ZBEÜ, Erdemir’in inşa ettiği kampüs binalarında Kdz Ereğli’nin hakkı olan fakülte/fakültelerin kurulmayacağını açıkça ilan etti!
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nin (ZBEÜ) Rektörü Prof. Dr İsmail Hakkı Özölçer’in Ereğli kampüsü ile ilgili açıklamasını okudunuz mu? Lütfen mutlaka okuyun ve değerlendirin. Okumak için https://www.ereglionder.com.tr/eregliye-surprizler-var tıklayabilirsiniz.
Erdemir’in büyük katkıları ve Ahmet Erman’ın bağışı ile eski devlet hastanesi arazisinde inşaatına başlanıp sürdürülen Kdz. Ereğli’deki kampüse tek kuruş katkısı olmadığı gibi yapı denetimini bile üstlenmeyen Sayın Rektör, bu binaların yeni bir fakülte için kullanılmayacağını açık açık söylüyor. Anlaşılan o ki, Zonguldak’tan Ereğli’ye bakışta Rektör Özölçer’in de öncekilerden farkı yok. Özölçer’in bakışı ile tünelin o ucundan Ereğli kendisine de kör görünüyor. Zonguldak’ın merkez dahil en büyük ilçesi Ereğli’nin dışlanmasının yeni bir dışa vuru mudur Rektörün açıklamasındaki ifadeleri.
SORU ŞU:
Neden Ereğli için bir mühendislik fakültesi düşünülmez? Neden yabancı dil ağırlıklı sosyal bilimler fakültesi, fen bilimleri fakülteleri gündeme getirilip gerçekleştirilmez? Neden “Ereğli bunu hak ediyor. Kendi binalarını da kendileri yapıp bize teslim ediyorlar” denilmez?
Bakın Sayın Özölçer’in Ereğli açıklamasındaki ifadelerinde ne söylüyor:
“Açıldığı zaman öğrenci sayısı artacak. Bina da biterse bana kalırsa önce 14 bin 500 metrekarelik bina Ereğli Eğitim Fakültesi’nin hakkıdır. Senelerdir orada küçük bina da sürünüyorlar. Yeni fakülte açıyorsak bile başka bir yerde açmalıyız. Ya da ikinci binada. Veyahut da bir kısmına Eğitim Fakültesi’ni yerleştirmeliyiz, çünkü değerli bir fakülte ve öğrenci sayısı da çok yüksek, potansiyeli de var. Önce onlar yerleşmeli ve yanına başka fakülte açılır. O ayrı bir sürpriz konusu.”
Yeni binalara eğitim fakültesini taşıyıp, “Yeni fakülte açıyorsak bile” cümlesinde BİLE vurgusunda bulunup “başka bir yerde açmalıyız.” Diye ipe un serip, bile bile bile noktasını koyuyor. .
Rektör İsmail Hakkı Özölçer’in bu açıkça ifade ettiği “Ereğli’ye yeni bir fakülte yok” açıklamasından sonra, Kaymakam, Milletvekilleri, belediye başkanı, meslek odaları, sivil toplum örgütlerinin nasıl tepki vereceği ve Ereğli’nin hakkı olan yeni fakülteler için nasıl mücadele edecekleri veya etmeyeceklerini elbette tarih yazacaktır.
EREĞLİ’DEKİ YÖNETİCİLERE AÇIKÇA ÇAĞRI YAPIYORUZ?
İlk önce Karaelmas Üniversitesi adında kurulan ve de o tarihte bile dışlanarak bir tek fakültenin verilmediği Ereğli’nin, dönemin yerel basını ve ilçedeki yerel siyasetçilerin baskı ve girişimleri ile elde edilen fakültelerin binasını da Ereğli yaptı! BEÜ, bu zamana kadar Ereğli’de hangi fakülte inşaatını üstlendi ki? Kdz. Ereğli Eğitim Vakfı, Erdemir ve bağış severler, üniversitenin yapmadıklarını gerçekleştirerek eğitime büyük büyük katkı/katkılar sağlarken, neden Ereğli halen daha “fakülte vermeme” konusunda dışlanıyor? Ereğli gibi ağır sanayi kentinin hakkı en başta ve öncelikle mühendislik fakültesi değil midir?
EREĞLİ KAMPÜSÜNÜN GERÇEĞİ
18 Mayıs 2023 tarihinde Prof. Dr. Ercan Candan’ın kampüse yeni açılması gereken fakülte/fakülteler konusunda “MARKA DEĞERİNE VURGU” başlıklı açıklaması bu gelişmelere izleyip de sessiz kalanları da umarız uyandırır.
Sayın Rektörün niyetini açıkça dile getiren “oldu da bitti maşallah” ifadelerinin yanıtı aşağıdaki yazıda çokça mevcuttur.
Haber-Yorum (Eyüp Bektaş) Yıl Kasım 2014. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nin Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer, dönemin AK Parti Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Ercan Candan’ın daveti üzerine Kdz. Ereğli’ye geldi. Prof. Mahmut Özer’e boşaltılarak Ömerli Mahallesi’ne taşınan ilçe hastanesinin eski binalarını gezdirildi. Yerel basının da izlediği bu gezinin ardından Mahmut Özer, Ercan Candan’a “Tamam burayı kampüs yapalım” dedi.
Ereğli’de büyük heyecan yaratan bu ifadenin ardından “Bacasız fabrika” olarak görülen kampüs olayı dalga dalga yayıldı ve ilçe gündeminde öyle etkili oldu ki, yerel yönetimi de eline geçirmiş AK Parti’de 2015 seçimlerinin aday listesi şok etkisi yarattı. Çünkü, ilçedeki iktidar partisinin içindeki iç çekişme sonucu Ercan Candan liste dışı bıraktırılmıştı. İşte o tarih Kdz. Ereğli için bir yıkım noktası oldu. Bu süreçten sonra Ereğli’de yıkımlar başladı. Önce eski hastanenin binaları yıkıldı. Yetmedi, belediye hizmet binası, terminal, hükümet konağı ve emniyet binası da yıkıldı. Bu yıkıklar içinde 2014 de zemin etüdü ödeneği de sağlanmış olan hükümet konağı bile yapılamadı ki, 8 yıl sonra ancak şimdi temelinin atılabilme aşamasına geldi.
Cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, belediye, belediye meclisi, il genel meclisini elinde tutan iktidar döneminde, zaten “tünelin bu ucundan” görülmeyen Ereğli TBMM’de temsilcisiz kalınması üzerine tamamen yalnız kaldı. 2023 yılına gelindiğinde, Erdemir ve Ahmet Erman’ın bağış destekleriyle kampüsün temeli Kdz. Ereğli Kaymakamlığının görevi Kdz. Ereğli Eğitim Vakfı’na devir etmesiyle 15 Mart 2023’de atılabildi.
Uzun süredir “Ereğli’ye yeni fakülte” talebinin de karşılık bulmadığı ağır sanayi kenti Kdz. Ereğli’de beklenti elbette büyük. Her türlü eğitim binalarını ilçedeki hayırseverlerin katkıları ile gerçekleştirme başarısı gösteren Kdz. Ereğli’nin talebi BEÜ tarafından ne kadar karşılık bulacak bilinmiyor.
Gazeteniz Ereğli Önder’in Haber Merkezi’ni ziyaret eden Prof. Dr. Ercan Candan’a konunun başlangıcından itibaren geçen süreci sorduk. Bir akademisyen de olan Prof. Dr. Ercan Candan’ın görüşlerini merak ettiğimizi ifade ettik.
Prof. Dr. Ercan Candan konuyla ilgili süreci anlattı ve bundan sonra fakülte talebi şöyle yorumladı.
ÜNİVERSİTELER KAMPÜSÜ İLE DEĞER KAZANIR
Bizim fikrimiz bir gün Başhekim Muharrem Erdem'in sohbetinde yeni hastane yapılıyor oraya taşınacağız bu binalar çok güzel diş hekimliği olabilir dedi. Dur buraya kampüs yapalım dedim. Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer vardı görüştük, siz bir Ereğli'ye gelin bir yer göstereceğim, üniversite kampüsü olur. Üniversiteler kampüsü ile değer kazanır. Mahalle aralarında böyle derme çatma binalarla olmaz, mahalle aralarında üniversite olmaz. Gençlik var, zihinsel olarak da açık olması lazım. Kampüse bakarak etrafa bakarak daha farklı düşünüyor olunması lazım.
HAZIRLIK SINIFLARI OLACAKTI
Getirdik çok beğendi, hocam siz bize burayı verin ben size söz veriyorum İncir Harmanındaki hazırlık sınıfını buraya getireceğim dedi, 3 bin öğrenci vardı. Çok çok önemli. Çünkü hazırlık sınıfının en güzel tarafı 1 yıl duruyor öğrenci. Diğer türlü öğrenciler yerleşir evine veya yurduna yerleşir, yerleşik hayatta harcaması daha az olur. Hazırlıkta her yıl yenilenir ve ciddi bir sirkülasyon olur. Nihayetinde de belediyeyi aldık. TOKİ ile de görüştük, buranın üniversiteye devri için görüşmelere başladık.
YIKARSANIZ YAPAMAZSINIZ DEDİM
Vekil listesinde çıkmadıktan sonra her nedense oradaki binaların yıkılması gündeme geldi. Defalarca söyledim, bu binaları yıkmayın, yıkarsanız yapamazsınız. Biz oraya vekilken belli önlemler getirdik, binalar yıkılmasın diye. Orası rantın eline geçmesin diye. Defalarca uyarmama rağmen sanki bir siyasi rekabetmiş gibi oldu, kaldı ki dönemin belediye başkanı, buraların yıkıldığında yeniden yapılamayacağını benim yanımda iken TOKİ başkanı ile görüşürken o da yanımdaydı, biliyor, bilmemesi mümkün değil. Yine o günkü yönetim bazı şeyleri bilmesine rağmen buranın yıkılıp, yıkarsanız bir daha yapamazsanız derken kimse de demedi ki burayı yıkarsak niye yapamayacağız diye sormadılar. Törenle yıktılar ama törenle yapamadılar. Yapamayacaklarını da defalarca söyledim.
TEKNOLOJİ FAKÜLTELERİNİN KONTENJANI BOŞ
Aradan 9 sene geçti. Daha temel yeni atılıyor, sonra Önder Gazetesi'nde okudum teknoloji fakültesi istiyoruz haberini gördük. Teknoloji fakülteleri nedir? Eski teknik eğitim fakültelerinin ve ondan önceki yüksek teknik öğretmen okullarının teknik eğitim fakültesini oradan da bir ara çözüm olarak teknoloji fakültelerine çevrildi. Buradan mühendis mezun ediliyor denildi. Bununla ilgili Mühendisler Odası ile ilgili mahkemelikler oldu, sıkıntılar çıktı. Onların mezunların mühendislikleri kabul edilmedi ilk etapta. Sonra bununla ilgili düzenlemeler çıktı ama bir kere zihne yerleşti. Teknoloji fakültelerinin mezunlarının sıkıntıları baş gösterdi ne kadar düzeltilse bile, algı aynı şekilde devam ediyor. Bakın ÖSYM'nin puan listelerine ve yerleşim yerlerine teknolojik fakültelerinde öğrenci sayısı çok düşük, kontenjanları boş, öyle olunca teknoloji fakültelerini açmak demek başarı listesini daha aşağılara çekmek demek.
MARKA DEĞERİ OLMALI
Bizim istediğimiz bu değil. Bizim istediğimiz Ereğli'de bir mühendislik fakültesi kurulacaksa Erdemir ile birlikte ortaklaşa çalışacak, az, kalitesi yüksek mühendisler çıkartmak. Marka haline dönüştürülmeli. Burada 2 şeyi düşünmek lazım, bir öğrenci sayısı ve öğrenci kalitesi. Öğrenci sayıları yüksek olan fakülteler var, bir tane bundan kurulabilir bir tane de marka değeri yüksek olan mühendislik fakültesi kurulabilir.
"Somut öneriniz var mı?"
KALİTESİ YÜKSEL OLMALI
Somut olarak daha çok bir mühendislik fakültesi olmalı, ikincisi burada yabancı dil ile eğitim yapan daha sosyal bölümler de olabilir. Öğrenci sayısının çok olduğu da kalitesinin yüksek olduğu yabancı dil eğitimleri olabilir. Ereğli'de biliyorsunuz bir de eğitim fakültemiz var. 2 fakülte burada olmalı. Bununla birlikte üç tane oluyor. Burası bir tür hakikaten temel üniversitenin bir sosyal bilimler fakültesi bir tane fen bilimleri bir de eğitim fakültesi ile birlikte kampüs yapılabilir. Fakat oraya gördüğüm kadarıyla bu binalar yapılmıyor, 4 tane bina yapılıyor. Bizim şu anda eğilim öğrenci zaten her tarafa üniversite açtık, biz fırsatı kaçırdık, işin sınırını kaçırdık. Karadeniz Ereğli'ye gelecek öğrenciler şu bilinmeli, bu bir algı olmalı, burada eğitim yabancı dil ile eğitim yapılıyor, buradaki mezunların kalitesi yüksek, bunu yükseltmemiz lazım.
TANJU ARGUN DÖNEMİNDE PROJE VAR
Bu da ne ile başlar? 2000'li yıllarda Tanju Argun döneminde halen bende saklı benim hazırladığım, o zaman mühendislik bölümü burada açılacaktı, öğrenciler Erdemir'in içerisinde eğitim görecekti, uygulamalı olarak. 3 Bölümümüz vardı, metalurji mühendisliği, makine mühendisliği ve elektrik mühendisliği vardı. Bu 3 mühendislik tamamen uygulamalı olarak eğitim görecekti, bölüm birincilerine de Erdemir iş garantisi verecekti. Eğitimin tamamı İngilizce olacaktı. Eğitim İngilizce olduğu, uygulamalı iş olduğu bir yerde iyi olacaktık. İyi öğrenciler de piyasanın her tarafında iş bulabiliyor olacaktı, bu da bizi marka değeri haline getirecekti. Ama 2000 yılında yaptığımız proje aradan yıllar geçti halen ortada.
Bu tür bir şey yapmak lazım. Marka değeri olan belli fakülteler kurmamız gerekiyor. Bu konularda başarılı olan hocalar da var Ereğli'ye gelirler. Başarılı eğitim görevlisi bulmak konusunda Karadeniz Ereğli'nin de bir sorun yaşayacağını sanmıyorum.
