Yazılı açıklama şöyle:
Nükleerin dünyada yaygınlaştığı bir yalan. Gerçek: 2013 yılında 2002 yılına göre 50 adet daha az nükleer reaktör faaliyette.
Küresel enerji üretiminde nükleerin payının arttığı bir yalan. Gerçek: 1996’da %17,6 olan nükleer payı, 2013’te %10,8’e geriledi.
Nükleer atıkların bertaraf edilebileceği bir yalan. Gerçek: Zararsız hale gelebilmesi için en az 200.000 yıl geçmesi gerekir. Bu, Eski Taş Çağı’nın sonlarından bu zamana kadar geçen süre demek.
Enerji bağımsızlığı ve uluslararası rekabette güçlü bir konuma gelmek için nükleere ihtiyaç duyulduğu bir yalan. Gerçek: Hammaddesi ve teknolojisi başka bir ülkeden sağlanan bir enerji santraliyle enerji bağımsızlığı elde edilemez.
Bunlar gibi pek çok kandırmacayla canlılar büyük bir kumarı oynamaya mecbur bırakılıyor.Rusya, Çernobil faciasından sonra halen yıllık bütçesinin %20’sini Çernobil’in etkilerini gidermek için kullanıyor. Tiroit kanseri vakaları %2400 arttı. Fukuşima’da okyanusa her gün 300 ton radyasyonlu su boşaltılıyor.
Akkuyu’da yapılması planlanan nükleer santralin Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu tüm eksiklere rağmen Çevre Bakanlığı tarafından onaylandı. Buna itiraz için dava açtık.
Bu konuda yurttaşlık görevini yapmak isteyenler; “https://www.facebook.com/sharer/sharer.php?u=http%3A%2F%2Fimza.greenpeace.org%2Fnukleer-gercekler “ e imza vererek destek olabilir.
