Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım ve gıdada Ekim ayında ihracatın yüzde 5 arttığını, buna karşın ithalatın yüzde 13,7 düştüğünü bildirerek, “bu yıl Temmuz ayı hariç her ay gerileyen ihracatın Ekim ayında artışa geçmesi olumlu bir gelişme ama ihracattaki artışın devamı açısından yeni pazarlar bulmak vazgeçilmez bir zorunluluk” dedi.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, tarımda birçok üründe ihracatın büyük önem taşıdığını, ihracatın sekteye uğramasının sektörü zora soktuğunu belirtti. Özellikle sebze ve meyvede ihracatın devamının tarım sektörü açısından olmazsa olmaz konulardan biri olduğuna dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti:

“Genel ihracat Ekim ayında yüzde 3,1 artışla 12 milyar 892 milyon dolardan 13 milyar 290 milyon dolara çıkarken, ithalat yüzde 11,9 azalmayla 19 milyar 185 milyon dolardan 16 milyar 911 milyon dolara indi. Tarım ve gıda ihracatı, genel ihracatın üzerinde artış gösterirken, ithalatta genel ithalattan fazla gerileme meydana geldi. Ekim ayında tarım ve gıda ihracatımız yüzde 5 artışla 1 milyar 677,3 milyon dolardan 1 milyar 761,9 milyon dolara yükseldi. Eylül ayında ihracatımız yüzde 17 düşüşle 1 milyar 246,1 milyon dolara inmişti. Tarım ve gıda ihracatımız, Temmuz ayında yüzde 2,5 artmış, diğer aylarda gerilemişti. Buna karşın Ekim ayında tarım ve gıda ithalatının yüzde 13,7 düşüşle 1 milyar 59,9 milyon dolardan 915 milyon dolara indi. Nisan ayından bu yana gerileyen ithalat, Eylül ayında yüzde 36,6 düşüşle 979,4 milyon dolardan 620,5 milyon dolara gerilemişti.

Ekim ayında tarım ve gıda ihracatı, Nisan ayından bu yana gerilen ithalatın iki katına yaklaştı. Genel dış ticarette, yüzde 78,6 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı tarım ve gıdada yüzde 192,6’ya yaklaştı. Tarımın ekonomiye büyük katkısı inkar edilemez. Sadece Ekim ayında tarım ve gıda 879,5 milyon dolar dış ticaret fazlası verdi. 6 milyonun üzerinde istihdam sağlayan, 60 milyar dolara yakın ülke milli gelirine katkı yapan, dış ticarette artı veren kaç sektör var? Tarımın, başta gıda sanayi, tekstil ve konfeksiyon sanayi, ticaret, ulaştırma, finans olmak üzere diğer sektörlere katkısı da çok büyük boyutlardadır.”

 

-Ocak-Ekim dönemi-

 

Ocak-Ekim döneminde, tarım ve gıda ihracatının 13 milyar 509,4 milyon dolara ulaştığını, buna karşın ithalatın 9 milyar 184,7 milyon dolarda kaldığını belirten Bayraktar, “tarım ve gıdanın 10 aylık dış ticaret fazlası 4 milyar 324,7 milyon dolara ulaştı. 2014 yılında tarım ve gıda ihracatı 18 milyar doları bulmuş, ithalat 12,4 milyar dolarda kalmıştı. Bu yıl Ekim ayı itibarıyla 12 aylık ihracat 17,2 milyar dolarda, ithalat ise 11,6 milyar dolar oldu” dedi.

 

-Türkiye mevcut pazarlarını korumalı, yeni pazarlara yönelmeli-

 

Bayraktar, Türkiye’nin ihracatın desteklemesi, mevcut pazarlarını koruması, yeni pazarlara yönelmesi gerektiğini bildirdi. İhracatın belli pazarlara bağlı kalmaması belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

“İhracatın belli pazarlara bağlı kalması, siyasi sorunlarda sıkıntılara yol açıyor. Her ne kadar, Ortadoğu ve Afrika, Kafkaslar, Balkanlar, Orta Asya, kuzeyi, güneyi, batısı ve doğusuyla Avrupa önceliğimiz olsa da ülke olarak uzak yakın demeden dünya yüzeyinde her ülkeyi ihracatta hedef almamız, her ülkenin ithalat potansiyelini değerlendirmemiz gerekir. Önümüzdeki dönemde sıkıntıya girebilecek bir Rusya pazarı için önlem alınmalı, alternatif pazarlar yaratılmalı.

 

-Rusya’nın tarım ve gıda dış ticaretindeki yeri-

 

Gıda ve tarım sektörünün ithalat ve ihracatı içinde Rusya’nın önemli bir yeri bulunmaktadır. 2014 yılı gıda ve tarım ürünleri ihracatımızın 1 milyar 143 milyon doları Rusya’ya yapılmıştır. İthalatımızın ise 2 milyar 491 milyon doları Rusya’dan yapılmıştır. Rusya’ya karşı tarım ve gıda dış ticaretinde 1 milyar 348 milyon dolarlık bir açığımızın olduğu görülmektedir.

Rusya’ya yaptığımız ihracat içinde en önemli payı 622 milyon dolarla meyve ve 385 milyon dolarla sebze almaktadır. Meyveler içinde öne çıkan ürünler ise turunçgiller ve üzümdür. Sebzeler içinde ise domates öne çıkmaktadır. Rusya’ya diğer önemli ihracat kalemlerimiz su ürünleri, yağlı tohum, kanatlı etidir. Bu alanlarda ihracat potansiyelimiz bulunmaktadır.

 

-Son yıllarda alternatif pazarlar bulma politikaları meyvelerini verdi-

 

Uzun yılların tecrübesine sahip, dinamik bir dış ticaret sektörümüz var. Son yıllarda özellikle Avrupa Birliği ülkelerinin dış ticaretimizdeki ağırlığını azaltmaya yönelik alternatif pazarlar bulma, ihracatımızı çeşitlendirme politikaları meyvelerini vermiştir. Ülkemiz, Avrupa’da geleneksel pazarlarını korumakla birlikte, Ortadoğu ve Afrika’ya açılmış ve önemli ihracat imkanları bulmuştur. Kısa vadede sıkıntılar yaşansa da ülkemiz orta ve uzun vadede alternatif pazarlarını yaratacaktır.”

Yılda 40 milyar doları aşkın gıda ve tarım ürünü ithal eden Rusya’nın, Türkiye’ye daha fazla ihtiyacı bulunduğunu vurgulayan Bayraktar, “Nitekim, Rusya, 7 Ağustos 2014 tarihinden geçerli olmak üzere bir yıl süreyle Avrupa Birliği (AB), ABD, Avustralya, Kanada ve Norveç’in sığır ve kümes hayvanı eti, tüm meyve ve sebzeler, kaşar peynirleri ve süt başta olmak üzere tarım ve gıda mallarına ambargo kararı aldığında, bu ihtiyaçlarını karşılayacak 4 ülke arasında Brezilya, Çin ve Arjantin ile birlikte Türkiye’yi de saymıştır. Rusya, bu ülkelere yönelik ambargo kararını bir yıl daha uzatmıştır. Rusya’ya yönelik tarım ve gıda ihracatımızda her ne kadar meyve ve sebze öne çıkmışsa da, kış sezonuna girmemiz nedeniyle portakal, limon gibi turunçgiller, çiçek ve sera ürünleri hariç, ihracatımız çok fazla etkilenmeyecek gibi görünüyor” dedi.