Kdz. Ereğli Eğitim-sen Temsilcisi İbrahim Koç, son günlerde gündemi meşgul eden dershaneler konusuna değinerek “Asıl sorun dershanelerin kaldırılması değil, eğitim sisteminin sınav odaklı olmasıdır” dedi.

AKP iktidarını eleştiren Koç, “AKP hükümeti olarak dershaneleri ihtiyaç olmaktan çıkaracak hiç bir çalışma yapmamış aksine artırdığınız sınav sayıları ile öğrencileri dershanelere daha da mahkum hale getirdiniz” diyerek açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

 

‘ATANMA UMUTLARI TAMAMEN BİTECEK’

“Şu sıralar gündemi teşkil eden dershaneleri kapatma söylemlerini halkın, öğrencilerin hoşuna gidecek oya dönük popülist söylemler olarak değerlendirebiliriz. Çünkü siz AKP hükümeti olarak dershaneleri ihtiyaç olmaktan çıkaracak hiç bir çalışma yapmamış aksine artırdığınız sınav sayıları ile öğrencileri dershanelere daha da mahkum hale getirdiniz.

11 yıllık AKP iktidarı döneminde özel dershane sayısı 2 kat artarken, AKP her fırsatta özel okullara yönelik teşvik politikaları geliştirmek için olmadık yollar denenmiş, son olarak da dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi ya da kapısına kilit vurulması formülü üzerinde durulmaktadır. Taslağa göre dershanelerin özel okula dönüşümleri için 3 yıl süre tanınmış, bu sürede özel okula dönüşemeyenlerin kapatılması planlanmıştır. Dershanelerin kapatılmasıyla işsiz kalan öğretmenlerinin KPSS şartı aranmaksızın MEB kadrolarına mülakatla atanmasının planlanması yeni tartışmaları gündeme getirecektir. Düşünsenize atanmayı bekleyen yüz binlerce öğretmen varken, siz KPSS şartı aramaksızın dershane öğretmenlerinin atamasını yaparsanız, atama bekleyen yüz binlerin atanma umutlarını tamamen bitireceksiniz demektir.

 

‘ZARARLI ÇIKACAK OLAN YİNE ÖĞRENCİLER’

Hükümetin "dershaneleri kapatma" girişiminin arkasındaki gerçek, eğitim sistemini sınav odaklı olmaktan kurtarmak değil, özel öğretimi özendirmek ve özel okulları doğrudan kamu kaynaklarıyla desteklemektir. Hepsi "kar etmek" amacıyla kurulmuş ve birer "işletme" olan, çok az sayıda istisna dışında çoğu zaman kontenjanlarını bile dolduramayan, kimi çevrelerce değişik amaçlarla kurulmuş özel öğretim kurumlarını güçlendirmek, kamusal eğitim ise adım adım tasfiye edilmek istenmektedir.

Hükümetin bir taraftan ortaöğretime geçişte yeni sınavları gündeme getirirken, diğer taraftan dershaneleri ve etüt merkezlerini kapatma girişimi, bu alanda özel ders talebini arttıracak, bu işten zararlı çıkacak olan yine öğrenciler olacaktır. Yıllardır özel dershanelere mahkum edilen öğrenciler açısından ilk bakışta olumlu gibi görünen böylesi bir adımın eğitim sisteminde yaşanan çürümeyi derinleştirmekten başka bir işe yaramayacağı açıktır.

Eğitim Sen, yıllardır dershanelerin kapatılmasını savunmuş, ancak bunun yeterli olmadığını, asıl sorunun eğitim sistemini sınav odaklı olmaktan kurtarmak gerektiğini özellikle vurgulamıştır. Dolayısıyla, eğitim sisteminde yaşanan sorunların temelinde bulunan sınavlar ve sınav odaklı eğitim anlayışı değiştirilmedikçe atılacak hiçbir adım, eğitim sorunlarının kalıcı olarak çözülmesine hizmet etmeyecektir.

Türkiye’de eğitim sisteminden başlayarak düzeyler arası geçişler, okul türlerini tarif ve eğitim programları başta olmak üzere, eğitimin tüm tür ve düzeylerinin kamu tarafından ve kamusal kaynaklarla sunulması ve adil dağıtımının sağlanması, insancıl ve demokratik bir okul iklimi oluşturma gibi pek çok sorun varlığını sürdürmektedir. Bunu sağlamanın ilk adımı, çocuklarımızı sınavların esiri haline getirmek değil, eğitimi sınav odaklı olmaktan kurtarmak olmalıdır.”