Kdz. Ereğli Şube Başkanı Hakime Tuncer “Karanlığa karşı aydınlığa yürüyeceğiz” sözleriyle özetlediği açış konuşmasından sonra sözü İlknur Güntürkün Kalıpçı’ya verdi.

Kalıpçı, Atatürk’ün yaşarken ölen değil, öldükten sonra da lider kaldığını, 152 ülkenin ortak imzaladıkları belge ile asrın devlet adamlığının kabul edildiğini ve bu belgenin Çanakkale başta olmak üzere ülkenin çeşitli il ve ilçelerinde asılmaya başlanacağını, Fransız basınında kendisi hakkında “arkasında düşman bırakmayan komutan” yazıldığını ve geride bıraktıklarının da bugün bile ülkenin önüne açacak düşünceler olduğunu anlattı.

Atatürk’ün Misak-ı Maarif projesinin uygulanması ile 6 ayda eğitim sorunlarının çözüleceğini de ifade eden Güntürkün, dünyada sadece Atatürk’e verilen “Kültür Antrapoloğu” sıfatına sahip olduğuna dikkat çekti.

İlknur Güntürkün Kalıpçı konuşmasında 30 yıldır Atatürk üzerine sürdürdüğü arşiv araştırmalarında O’nun büyük sırrına ulaştığını da ifade ederken şunları söyledi:


35 YAŞINDA GENERAL, 40 YAŞINDA BAŞKOMUTAN, 42 YAŞINDA CUMHURBAŞKANI

"Şu cümleyi ilkokuldan itibaren bizlere sunsalardı: Bütün sırlarını kapsayan esas gizli sırrını şu cümle ile veriyor; ‘Çocukluğumda ben çok fakirdim. Eğer çocukluğumda elime geçen 2 kuruştan birini kitaplara vermeseydim, bugün yaptığım işlerin hiçbirini yapamazdım’ bence bütün sır burada.

Çocukluğunda elindeki 2 kuruştan birini kitaplara verdiği için 35 yaşında General, 40 yaşında Başkomutan, 42 yaşında Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ü görüyoruz sahnede. Okumakta öyle bizim bildiğimiz gibi okumak değil.

Yıl 1915 Anafartalar’da, Atatürk gencecik bir subay, savaşmaktan vakit buldular çadıra geldiler, 3 dakika dinlenecekler, bütün arkadaşları dinlenmeye geçiyor bir tek Mustafa Kemal’in çadırında Fransız Türkolog’unun kitabı duruyormuş açıyor onları okumaya başlıyor. Arkadaşları gülüyorlar ya deli misin? Dışarıda savaş var, 3 dakika dinleneceksin onda da kitap okuyorsun niye? Diyorlar. Verdiği cevap şu şekilde: Savaştan sonra bu dilin değişime ihtiyacı var onu tespit etmeye çalışıyorum. Ben deli değilim’ diyor. Yani savaşı zaten kazanacağız diyor. Böyle inanan bir insanın peşinden gitmemeye imkan var mı ben çok merak ediyorum"