Suudi Arabistan’ın kesilen kurbanları Ameri-kan askerlerine verdiğine dönük sosyal medyadaki haberler dikkat çekici.

Bu haberler çerçevesinde yapılan yorumlarda, Suudi Arabistan’a hac ve umre boykotu yapılması da öneriliyor.

Öneriler o kadar farklı ki…

Peki, o haber doğru mu?

**

Gazeteci/Yazar Barış Terkoğlu, bir ifadesinin alınması konusunda gözaltına alınmış.

Vay be!

Sonra?

Saatler sonra savcılığa verdiği ifadenin ardından serbest bırakılmış.

Bunun adı nedir?

Gözdağı…

 

1996 yılında da yazdığım bir köşe yazısından dolayı dönemin Erdemir Genel Müdürünün şikayeti üzerine evime baskın yapılmış ve bir hırsız katil gibi gözaltına alınmıştım.

Ne komikti.

Şikayete kalır ise bizlerin karakoldan adliyeden kimse çıkarmaz ki!

Bastır bastır şikayet.

Bastır bastır gözaltı.

Bastır bastır savcılık.

Bastır bastır tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılış.

 

Basın özgürlüğü!

Dünyadaki 180 ülke arasında biz kaçıncı sırada olabiliriz?

Tahmininizi alayım!

Uzatmadan söyleyeyim gerçeği.

Tacikistan ve Kongo ile birlikte 151. Sıradayız iyi mi?

Ya işte böyle.

**

Eski nişanlısının kız kardeşine mahkemede göz kırpıp öpücük gönderen C.S’ye cinsel taciz suçu işlediği gerekçesiyle cart diye para cezası verilmiş.

Sen misin baldızına öpücük yollayan!

Affeyle hakim bey desende de yemez!

Şıkır şıkır ödeyeceksin cezayı.

Ama hiç aklına gelir miydi, alt tarafı bir öpücük ve göz kırpma karşılığında mahkum olacağı.

Ya işte böyle.

Eline, beline ve diline sahip olacaksın!

**

Devlet tasarruf diyor.

İlk sırada makam otoları var yine.

İyi güzel de, aynı törene ayrı ayrı makam arabaları ile giden başkan, yardımcıları, daire müdürleri falan filan hiç düşünmüyorlar mı o aracın topluma maliyetini.

Hele küçük yerlerde.

5 yıl önce kaleme aldığım “Ben Belediye Başkanı olsam” başlıklı yazımda yolunu göstermiştim demek istemesem de, yazmak durumundayım.

Ben belediye başkanı olsam, ilçedeki tüm duraklardan her gün bir nöbetçi taksi çağırırım. Parasını da ödemek koşulu ile taksicilerle işbirliği yaparak makam otosu saltanatını yıkarım.

Ve yılda da en az 150 bin lira tasarruf ederim. O parayla neler yapılmaz. Ah ah !

Eeee koltuğu oturanın bir yeri kalktığı için, taksinin koltuğu batıyor demek ki!

Ne insanlar gördük biz makamı ele geçirdiğinde kanatsız yükselip, dününü unutup giden!