Kısa adı GMİS olan Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ahmet Demirci, Yönetim Kurulu adına bir basın açıklaması yaparak Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda (TTK) çalışan maden işçilerinin gruplu statüden daimi statüye geçişi ile yeraltı maden işçilerine yasa gereği ödenmesi gereken en az iki asgari ücret uygulaması hakkında bilgi verdi ve katkı veren herkese teşekkür etti.

TTK’nın işçi açıklarının acilen giderilmesi gerektiğinin de altını çizen Demirci, maden işçilerinin ve Zonguldak halkının 1 Kasım seçimlerinde oy kullanırken bu konuya dikkat edeceğini belirterek şu ifadelere yer verdi;

“2006 yılından bu yana Sendikamızın gündeminde olan gruplu statüde çalışan arkadaşlarımızın daimi kadroya geçilmesiyle ilgili sorun çözüme kavuştu.  15 Kasım 2015 tarihinden itibaren Kurumda çalışan tüm arkadaşlarımız daimi statüde çalışmaya başlayacaktır.

Başta TTK Genel Müdürümüz ve Yönetim Kurulu olmak üzere katkı veren herkese teşekkür ediyor, saygılarımızı sunuyoruz.

11 Eylül 2014 tarihinden itibaren yasal olarak hakkımız olan yeraltında çalışan madenci arkadaşlarımızın en düşük ücretinin iki asgari ücret olması sorununu da çözüme kavuşturduk. Ekim ayı itibariyle yeraltında en düşük ücretimiz iki asgari ücret seviyesine yükseltildi.

Kurumda çalışma barışının bozulmaması ve hiyerarşik düzenin sürdürülerek verimli bir çalışma yapılabilmesi için sanat grupları arasında ayrıca düzenleme yapılması da gerekiyor.

Bu uygulamadan doğan geriye dönük alacaklarımızın ödenmesi konusunda da Kurum yetkilileriyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun en temel sorunu olan işçi açıklarının giderilmesi konusunu her ortamda dile getiriyoruz. 1 Kasım Milletvekili Seçimleri nedeniyle Sendikamızı ziyaret eden siyasi partilerimizin milletvekili adayları ile tüm siyasi kadroları bu konuda bilgilendiriyor, hazırlamış olduğumuz raporu veriyor, madenci kardeşlerimizin ve Zonguldak halkının oy kullanırken bu konuya özellikle dikkat edeceğini belirtiyoruz.

Bugün itibariyle TTK’nın norm kadro açığının kapatılabilmesi için yaklaşık 5 bin işçi alınması gerekiyor. TTK Genel Müdürlüğü’nün de talebi olan 3 bin 200 işçi derhal alınmalı ve ardından çalışan işçi sayısı norm kadro düzeyine çıkarılmalıdır.

TTK’ya yapılacak işçi alımı Zonguldak’tan göçü de durduracaktır.

Her şart altında bunun mücadelesini vereceğiz.

İş Güvenliği önlemleri nedeniyle bazı müesseselerimizde üretimin durdurulmasına karşı itirazlarımızı yaptık. Havza tarihinde bir tek kayıtlı kazanın bile olmadığı hidrojen sülfür gazını ölçecek sensörlerin bulunmadığı gerekçesiyle üretimin durdurulması doğru değildir. Biz, iş sağlığı ve güvenliği için sensörün bulunmaması gerekçe gösterilerek TTK’daki işçi açıklarının saklandığını ve işçi açıkları nedeniyle artan kaza riskleri göz önüne alınarak üretimin engellendiğini düşünmeye başladık.

Zonguldak’ta kömür var, işsiz var. TTK’nın ayrılmaz parçası olan ÇATES’in kömür ihtiyacı, TTK ve rödevanslı sahalardan üretilen kömür ile karşılanamadığı için bir ünitesi çalıştırılamıyor.

Ülkemizin taşkömürüne ihtiyacı var ve TTK’nın sorunu sadece Zonguldak’ın değil ülkemizin sorunudur.

1 Kasım Seçimlerinin hemen ardından kurulacak Hükümet ile bu sorunlarımızın acilen çözülmesi için görüşmelerimizi sürdüreceğiz.

TTK, ülkemiz ekonomisine katkı vermeye devam edecektir.

Sorunlarımızın çözümüne katkı veren herkese tekrar teşekkür ediyoruz.”