* Okul müdürleri, öğretmenler, öğrenciler, veliler ve sendikalar başta olmak üzere; eğitimin dünyasının içindeki dinamiklerle hiçbir görüşme ve temas yapmadan tepeden inme kararlar alınması, önümüzdeki süreçte yaşanacak kaosların ilk sinyallerini veriyor.

Milli Eğitim Bakanlığının 4+4+4 şeklinde okul düzenlemeleri ile kanunu çıkardıktan sonra 2012 Haziran ayında Kdz. Ereğli'deki okullar ilçe milli eğitim müdürlüğünün oluşturduğu bir komisyon tarafından birçok tartışmanın arasında yeniden yapılandırılmıştı. Hatta bu yapılandırmayı sahte müfettişim diyerek ilçede bir çok önemli kararlar alıp uyguladığı öne sürülen Özlem Kural'ın belirlediği de gündeme gelmişti.

Bir sahte müfettiş travması yaşamış İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün sağlıklı karar alması, kişisel beklentilerden uzak ve toplumun tamamının kabul göreceği anlayış içinde olmasını bekleyen eğitim camiası, okulların yeniden değişime ve dönüşüme tabi tutulmasının planlanmasında 'ben yaptım oldu' kararların kaos yaratacağını iddia ediyor.

EĞİTİM CAMİASININ TALEPLERİ

Bu konuda bir çok kesim ile görüşen gazetemiz muhabirlerinin tespitlerine göre; bu kararların alınıp uygulanmasından önce yapılması gerekenler şunlar:

*Kdz Ereğli ilçesinde bu değişikliğe neden ihtiyaç duyulmuştur? İlimizdeki diğer ilçelerde bu tür değişiklikler hiçbir şekilde yapılmazken sadece Kdz Ereğli yapılması neden gerekli olmuştur?

*Bu değişikliklerle ilgili olarak okul müdürleri, öğretmenler ve diğer çalışanların görüşleri alınmış mıdır?

*Ayrıca okulların etkilediği dış ve iç paydaşlar olan eğitim sendikalarının, eğitim derneklerinin, eğitime ilgili duyan sivil toplum kuruluşlarının ve mahalle muhtarları ile konu görüşülmüş müdür?

*Okul yönetimlerine destek veren ve değişikliklerden etkilenecek olan okul aile birliklerinin, servis şoförlerinin, okulda hizmet veren kantincilerin bu durumdan nasıl etkilenecekleri düşünülmüş ve bu paydaşlarla görüşmeler yapılmış mıdır.?

*200 dersliğe ihtiyacın bulunduğu kentimizde, zaten ihtiyaç varken okul dönüşümlerinin yapılması, modern eğitim anlayışı içinde sınıf öğrenci mevcutlarını nasıl etkileneceği, mevcut olan ihtiyaca yeni ihtiyaçlar ekleyeceğinin göz önüne getirilmiş midir?

*Kentimizde eğitim kurumları ile devamlı etkileşim içinde olan ticaret ve sanayi odası şoförler ve otomobilciler odası gibi kurumlarla, bu değişimlerin Ereğli'ye yansımaları konuşulup tartışılarak paylaşılmış mıdır?

*Geçen yıl dönüşümlerden sonra belirlenen okulların öğretmenleri; kendi branşlarına uymadıkları ve norm fazlası olmamak için tayin isteyerek gittikleri okulların bu yıl tekrar değişime tabi tutulmasından etkilenmeyecekler mi? Bir yıl içinde üçüncü kez okul değiştirmek durumunda kalacak olan öğretmen ve öğrenciler ile bu şekilde oynamaya kimin ne hakkı vardır?

*Örneklerden bir tanesi; Kayabaşı ilköğretim okulu geçen yıl ilkokul olarak belirlenmiş bu yıl ise ortaokul olarak değiştirilmesi planlanmaktadır. Kayabaşı okulunda iki çocuğunu okutan bir velinin Ereğli kalesinin hemen alt tarafında oturduğunu düşünür isek , çocuklarını oturduğu mevkide ilk okul olmadığı için en yakınındaki ilkokul olarak belirlenen İhsan Yılmaz ilkokuluna göndermek durumunda kalmayacak mı? Bu da servis ücreti ödemek değil midir? Asgari ücretle çalışan bir velinin iki çocuğu için aylık 220 servis masrafı olacak ve bu eğitim masrafı nasıl karşılanacaktır?

*Geçen yıl okulların belirlenmesinden sonra veliler kira durumlarını ev satın alma durumlarını çalıştıkları, işyerlerini de çocuklarının okullarına göre planlamışken bu değişim velileri tedirgin edecek ve çok kaygılandıracaktır. Bu kaygı eğitimin kalitesini de etkileyecektir.

*Öncelikle birleştirici bütünleştirici ve toplumun tüm dinamiklerini etkileyen eğitim kurumlarında okul dönüşüm kararları alınırken hassasiyetle özenli davranılması beklentisi unutulmalı mıdır?

*Özellikle ''ben yaptım oldu'' anlayışından uzakta kalmak gerekmez mi? Katılımcılık ilkesi ile hareket anlayışı neden gözden kaçırılarak, toplumun tüm kesimleri huzursuz edilir?