Korona belası herkesi evlerinde tutsak edecek anlaşılan.

Eee sağlık için gerekli ise –ki gerekli- gerisi teferruat.

Önce korunacaksın ve koruyacaksın ki, toplum sağlığı korunsun, bebeler sağlıklı yaşasın.

Hükümet çok radikal önlemler alarak korona virüsüyle mücadele konusunda önlem üstüne önlem alıyor.

Sosyal yaşam bundan böyle ve bir süre anlaşılan o ki, ev/evler.

Ev ne güzel.

Yuva.

Moral.

Aile.

Yurt.

Her şey.

15 gün gibi gözüken şu ev hapsinde toplumsal beklentilerimiz olmayacak mı?

9 ay sonra Türkiye’nin semaları bebek sesleri ile dolar mı dolar!

Bu nedenle elektrik çok önemli.

Kesilmemeli elektrik.

Hem kesilmemeli hem de şu vatandaşı kaz gibi gören elektrik şirketleri, bu dönemi elektrik ücretlerini düşürme özverisini göstermeli.

Yılın her günü sağdıkları vatandaşı bu kez insan gibi görebilmeyi aklına getirmeli.

Ve demeli ki, ben sizi çok öptüm. Bu virüs belasından kurtulmak için biz şirketimizin göbekli kâr hanesini indirmeye karar verdik. Hem böylece perhiz yapmayı da öğreniriz.

Der mi?

Demez mi?

Tabi ki, aynı dilek doğalgaz indirimi için geçerli.

Toplumsal uzlaşma işte böyle seferberlik durumunda ortaya çıkar/çıkmalı.

Hükümetimiz elektrik ve doğalgaz hortumcusu şirketlere “Kulağını çekerim ha!” dese.

Ah bir dese.

İyi günü de, kötü günü de paylaşmanın şahane bir örneğini ortaya koysa.

Zor mu?

Çok mu zor?

*

Ereğli’de yeni açılan bir işyerinden alış veriş yapıp kasadan geçtim ki, yazar kasa fişine bakınca şok oldum.

Ben 22 liralık alış veriş yapmıştım ama… Fişte 44 lira çekilmiş gözüküyordu hesabımdan.

Müdahale ettim hemen “üstte 22 lira yazıyor” dediler.

İtirazım “altta da 44 lira yazıyor” oldu.

Olamaz-molamaz sözlerinin ardından fişi inceleyen kasadaki görevli, hiç ses çıkarmadan 22 liramı verdi.

Ben bu işten şunu anladım.

Yerse!

Fişinize bakmazsanız, gitti 22 lira.

İçimdeki ses söylüyor ki, bu işler hata mata değil.

Tezgah!

Yani, yerse yediriliyor!