Dünya çapındaki ünlü besteci ve bir dönem Sultan-ı Yegâh' ve 'Elde Var Hüzün' gibi şarkılara imza atan  Ergüder Yoldaş’ın zirvede iken yaşamına bir tekme vurarak bir kulübede  yaşamaya başlamasını hatırlayanınız var mı?

Eşi Nur Yoldaş’tan ayrıldıktan sonra böyle bir yaşamı seçen Ergüder Yoldaş, yanındaki bir iki kitap ve battaniye ile saçı sakalına karışmış biçimde yaşarken, çöplüklere atılan yiyeceklerle karnını doyurdu.

O büyük sanatçıydı.

O dünyanın en önde gelen müzik adamlarından biriydi.

Ama!

Bıraktı varlık içinde yaşamayı.

Kendini kendisiyle başbaşa bıraktı.

İki yıl sonra bir televizyoncunun ormanın içinde bulduğu Ergüder Yoldaş, kendisini götürmek isteyen kız kardeşinin tekliflerine “İçime karlar yağıyor ama gelmem.” Dedi.

Niye bu sözü söyledi ki?

Neydi içindeki fırtına?

Eşinden ayrıldıktan sonra mı düştü dara?

Ve bir gün kulübesinin yakınında çıkan yangının sorumlusu olarak mahkemeye çıkarılınca, karar Bakırköy’e yatırılmak oldu.

Sonrası şöyle:

Kız kardeşinin yanına yerleştirildi ve 77 yaşında yaşama veda edinceye kadar, odasından çıkmadı, televizyon izlemedi, gazete okumadı.

**

İstanbul Balat’ta bir Deliler Kahvesi varmış. Bu kahve ile ilgini videoları izlerken, hep aklıma Ergüder Yoldaş geldi.

O’nu anlayan oldu mu ki?

Ayrıldığı eski eşi ne yaptı ki?

Bilmiyoruz.

**

Balat’taki “Deliler Kahvesi” nin kurucusu Ali Denizci mimar. Ailesinin durumu da iyi. Eşi ve çocuğu da var. Bir gün tırlatıyor Ali Denizci. Alkol ve uyuşturucu batağında iken bir mezar yeri satın alıp 8,5 bu yerde yaşıyor. Hastalığı ortaya çıkınca doktorlar “1 yıl ömrün kaldı” deyince, bırakıyor alkol ve uyuşturucuyu ve tedavi olmayı kabul ediyor.

Sonra…

Bu kahveyi açıyor. Kahve dediğin bildiğiniz kahvehanelerden değil. Burası bir yardım/yardımlaşma ofisi gibi.

Garibanlara yeme içme sağlıyorlar.

Barındırıyorlar da!

Toplumun her kesiminden gönüllülerin sorumluluk üstlenerek bu harekete destek vermeleri Balat’ta kendi isteğiyle gelmeyen 7-8 delinin dışındakilerin tümünü sokaktan kurtarıyor Deliler Kahvesi.

“Sokakta kimseyi bırakmadık, kalanlar da gelmiyorlar ve biz onları biliyoruz” diyor Ali Denizci.

Deliler Kahvesi’deki dayanışma kültürü öyle gelişiyor ve toplumda etki yapıyor ki, iki kahve daha açılıyor.

Lütfen izleyin “Deliler Kahvesi” ile ilgili videoları.

Biliyorum ki, “Biz neden yapmıyoruz/yapamıyoruz böyle bir dayanışmayı” diye kendinizi sorgularken, en azından “Ah biri veya birileri böyle bir hareketi başlatsa da biz de destek olsak” diyeceksiniz.

Dememek mümkün değil ki!