Dağ fare mi doğurdu?

Ne olacaktı?

Ne bekliyordunuz ki?

Yani şimdi tutup da, o baskı altında tutulan rakamları baz alıp da “işte bunu verdik” mi diyeceklerdi?

Peh peh peh!

Çok beklersiniz çok!

Bir bahar akşamı rastladılar size.

Sevinçli bir telaş içindeydiniz.

Derinden bakınca gözlerine.

Neden! Neden! Neden!

O başınızı dik tutmadınız?

Haydi haydi!

Geçiniz!

*

Şu koranalı günlerde gerçekten de özellikle başta, elektrik ve doğalgaz olmak üzere giderler öyle bir arttı ki.

Çarşı pazarın dışındaki bu sabit giderlere, kira ödeyenleri de katarsanız!

Bu katar ülke değil.

Maliyetin katarı ha!

Yanlış anlamayın da!

Yani, durum şudur ki, işler yaş!

Şu önümüzdeki kışlı günlerde garipler ne yapacak?

O geceleri nasıl gün edecekler?

Nasıl çorba kaynatıp da içlerini ısıtacaklar?

Düşüncesi bile korkunç.

Her yer karanlık!

Pür nur o mevkiiiiii!

*

Yüzde 8 nokta 36 dedi büyüklerimiz.

Ne derlerse o!

Var mı başka alternatifleri?

Gördünüz mü?

Biliyor musunuz?

*

Hoş görün de bir söz söylemek istiyorum.

Kusuruma bakmayın lütfen.

“En güvendiğim babamdı” sözü bana ait değil.

Atalardan böyle gelmiş.

Böyle de gidiyor!

Napalım şimdi?

“Gözünaydın Türkiye” desek ne yazar?

Demesek de bir şey yazmaz ki!