Geçtiğimiz yıl Yusuf ve Abdülkerim ile başladı.
Marka isim oldu her ikisi de.
Sonra Emre Akbaba.
Emre Mor!
Yunus’un adı konuşulmaya başladı.
Ve Eljif Elmas ve Barış.
Sporseverlerin taraftarı olduğu takımların ötesinde bu isimler.
Herkes bu isimleri konuşuyor futbol dünyasında.
Başka isimler de var.
Hepsi de genç!
Umut veren gençlerimiz.
 
Onca milyon dolar eden topçular var iken, bu gençlerin isimleri neden önde?
Sebebi ne?
Tabi ki gençler bu ülkenin kayası.
Taşı.
Toprağı.
Gençlerimiz ile geleceğimize umutla bakacağız.
 
Futbol dünyasının ihtiyar topçularını ülkemize getirip de, avuç avuç dolarları ve Euroları saçmanın anlamı ne?
Bunun adı savurganlık.
Görmemişlik.
Oysa bizim de gençlerimiz var.
Bizim gençlerimiz de fırsat verildiğinde, taştan su çıkarırlar.
Üretirler.
Başarırlar.
Yeteneklerini son kırıntısına kadar orya koyabilirler.
Şimdi…
Söz bizim gençlerimizde.
Bu gençlerin isimleri çoğalacak.
Çoğaldıkça, gendereceğiz gençlerimizi.
Bu kez onlar gidecek gurbet ellere ve onlar getirecekler dolarları, Euroları.
Onlar bizim fabrikamız olacak.
İhraç ürünlerimizin en başına geçecek.
Zirve yapacaklar.
 
Gençliğe olan bu büyük özlemi ah bir de siyasilerimiz anlayabilse.
Çekilseler bir kenara da, yöneten kademesinde üst sınırı 40’a çekseler.
Milletvekilinden, belediye başkanına!
Muhtarından kaymakamına.
Belediye meclisinden il genel meclisine.
Hep gençler ve kadınlar olsa.
Yani?
Türkiye kabuk değiştirip de, tüm enerjisini üretimden yana kullanabilse…