen susmak ve harekete geçmemek çocuklarımıza ve gelecek kuşaklara olan sorumluluğumuzu, suçumuzu arttırmaktadır.
Onlarca yıldır altüst edilen, olmayan eğitim politikaları Fetö, Tarikatlar, ABD, İngiltere’ye biat eden, gerçekleri inkar eden insanlar yaratmıştır.
Bunlar, ihtiraslı, aç gözlü, her şeye sahip olmak isteyen karakterde, dini bile çıkarları için kullanan insanlardır. Ve de sayıları gittikçe artmaktadır. Halbuki insanlar birbirlerine sevgi, saygı gösterecek, anlayışlı, adaletli, paylaşımcı, yardımsever, bir arada mutlu, huzurlu yaşamayı becerecek ama TÜRK RUHUNU da muhafaza edecek karaktere sahip olmalıdırlar.
Köy Enstitüleri Batının iyi özelliklerini alarak bir taraftan da Türk Ruhunu koruyarak eğitim vermeye çalışmış, yukarda tarif edilen bir nesil yetiştirmiştir.
“EĞİTİMDE temel etken, öğretmenin KARAKTERİDİR. Hiçbir müfredat programı veya eğitim sistemi öğretmenin karakteri kadar çocuğu etkileyemez.”  Doğan CÜCELOĞLU
Toprak ağalarının, halk uyanıyor korkusu ile çağdaş eğitim sistemi bastırılmış ve bugüne getirilmiştir. Eğer bu gidişi durdurmazsak Türk Ruhunu kaybeder, yukarda bahsettiğimiz hastalıklı karaktere de devam edersek Ülkemizi tarihin derinliklere gömeriz..