Çatalağzı’ndaki Çates termik santralın özelleştirilmesine  karşı çıkan Tes-İş Sendikası ile Genel Maden İşçileri Sendikası’nın düzenledikleri yürüyüş, Çates ile TTK’nın bir bütün olduğu ve satılamayacağına vurgu yapıldı.

Çatalağzı Belediyesi önünde toplanan özelleştirme karşıtları buradan ÇATES’in bulunduğu Işıkveren’e sloganlarla yürüdü.  Çates’in özelleştirilmesine karşı tepki eylemine; Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, Kilimli Belediye Başkanı Ali Aslankılıç, Çatalağzı Belediye Başkanı Adnan Akgün, Muslu Belediye Başkanı Sebahattin Adıyaman, GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş,  GMİS Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ, Tes-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Hasan Tahsin Zengin, GMİS Genel Sekreteri Behzat Cinkılıç, GMİS Genel Mali Sekreteri Muharrem Sarıçam, GMİS Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Osman Tutkun, GMİS’e ve Tes-İş Sendikası’na bağlı şubelerin başkan ve yöneticileri, Ankara’da direnişlerini sürdüren Yatağan Enerji ve Maden İşçilerinden bir grup, enerji işçileri, maden işçileri, siyasi partiler ile sivil toplum ve meslek örgütleri, enerji ve maden işçilerinin aileleri, öğrenciler ile vatandaşlar katıldı.

 

 “ÇATES halkındır halkın kalacak”, “ÇATES’e uzanan eller kırılsın”, “Her yer Yatağan heryer direniş”, “Her yer ÇATES heryer direniş”, “Susma sustukça sıra sana gelecek”, “Gemileri yaktık geri dönüş yok” sloganları atan eylemcilerin sayısı yoldan katılımlarla daha da büyüdü. Çates’in önüne gelindiğinde, önünde Yatağan Enerji ve Maden işçilerinin andı hep bir ağızdan okunurken duygulu anlar yaşandı.

Burada bir konuşan GMİS Genel Başkanı Eyüp Alabaş, “Hükümeti, dostu, düşmanı buradan bir kez daha uyarıyoruz. ÇATES ve TTK bir bütündür satılamaz, diyoruz” dedi.

18 Nisan’da Ankara’da Kurtuluş Parkı’nda direnişlerini sürdüren enerji ve maden işçilerine yapılan müdahaleyi kınadıklarını belirten Alabaş, “Orada arkadaşlarımıza reva görülen zulmü kınıyoruz” dedi.

“Kimse bizim gözümüzü korkutmaya çalışmasın. Ölümden ötesi yok. Biz havza insanı olarak 160 yıldır, grizularda, göçüklerde, yerin yüzlerce metre altında ölümü her gün yaşayanlardanız” diyen Alabaş şöyle konuştu;

ÇATES-TTK BİR BÜTÜNDÜR SATILAMAZ

“Bir maden işçisi olarak, bir Zonguldaklı olarak sizinle gurur duyuyorum.

Emeğin Başkenti’ne yakışan budur. İşimiz, aşımız, geleceğimiz olan Çatalağzı Termik Elektrik Santrali’ne ve Türkiye Taşkömürü Kurumu’na; büyük bir kararlılıkla, disiplinle, coşkuyla, dayanışma içinde sahip çıkıyoruz. Ülkemizin ve milletimizin geleceğine sahip çıkıyoruz.

Hükümeti, dostu, düşmanı buradan bir kez daha uyarıyoruz.

ÇATES ve TTK bir bütündür satılamaz, diyoruz.

ELDE-AVUÇTA NE KALDIYSA SATIYORLAR

ÇATES ve TTK’nın ayrılmaz bir bütün olduğunu, bölgemiz için önemini başta bölge milletvekillerimiz olmak üzere tüm ilgililere anlattık.

Ancak onlar anlamazdan, görmezden geliyorlar. Başka hesaplar peşinde koşuyorlar.

Bu yanlış politikalar sonucu Türkiye, üretim ekonomisinden uzaklaştırıldı. Her alanda ithalat kolaylaştırıldı ve ekonomi borç batağına sürüklendi.

Şimdi borçları kapatacağız diye elde-avuçta ne varsa satıyorlar ve daha büyük bir çıkmaza sürükleniyoruz.

İthalatçı yandaşlar zenginleşiyor ama ülkemiz yoksullaşıyor. İşsizimiz iş bulamıyor.

ÇATES, 1948’DEN BERİ ÜLKEMİZE KATKI VERİYOR

ÇATES, TTK’nın çoğunlukla doğaya bırakılan düşük kalorili atık kömürünü değerlendirmek için 1948 yılında kurulduğunda Türkiye’nin ikinci büyük santraliydi.

Yaklaşık 50 yıl ülke ekonomisine katkı verdi. Sonra ikincisi kuruldu ve 1990 yılından bu yana TTK’nın ayrılmaz bir parçası olarak enerji üretiyor.

ÇATES hiç zarar etmedi. Ama aşırı kâr da etmedi.  ÇATES’in enerjisi ile ülke kalkındı, diğer şirketler ve kurumlar kazandı. TTK’nın kömürü değerlendirildi ve TTK gelir elde etti.

BİZ ÖLÜMÜ HER GÜN YAŞAYANLARDANIZ

Şimdi ÇATES’i başkaları alsın, yandaşlar kazansın isteniyor, Onlar daha çok kazansın diye dışarıdan kömür getirecekler. Maden işçisi işsiz kalacak. Kömürümüz yeraltında kalacak, TTK zarara sürüklenecek, kapanma noktasına gelecek. ÇATES işçisi işini kaybedecek, yeni işçiler köle ücretiyle çalışmaya zorlanacak. Biz bu acı gerçekleri biliyoruz ve buna izin vermeyeceğiz.

Bir kez daha uyarıyoruz. Zonguldak’ın huzurunu bozmayın. Bu yanlıştan vazgeçin.

Bizi daha fazla zorlamayın. Bu mücadeleyi Ankara’ya, hayatın her alanına taşıyacağımızın bilinmesini istiyoruz.

Kimse bizim gözümüzü korkutmaya çalışmasın. Ölümden ötesi yok. Biz havza insanı olarak 160 yıldır, grizularda, göçüklerde, yerin yüzlerce metre altında ölümü her gün yaşayanlardanız”.

Alabaş’ın konuşmasının ardından TES-İŞ Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Hasan Tahsin Zengin bir konuşma yaptı.

Türkiye’de bugün bir ateşin yandığını belirten Zengin, “Bu ateş, madenlerin ve kömür ocaklarının özelleştirilmesinin ateşi. Bu ateş herkesi yakar” dedi.

Zengin şöyle konuştu;

TÜRKİYE’DE BİR ATEŞ YANIYOR

“Türkiye’de bugün bir ateş yanıyor. Bu ateş madenlerin ve kömür ocaklarının özelleştirilmesinin ateşi. Muğla, Yatağan, Yeniköy, Kemerköy termik santralleri ve kömür ocaklarının özelleştirilmesine karşı ayakta. Bir grup işçimiz Ankara’da Özelleştirme İdaresi önünde günlerce nöbet tuttu, özelleştirmeyi protesto etti. Seyitömer özelleşti, işçiler işten çıkarıldı ve Kütahya yanıyor. Çatalağzı Termik santrali için de teklifler 21 Nisan’da alınacak.

Bir ateş de Çatalağzı’na düşüyor. Tamam ateş düştüğü yeri yatar. Ama söndürülmeyen ateş yayılır.

Çatalağzı’na düşen ateş söndürülmezse, yani eğer özelleştirmeden vazgeçilmezse, bilin ki bu ateş bütün bölgeyi yakar.

Çünkü Çatalağzı, TTK ve havza madenciliği bir bütündür. ÇATES, TTK’nın bir parçasıdır ve öyle kalmalıdır. ÇATES’in özelleştirilmesi ve ithal kömür kullanılması halinde bölgede madencilik faaliyeti yapan her kurum zora girecektir. İşten çıkarmalar artacak, bölge insanı göçe zorlanacaktır. Bölgeyi işsizliğe, yoksulluğa ve göçe zorlamaya hiç kimsenin hakkı yoktur.

Sizin talebiniz çok masum. Sizin talebiniz iş ve aş. Sizin talebiniz villalar, gemiler, yedi yıldızlı oteller değil, Sıcak bir yuva, sıcak bir sofra. İşte onlar bunu anlamıyor. Çünkü masumiyeti unutmuşlar. Satalım diyorlar, satalım gitsin. Kim çok para verirse, onun olsun. Peki Çatalağzı ne olacak, Zonguldak ne olacak, havza ne olacak, işçi ne olacak, esnaf ne olacak, köylü ne olacak? Kimsenin bunu düşündüğü yok.

İşçilerin, emeği ile geçinenlerin açlığı, yoksulluğu Hükümetin vebalidir. Hak arayan işçilerin seslerine kulak tıkamak Hükümetin vebalidir. Taleplerimizin, itirazlarımızın ve isyanlarımızın tümü bu memleketin onuru, huzuru ve barışı içindir.

Sizlerin mücadelesi bizim mücadelemizdir. Sizlerin mücadelesi tüm emek dostlarının mücadelesidir.

Bu özelleştirme ihaleleri iptal edilinceye kadar mücadelemiz sürecektir. Kimsenin bundan şüphesi olmasın”.

Alabaş ile Zengin’in konuşmaları sırasında “Yatağan, ÇATES omuz omuza”, “KİTler halkındır satılamaz”, “ÇATES halkındır halkın kalacak”, “Ölmek var dönmek yok” sloganları attı.