Ortaöğretim kurumuna yerleştirmede öğrencilerin ve ailelerinin kaos ortamı ile karşı karşıya kaldığını belirten Eğitim-Sen Zonguldak Şube Başkanı Yılmaz:

“Öğrenci ve velilerin sonradan telafisi mümkün olmayan mağduriyetler yaşamaması için sendikamız tarafından ‘yürütmeyi durdurma’ istemli olarak dava açılmıştır”

 

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Zonguldak Şube Başkanı Orhan Yılmaz, Ortaöğretim Kurumları Yerleştirme Kılavuzu ile yerleştirme sonuçları açıklanan sınavın, öğrenci ve veliler için ciddi bir kaos ortamı oluşturduğunu belirtti. Yılmaz, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

 

 

7 FARKLI MİLLİ EĞİTİM BAKANI

16 yıllık iktidarı boyunca eğitim politikaları konusunda her dönem başarısız olan AKP ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), eğitim politikalarındaki başarısızlığının üzerini sürekli sistem değişikliği yaparak örtmeye çalışmıştır. 16 yıl içinde 7 farklı Milli Eğitim Bakanı döneminde, sadece ortaöğretime geçiş sisteminde 6 önemli sistem değişikliği yapılmış, yapılan her sistem değişikliği, öğrenci ve velileri mağdur etmekten başka bir sonuç vermemiştir. Ortaöğretim kurumları, tıpkı ilkokul ve ortaokullar gibi, iktidarın siyasal-ideolojik ihtiyaçları ve hedefleri doğrultusunda sürekli yeniden düzenlenmek istenmektedir.

 

KAOS ORTAMI OLUŞTURDU

Sorun yalnızca sınav sisteminin değişikliği değildir. MEB tarafından hazırlanan Ortaöğretim Kurumları Yerleştirme Kılavuzu ile 30 Temmuz tarihinde yerleştirme sonuçları açıklanan sınav ile sorunlar öğrenciler ve veliler açısından ciddi bir kaos ortamı oluşmuş durumdadır. MEB’in hiçbir bilimsel araştırma, ön çalışma ya da hazırlık yapılmadan ortaöğretime geçiş sisteminde değişiklik yapması, başta öğrenciler ve veliler olmak üzere, toplumun büyük kesiminde büyük endişe ve kaos yaratırken, 2018 yılı Ortaöğretime Geçiş Sınavı sonuçlarının açıklanmasıyla ve Ortaöğretim Yerleştirme Kılavuzu’nun yayınlanması ile birlikte öğrenci ve velilerin kafasındaki soru işaretleri artmış durumdadır. Ortaöğretim Yerleştirme Kılavuzu’nun hazırlanış mantığı, öğrencilerin özellikle özel okullara, imam hatiplere, meslek liselerine yönlendirmeyi hedeflemektedir. Tercihlerine yerleşemeyen öğrenciler, yerleştirmeye esas nakil tercihlerinde ilk 2 (iki) okulu kayıt alanından seçmek kaydıyla en fazla 3 (üç) okul tercihinde bulunmak zorunda bırakılmıştır.

 

YAPILAN TERCİHLER

Yapılan tercihlerde aynı okul türünden (Anadolu Lisesi, Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Anadolu İmam Hatip Lisesi) en fazla 2 (iki) okul seçilebilecektir. Tercihler arasında akademik lise olmaması halinde öğrencilerin imam hatip ya da meslek lisesi tercihi yapmak zorunda bırakılması söz konusudur. Ülkemizde okul türlerine göre okulların il ve ilçelere bazında dengesiz dağılımı dikkate alındığında bu ihtimalin çok güçlü olduğu açıktır. Sırf kayıt alanında bulunması nedeniyle öğrencileri istemediği okulları tercih etmek zorunda bırakmak 1739 sayılı yasanın 6.maddesinde öngörülen fertlerin eğitim süresince ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde ve doğrultusunda çeşitli programlar ve okullara yöneltilerek yetiştirileceğini kuralına, Anayasa’ nın 17.maddesinde herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu kuralına açıkça aykırıdır. Yerel yerleştirme için okulların türü, okulların kontenjanı, okulların bulundukları yere göre oluşturulan ortaöğretim kayıt alanı ile öğrencilerin ikamet adresleri, öğrencilerin ortaokullarda bulunuşlukları, tercih önceliği, okul başarı puanları, devam-devamsızlık ve yaş kriterleri öngörüldüğü halde bu kriterlerin sırasına, öncelik durumuna yer verilmeyerek öğrenciden öğrenciye değişebilecek bir belirsizlik ve keyfilik alanı yaratılmıştır.

 

YERLEŞMEYE ZORLAMAKTALAR

Ortaöğretim Yerleştirme Kılavuzu öğrencileri “Kayıt Alanı” adı verilen bölgede bulunan okullara yerleşmeye zorlamaktadır. Öğrencilerin yerleşememe kaygısının istenmeyen okulların tercih edilmesine dair yönlendirme içerdiği açıktır ve bu durum kabul edilemez. Ayrıca yerel ve merkezi yerleştirmede tercih sayısının sınırlandırılması öğrencilerin seçme hakkını ve özgürlüğünü kısıtlamaktadır. Merkezi ve yerel yerleştirme sonucunda her hangi bir okula yerleşemeyen öğrencilerin farklı tarihlerde dört kez “Yerleştirmeye Esas Nakil Tercih Başvuruları” alınacaktır.

 

DAVA AÇILDI

Bu başvurular sonucunda herhangi bir ortaöğretim kurumuna yerleşemeyen öğrenciler, 10-14 Eylül 2018 tarihleri arasında İl/İlçe Öğrenci Yerleştirme ve Nakil Komisyonlarına başvuru yapacak, ancak başvuru sırasında her hangi bir okul tercihinde bulunulamayacaktır. Komisyon, başvuran öğrencileri açık bulunan kontenjanlara dağıtacak, dolayısıyla öğrencilerin istemedikleri okullara komisyon aracılığıyla yerleştirilmesi sağlanacak, bu durumda ciddi mağduriyetler gündeme gelecektir. Öğrenci ve velilerin sonradan telafisi mümkün olmayan mağduriyetler yaşamaması için sendikamız tarafından Danıştay Başkanlığı’ na 04/07/2018 tarihinde ‘yürütmeyi durdurma’ istemli olarak dava açılmıştır. Yurttaşlarımızın EĞİTİM SEN olarak konunun takipçisi olacağımızı ve genel merkez web sayfasından dava dilekçesini görebileceklerini duyururuz”