Yeni kurulan akademik birimler ve açılan bölüm/programlarla nitelikli büyümeyi sürdüren Bülent Ecevit Üniversitesinin öğrenci sayılarındaki artış dikkat çekiyor.  

 

Bu durum eğitim verilen tüm programların sayısındaki artıştan da kolaylıkla izlenebiliyor. Üniversitenin eğitim verdiği toplam program sayısı 2010 yılında 243 iken bu sayı 351’e yükselmiş durumda. Son yıllarda özellikle lisansüstü program ve öğrenci sayılarında görülen artış, üniversitenin nitelikli insan gücü yetiştirme alanında da önemli adımlar attığını gösteriyor. Bülent Ecevit Üniversitesinde son üç yılı içinde yüksek lisans ve doktora program sayısı 45’den 61’e; lisansüstü öğrenci sayısı ise 578’den 1120’ye çıkmış bulunmakta.

 

Bu dikkat çekici yükseliş ile ilgili görüşlerini aldığımız Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer şu şekilde konuştu: “Bülent Ecevit Üniversitesi olarak eğitimde kaliteyi önemsediğimiz gibi nitelikli büyümeyi de önemsemekteyiz. Bu nedenle son yıllarda eğitim verdiğimiz ön lisans, lisans ve lisansüstü alanların tümünde kapasitemizi önemli ölçüde genişlettik. Özellikle lisans ve lisansüstü program sayılarımızda ve buna paralel olarak da öğrenci sayılarımızda önemli artışlar gerçekleştirdik. 2010 yılında öğrenci aldığımız lisans program sayısı 116 iken bu sayı şu anda 158’e; lisansüstü program sayısı ise 45’den 61’e yükselmiş bulunmaktadır. Lisansüstü öğrenci sayımızda yaklaşık %100 lük bir artış gerçekleştirdik. Bu artışları sağlarken özellikle öğretim elemanı kapasitemizi de önemli oranda büyüttük. Bu bağlamda öğretim üyesi sayımızı 301’den 483’e; öğretim elemanı sayımızı da 816’dan 1109’a çıkartmış bulunmaktayız.

 

ÖĞRENCİ SAYIMIZIN %10'U KADAR LİSANÜSTÜ ÖĞRENCİ HEDEFİ

Lisansüstü eğitimi özellikle önemsemekteyiz. Lisansüstü eğitimdeki sayısal hedefimiz, öğrenci sayımızın %10’u kadar lisansüstü öğrencimiz olmasıdır. Lisansüstü eğitim kapasitesi bir üniversitenin araştırma kapasitesi ile doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle bu artış, üniversitemizin sadece eğitim alanında değil aynı zamanda araştırma alanında da büyüdüğünün bir göstergesidir. Bu nedenle bu büyümeyi çok önemsemekteyiz. Diğer taraftan üniversitemizde son yıllarda nanoteknoloji mühendisliği yüksek lisans ve doktora programı gibi disiplinler arası lisansüstü programların açılması farklı alanlardaki güçlerimizi birleştirme anlamında da ayrıca önemli bir adımdır. Disiplinler arası yeni lisansüstü program açma hazırlıklarımız da devam etmektedir. Tüm bu adımlar bir taraftan üniversitemizin araştırma kapasitesini artırırken diğer taraftan ülkemizin özellikle doktora mezun sayısındaki açığa katkıda bulunacaktır.”