Bazı dostluklar zamanın acımasızlığına, yılların yıpratıcılığına karşın diri kalır hep. Asla eskimez. Belleğinizin bir köşesinde dışarı çıkacağı günü, saati bekler. Bu umulmadık bir karşılaşma, beklenmedik bir ‘alo’ sesi ya da sayfalarını okşar gibi çevirdiğiniz bir kitabın çağrışımıyla ortaya çıkar. İşte o anda dost yüzlerin yansısı düşüverir belleğinize. Nicedir kendinizi yabancı duyumsadığınız toplumunuzdan küçük de olsa aydınlık muştulayan bir ışık göz kırpmaktadır size. Yalnız değilsin, bak eskimeyen dostlar bir bütünüz biz. Daha yaşanası bir dünya için uğraş vermeye devam. Yazarak, çizerek, dünyanın yazın ustalarının metinlerini dilimize aktararak, öğrencilere, genç meslektaşlara anlatarak toplumun olumlu yönde değişmesine katkıda bulunabiliriz.

Eskimeyen dostluklar derken bazı ortak değerlerden de söz etmeliyim. 60 yılı aşkın geçmişe dayanır. Uzun yıllar boyunca görüşemediğimiz, buluşamadığımız bir zaman dilimi de yaşanır aramızda. Ama öylesine temellidir ki bu dostluk ilk karşılaşmada, ilk görüşmede sanki daha dün birlikteymişiz gibi akar gider sohbet. Çünkü değişmeyen ortak değerlerdir. İnsan sevgisi, doğa sevgisi, emeğin kutsallığına, insan haklarına, düşünceyi ifade özgürlüğüne saygı. Cumhuriyetin kazanımlarından ve laiklikten ödün vermemek ve de kendi kültürümüze olduğu kadar evrensel kültüre de açık olmak. İşte bizi birbirimizle yakınlaştıran, bağlayan ilkeler. Kimi zaman şöyle derim kendime: “Hiç yalnız olmadın ne mutlu oğlum sana. Kardeşten öte dostların var. Kitapların, hiç yanından ayırmadığın yazarların var. İçini ısıtan müziklerin var.”

Bu hafta da bir şiirle bitirelim yazıyı Edip Cansever’den:

Maydanoz

Hadi git / İşkillenip durmasın söyle / Şimdi sabah işler değişti / Edip’e bir hal oldu şiir yazıyor de

Sus bakalım sen de bıcır böceği / Hişt / Ot musun fasulya çiçeği misin / Seni dinleyecek değiliz / Ötüşün bakalım enayi dümbelekleri / Aklınız olsa kuşluğa özenmezdiniz / Hanginiz çıktı da iki satır yazdı / Hanginiz kafa şişirdi tutsaklık için / Hanginizin insanlığı tuttu birdenbire /Her şey ama her şey bizden olsun değil mi / Bizdik sanki sizin yerinize / Dünyanın kuşu köstebeği / Bizdik kum gibi serili patlıcanlar / Şöyle bir açınca çiçeğini / Dökünce kurtlarını rahatlayan / Ama yaşamaya gelince / Ayrımız gayrımız yok