Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’na bağlı Eğitim-İş Sendikası Zonguldak Şubesi Basın-Yayın Sekreteri Erol Koca, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), tüm ortaöğretim kurumları yönetmeliklerini bir araya getirdiği yeni yönetmeliği, 7 Eylül 2013 tarih ve 28758 sayılı Resmi Gazete’de yayımlayarak yürürlüğe soktuğunu söyledi. MEB’in geçmişten ders alma özürlü olduğunu belirten Koca, “3 tanesi geçici madde olmak üzere 230 maddeden oluşan son derece kapsamlı bir yönetmeliği yine sendikalardan görüş almadan ve kamuoyu ile tartışmadan yürürlüğe sokan Bakanlık, geçmişten ders alma özürlü olduğunu bir kez daha ortaya koydu” dedi.
Koca, MEB’in adeta eğitim çağındaki çocukları kamu gücünü suiistimal ederek evliliğe teşvik ettiğini öne sürerek, “Yönetmeliği ayrıntılı olarak incelediğimizde kapalı kapılar ardında hazırlanarak, apar-topar uygulamaya geçirme iradesinin arkasında yatan gerçeği rahatlıkla tespit etmek mümkün. Öncelikle ifade etmek gerekir ki, Bakanlık yönetmelikle 11 yıllık AKP iktidarı döneminde sistematik bir biçimde sürdürülen eğitimi gericileştirme ve ticarileştirme politikasını pekiştirmeye çalışmıştır. Bu amaçla yönetmelikten önceki Ortaöğretim Yönetmeliği’nde olan ‘Atatürk ilke ve devrimleri’ çıkarılmış, ders kitaplarında ulusal belleğimizi oluşturan konular yok sayılmış, öğretmen kılavuz kitaplarında Atatürk portresi, İstiklal Marşı ve Gençliğe Hitabe’ye yer verme zorunluluğu düzenlenmemiştir. Yönetmeliğin 21/4 maddesinde yer alan ‘Evli olanların kayıtları yapılmaz, öğrenci iken evlenenlerin okulla ilişiği kesilerek kayıtları e-okul üzerinden Açık Öğretim Lisesi’ne veya Mesleki Açık Öğretim Lisesi’ne gönderilir’ ifadesi utanç verici kabul edilemez bir hükümdür. Bakanlık adeta eğitim çağındaki çocuklarımızı kamu gücünü suiistimal ederek evliliğe teşvik etmektedir. Çağdaş eğitim sistemlerinde bir benzerine rastlanmayan bu skandal düzenleme, cumhuriyetimizin çağdaş eğitim hedeflerinin AKP elinde yitip gittiğinin çarpıcı kanıtıdır. AKP bu düzenleme ile Mısır’daki devrik lider Mursi’ye özenmektedir” dedi.
Koca, şunları söyledi:
 “MEB, yürürlüğe koyduğu bu yönetmeliğin 27’nci maddesi ile yurt dışından gelen öğrencilere sınavla öğrenci alan okullara sınavsız kayıt hakkı vermektedir. Bir yandan SBS’yi yılda 12 sınava çıkararak, öğrencilerimize ‘yarış atı’ muamelesini reva görerek, özel dershaneciliği palazlandıracaksın, diğer yandan ise özellikle yurt dışında bulunan cemaat okullarında okuyan öğrencilere sınavsız kayıt hakkı vererek, adalet duygusunu ayaklar altına alacaksın. Bu ayrıcalıklı zümre yaratma girişimini sineye çekmemiz mümkün değildir.
Yönetmeliğin madde 86/6 hükmü ile bugüne kadar adı konulmayan gerçek hukuki dayanak kazanmış, Milli Eğitim Bakanlığı, adeta Diyanet İşlerine Başkanlığı’na bağlanmıştır. Söz konusu maddede, ‘Anadolu imam-hatip ve imam-hatip lisesi meslek dersleri öğretmenleri gerek ders saatleri içerisinde, gerekse ders saatleri dışında olmak üzere öğrencilerin mesleki becerilerinin geliştirilmesi için çevreyle ilişki kurmalarına rehberlik ederek mesleki uygulamalarının verimli olması yönünde çalışmalar yapar, dini konularda halkın bilgilendirilmesine yönelik faaliyetlere katılır’ yazmaktadır. Bu maddeyi okullarda ibadethane açılmasını öngören 99’uncu madde ile birlikte değerlendirirsek imam hatip liselerindeki meslek dersi öğretmenlerine AKP’nin deyimiyle ‘mele’ yetkisi verilmektedir. Madde kapsamına dahil olan öğretmenler, devlet adına cemaat ve tarikat çalışması yapacaklar, kamu kaynaklarıyla tarikatlara işgücü olarak hizmet edeceklerdir. Başka hiçbir branş öğretmenine verilmeyen bu görev ve sorumluğun daha doğrusu yetkinin sadece imam hatip liselerindeki meslek dersi öğretmenlerine verilmesi ‘Öğretim Birliği’nin tamamen ortadan kaldırılarak, Osmanlı’nın çöküş nedenlerinden biri olan iki başlı eğitim sisteminin başladığının göstergesidir. Ülkemiz siyasetinde son düzlüğünü koşan AKP, giderayak kör hedeflerini gerçekleştirme cüretini artırmaktadır. Atatürk ilke ve devrimlerini, cumhuriyetin değer ve kazanımlarını, öğretim birliğini var oluş gerekçesi sayan Eğitim-İş, utanç verici bu çağdışı yönetmeliğe karşı gereken her türlü meşru mücadelesini sürdürecektir.”