Toplantıda konuşan Proje Koordinatörü İnci Demirkol, Sivil toplumu bekleyen yeni süreçlerle ilgili STK'lar arasında güçlü bir iletişim ağının kurulmasının önemine dikkat çekmek için bir araya gelindiğini ifade etti.

 Etkinliğin ardından şu yazılı açıklama yapıldı:

 FİKİRLER VE DENEYİMLERİN PAYLAŞIMI

Karadeniz'den gelen sivil toplum üyelerinin yanı sıra Ankaralıların da katılım gösterdiği buluşmada, her katılımcı kendi deneyimlerinden yola çıkarak gelecekte atılacak adımlara dair fikirlerini ortaya koydu.

 YENİ SORUNLARIN HATIRLATMASI

Sık sık geleneksel iletişim kanallarıyla birlikte sosyal medyanın önemi vurgulanan buluşmada, çevre meselesinin yaşamın her alanını etkilediğine dair birçok örnek verildi. Bu örnekler arasında, Artvin Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nden Sabriye Tuncay'ın, bir çevre/doğa derneği olmamalarına rağmen Artvin yerelindeki mücadelenin parçası haline nasıl geldiklerini açıklarken, kendi köylerinin baraj suları altında kalması ve köyün taşındığı yerde de bakır madeni projesi sebebiyle ortaya çıkan yeni sorunları hatırlatması dikkat çekti.

 EYLEMDE HALK DESTEĞİ

Merzifon'da yürütülen çevre mücadelesinde, yerel halkın beklentileri doğrultusunda kullanılan dil ve yöntemlerinde daha kapsayıcı olacak şekilde dönüştüğünü belirten Merzifon Çevre Platformu'ndan Eylem Oktay, halk desteğinin çalışmaları için önemini hatırlattı.

 SÖYLEM BİRLİĞİ ŞART

Çevre sorunlarına yol açan projelere karşı yürütülen mücadelede bilimsel yönün es geçilmemesi gerektiği de sık sık vurgulandı. Arhavi Doğa Koruma Platformu'ndan Hasan Sıtkı Özkazanç, yenilenebilir enerji kaynaklarının doğru kullanımı açısından da bu vurgunun önemli olduğunu dile getirdi.

 PLATFORMLARIN KATKILARI

Farklı düşünceler sebebiyle eylem birliği her zaman gerçekleşmese de, temelde söylem birliğini sağlamanın ve bunu devamlı hale getirmenin önemine değinen Trabzonlu gazeteci-yazar Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu, forum tipi platformların bu açıdan sunabileceği katkıları hatırlattı. Böylesi bir dayanışma sürecinin sürekli kılınmasıyla birlikte, bilimsel olarak ortaya konan gerçeklerin daha çok kişiye etki etmesinin de mümkün olduğunu ekledi.

 BİLİMSEL BOYUTTAN BAĞIMSIZ DÜŞÜNÜLEMEZ

Çevreye zararlı projelere karşı çıkarken havza bazlı-bütünlüklü bir düşünme şeklinin, mücadeleleri bölge bölge ayırmadan bir araya getirmekle eşdeğer bir öneme sahip olduğunu ifade eden TEMA Trabzon Şubesi'nden Coşkun Erüz, bu konunun da bilimsel boyuttan bağımsız düşünülemeyeceğini vurguladı. Ayrıca Erüz, temiz enerjinin üretim aşamasındaki temizlikle bağını hatırlatarak, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimde bu noktanın görmezden gelinmesi sonucu birçok enerji projesinin çevreye zararlı hale geldiğini söyledi.

 SİNOP VE NÜKLEER SANTRAL

Bilimsel olarak kanıtlanmış riskleri, yaşanan çeşitli felaketlerle acı bir şekilde hatırlanan nükleer enerjiyle ilgili, Sinop Nükleer Karşıtı Platform'dan Zeki Karataş önemli bir noktaya dikkat çekti. Nükleer santrallerin ihtiyaç duyduğu enerjiyi farklı kaynaklardan karşılaması paralelinde elektrik kesintilerinin birçok olumsuz soruna yol açabileceğini belirten Karataş, Akkuyu ve Sinop'la birlikte anılan nükleer enerjinin Türkiye'deki üretimi sürecinde, 2015'teki uzun süreli elektrik kesintisine benzer bir kesintinin yaşanması durumunda böylesi sorunlara yakından tanıklık etmemizin kaçınılmaz olduğunu ifade etti.

 BİZ YANDIK SİZ YANMAYIN

Kültür sanat yaşamının canlanması gibi farklı birçok açıdan Bartın'ı etkileyen çevre mücadelesini, toplanan on binlerce imzadan on bine yakın insanın katıldığı mitinge kadar tüm detaylarıyla anlatan Bartın Platformu üyesi Zorbay Çetin, dayanışmanın değerli bir örneğini de Çatalağzı halkından gördüklerini, onların “biz yandık, siz yanmayın” haykırışını hatırlatarak aktardı. Ortak amaç için toplumun her kesiminden insanın bir araya gelmesinin dönüştürücü etkisini sık sık vurgulayan Çetin, halka söylenen yalanların her yerde aynı olduğunu, “kopyala yapıştır yalanlara muhatabız” sözleriyle dile getirdi.