Kdz. Ereğli Eğitim Sen, yaptığı yazılı açıklama ile nöbet eylemine katılanlara yönelik baskı ve tehditlere son verilmesi gerektiğini belirtti.

Kdz. Ereğli Eğitim Sen Temsilcisi İbrahim Koç, “Nöbet görevi, her ne kadar Milli Eğitim ile ilgili yasalarda tanımlanmasa da çıkarılan yönetmeliklere eklenen birer madde ile yönetici ve öğretmene çok fazla sorumluluk yüklenmektedir” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığının konuyla ilgili çözüm yolunda hiçbir adım atmadığı gerekçesiyle Eğitim Sen olarak 9 Şubat 2015 tarihinden itibaren nöbet tutmama eylemlerini sürdürdüklerini belirten Koç, “Taleplerimize kulaklarını kapatan bakanlık, devam eden nöbet tutmama eylemlerini kırmak için iş yerlerinde tüm baskı unsurlarını eğitim emekçileri üzerine hukuksuz bir şekilde uygulamaya koymuştur. Eğitim -Sen üyelerine nöbet konusunda baskı yapılmasını kabul edilemez bir uygulama olarak görmekteyiz ve tüm bu uygulamalara karşı yasal girişimlerde bulunacağımız bilinmelidir” dedi.

Yapılan yazılı açıklama şu şekilde:

 

‘ÖĞRETMENLERE SORUMLULUK YÜKLENİYOR’

“Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde görev yapan eğitim yöneticileri ve öğretmenlere verilen nöbet görevi fazla mesai kapsamında değerlendirilmemekte, nöbetlerde uyulması gereken esaslar fiilen okul idarecilerinin inisiyatifine bırakılarak öğretmenler sürekli mağdur edilmektedir. Nöbet görevi nedeniyle eğitim emekçileri ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakılsa da bu önemli eğitim öğretim olayını Eğitim-Sen olarak öğretmenliğin somut bir parçası olarak görmekteyiz.

Nöbet görevi, her ne kadar Milli Eğitim ile ilgili yasalarda tanımlanmasa da çıkarılan yönetmeliklere eklenen birer madde ile yönetici ve öğretmene çok fazla sorumluluk yüklenmektedir. Dolayısıyla nöbetlerde uyulması gereken esaslar, öğretmenler kurulunda görüşülmekte; ancak fiilen okul yönetiminin inisiyatifine devredilmektedir. Öğretmenleri cezai ve disiplin işlemleriyle karşı karşıya bırakabilen bir alanda, öğretmenlerin haklarının ve sorumluluklarının net olarak tanımlanmaması en başta öğretmenler olmak üzere, tüm eğitim emekçilerini ciddi bir baskı altında bırakmaktadır.Kısaca nöbet,  karşılığı olmayan fakat sorumluluğu çok fazla olan bir uygulama diyebiliriz. 

 

‘YASAL GİRİŞİMLERDE BULUNACAĞIZ’

Sendika genel merkezimiz nöbet konusu ile ilgili talep ve görüşlerini Milli Eğitim Bakanlığı'na resmi yazı ile iletmesine rağmen Bakanlığın bu konunun çözümü yönünde herhangi bir adım atmaması üzerine Eğitim-Sen olarak 9 Şubat 2015 tarihinden itibaren taleplerimiz doğrultusunda  ''nöbet tutmama ''eylemleri başlatılmıştır. Taleplerimize kulaklarını kapatan bakanlık, devam eden nöbet tutmama eylemlerini kırmak için iş yerlerinde tüm baskı unsurlarını eğitim emekçileri üzerine hukuksuz bir şekilde uygulamaya koymuştur. Eğitim -Sen üyelerine nöbet konusunda baskı yapılmasını kabul edilemez bir uygulama olarak görmekteyiz ve tüm bu uygulamalara karşı yasal girişimlerde bulunacağımız bilinmelidir.

Sendikamızın aldığı karar doğrultusunda gerçekleştirilen nöbet tutmama eylemini engellemek ya da engellemeye çalışmak, sendikal faaliyetlerin engellenmesi anlamına gelmektedir ki bu da Ceza Kanununun "sendikal faaliyetlerin engellenmesini yasaklayan 118/2 maddesi uyarınca suç niteliğinde bir kanunsuz emirdir. Bu nedenle Anayasa`nın 137.maddesi uyarınca bu emri veren de, emri uygulayan da ceza hukuku açısından sorumludur ve cezalandırılması gerekir. 

 

TALEPLERİMİZ:

 

- Öncelikle nöbet hizmetinin ortak-yasal bir zemine dayandırılması ve uygulamadaki farklılıklara son verilmelidir. Bu sayede öğretmenlerimiz her türden eğitim kademesinde sadece bir uygulamayı esas alarak nöbet hizmeti verecek ve yöneticilerin kişisel inisiyatif kullanmalarından kaynaklı farklı uygulamalar olmayacaktır.

Nöbet görevleri en fazla haftada bir gün olmak üzere, Yönetmeliklerde koşulları belirlenmiş bütün öğretmenlere eşit olarak dağıtılmalıdır.

- Öğretmenlerin nöbetçi oldukları günlerde ders ve diğer görevleri azaltılmalı, öğretmenin nöbeti sırasında dinlenecek zaman ve mekan yaratılmalıdır.

- Ek ders ücretleri günün koşullarına göre uyarlanmalı, her türlü ek ödeme temel ücrete yansıtılmalıdır.

- Diğer meslek gruplarında nöbet hizmeti "Fazla Mesai" olarak kabul görmekte ve bunun için ek bir ücret ödemesi yapılmaktadır. Öğretmenlere nöbet hizmetleri için herhangi bir ek ücret ödemesinin yapılmaması Anayasa`nın 10. maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırı olduğundan; nöbet hizmeti angarya olmaktan çıkarılıp "fazla mesai" olarak kabul edilmeli ve 4 saat ek ders ücreti ödenmelidir. Ayrıca ek ders ücretleri de iki katına çıkarılmalıdır. 

Milli Eğitim Bakanlığı, iddia ettiği gibi eğitim-öğretimin gerçekten aksamamasını istiyorsa, okullarda, işyerlerinde Eğitim Sen üyeleri ile uğraşmayı bırakıp, yıllardır çözüm bekleyen nöbet sorununa kalıcı çözüm üretmeli, taleplerimiz en kısa sürede karşılanmalıdır.”