Türkiye Kamu-Sen İl Başkanı Kadir Bacıoğlu, Ar-Ge Merkezi’nin araştırmalarında ortaya çıkan ekonomik verilerin memur maaşının yıllar içerisinde nasıl eridiğini bir kez daha gözler önüne serildiğini öne sürdü. Bacıoğlu, kamu çalışanlarının maaşlarının son 13 yılda, çeyrek altın karşısında bile tutunamadığını kaydetti.

Kadir Bacıoğlu, “2002 yılı itibarı ile ortalama memur maaşı ile 22,1 çeyrek altın alınabilirken 2015 yılında bu rakam 14,6’ya gerilemiştir. Ortalama memur maaşı çeyrek altın karşısında %33,9 değer kaybetmiştir. En düşük maaş alan bir memur 2002’de maaşı ile 14,9 adet çeyrek altın alabilirken, 2015’de aynı memur, maaşı ile ancak 10,9 çeyrek altın alabilmektedir. En düşük memur maaşının çeyrek altın karşısındaki kaybı ise aylık %26,8 olmuştur. Memurlar geçtiğimiz yıl 2014 yılına göre yaklaşık yarım çeyrek altın daha kaybetmiştir. Geçtiğimiz yıl da, memur maaşının çeyrek altın fiyatları karşısında %3,5 değer kaybettiği görülmüştür.” Dedi.

Bacıoğlu açıklamasına şöyle devam etti:

“Konfederasyonumuz memur maaşlarının gelişimini ve kamu görevlilerimizin alım gücünü bütün kalemler karşısında düzenli olarak değerlendirmektedir. Maaşların çeyrek altın karşısındaki durumunu ortaya koyan bu çalışma da yapılan araştırmaların bir bölümünü oluşturmaktadır. Bilindiği üzere, ailelerimizin en önemli tasarruf kaynağı yastık altı olarak tabir edilen ve çeyrek altın şeklinde değerlendirilen tasarrufları idi. Biz biliyoruz ki, vatandaşlarımızın artık tasarruf etmek gibi bir imkanı kalmadı. Ancak, bu çalışma memur maaşlarının geride kalan 13 yılda üçte bir oranında değer kaybettiğini ortaya koyması açısından son derece önemlidir. Bu erime yaşamın her alanında kendini göstermekte ve kamu görevlilerimizin alım gücü günden güne erimektedir. Her ne kadar borçlanma yoluyla geleceğimizi ipotek altına alarak bugünümüzü idame ettirmeyi başarıyorsak da, alım gücümüz sürekli geriye gittiği için ileride borç ödeme acziyetine düşeceğimiz gün gibi ortadadır.

Ekonomideki her türlü değişimi en yakından hisseden memurlar, emekliler, dar ve sabit gelirliler özellikle son yıllarda düşük maaş artışları, unutulan enflasyon farkı hakları, geriye dönük gasp edilen ekonomik kazanımları nedeniyle büyük kayıplar yaşamaktadır.”