'Türkiye Taş Kömürü Kurumu özelleşecek' diye yalan söyleyenler varsa işte Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak söylüyorum: Böyle bir planımız yok ve olmayacak. Takriben 4 bine yakın madencimiz işlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldı. Gelmeden önce Bakanlar Kurulunda imzaya açtım, rödovansların ve işverenlerin fiyat farkıyla ilgili düzenlemeyi yapıyoruz ve bu işçilerimizin artık geri alınmasına hiçbir engel kalmıyor.  Zonguldak'ta işsizlik diye bir sorun söz konusu olmayacak.

Türkiye'nin üçüncü büyük limanının Zonguldak'a kurulacağını bildiren Davutoğlu, Karadeniz'den Akdeniz'e gidecek bütün yolların kuzey-güney hattında, Zonguldak'ı merkez kılacağını ifade etti.

Davutoğlu: “Zonguldak'ın özellikle madenden kaynaklanan mülkiyet sorunlarının tümünü çözdük, çözmeye de devam edeceğiz. Bülent Ecevit Üniversitesine kampüs yapılması konusunda Ereğli'deki milli emlak arazisi de dahil olmak üzere bütün sorunları çözeceğiz inşallah. Batı Karadeniz Gelişim Projesini başlatıyoruz. Bununla dere ıslah çalışmaları, 250 milyon fidan dikimi ve birçok barajla Batı Karadeniz'i yeni bir gelişim proje havzası olarak ilan ediyoruz.”


Başbakan Ahmet Davutoğlu, Zonguldak Madenci Anıtı önünde Zonguldaklılara seslendi. Olağanüstü güvenlik önlemlerinin alındığı kentte Zonguldaklıların karşısına saat 15.00’de çıkan Başbakan Davutoğlu, madenci bareti takarak, halkı selamladı.

 

CANDAN, YURT DIŞINDA GÖREVLİ

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş, Zonguldak Milletvekili ve milletvekili adayları katılırken Parti Genel Merkezi tarafından yurt dışında seçim çalışmaları için görevlendirilen Prof.Dr.Ercan Candan katılamadı.

 

YILDIZ’DAN TEŞEKKÜR

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, tükettiğinden daha fazla ödeyen alın terini ortaya koyan gönlü, kalbi, zihni, beyni ile sağduyu ve sezgileri ile birlikte Başbakan Davutoğlu’na kucak açan Zonguldaklılara teşekkür etti.

 

BİNLERCE İŞÇİ ALINDI

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, emeğin ve alın terinin başkenti Zonguldaklıları selamladığı konuşmasında (işçi alınsın üretim artsın sloganları) “Cumhurbaşkanımız ile Zonguldak’a gelmiş 500 metre madenin derinliğine girmiş sizlere başvuru sağlamış, binlerce kişinin işe alınmasını sağlamıştık. (Madenci sizinle gurur duyuyor sloganları) 13 Yıldır laf üretmedik iş ürettik, Türkiye’yi bir baştan bir başa ayağa kaldırabilen bir iktidar olduk. İşte şimdi 7 Haziran’a doğru giderken laf üretenler ile iş üretenleri en iyi ayırt edecek olan Zonguldaklılardır” dedi.



SİYASETİN SON GÜNLERİ

Siyaset hayatımın son günlerinde söylediklerinin dikkate alınmasını isteyen Zonguldak Milletvekili Köksal Toptan, “Zonguldak madenleri ve diğer varlıkları ile ama her zaman inancı, demokrası, kültürü ile doğru yolu bulmuş, doğru karar vermiştir. Onun seçtikleri onun iktidar yaptıkları da Zonguldak’ın bu inançlı sesine kulak vermiş, bu yerin bu memleketin sorunlarını, kendi birinci sorunu görmüştür. İşte o anlamda son yıllarda Zonguldak’ımıza yapılan yatırımlar bunun net bir kanıtıdır. Gelişen üniversitemiz, karayollarımız, maden ve maden ile ilgili yapılan düzenlemeler en son başbakanımızın üzerinde duracaklardır çıkarılan bir kanun ile Zonguldak’ın mülkiyet sorununu çözen gelişmeler yakın ilişkilerin sonucudur. (işçi alınsın, üretim artsın sloganları) Bu seçimlerde yardım istiyoruz vatandaşa giderek onun elini tutarak kalbi kazanılarak başarılır. Bu seçimde de bunu çok iyi yapacağınıza inanıyoruz. Sizden ricam bir kardeş olarak ağabey olarak eski bir siyaseti geride bırakan kişi olarak Başbakanımız dürüstlük çalışkanlık örneği Başbakanımızın arkasında dağ gibi bir Zonguldak koymanızı rica ediyorum" sözleri ile konuştu.

 

“SAMSUN’DA İSTİKLAL MEŞALESİ YAKILDI”

Vatandaşlara "Gönülleri ak, zihinleri ak Zonguldaklılar" diye seslenen Davutoğlu, şöyle devam etti: "Bugün, 19 Mayıs, İstiklal meşalemizin, bir Karadeniz şehrinde, Samsun’dan Gazi Mustafa Kemal tarafından yakıldığı gün. 19 Mayıs, işgale karşı, milli irade günümüzdür, gençlik ve spor günümüzdür. Bakınız, bu 45. mitingim. Her bir ilimize gidiyorum. Her bir ilimizin özelliklerini paylaşıyorum. 16 Mayıs’ta, Kuvayı milliye gününde, Balıkesir’deydim. İzmir işgal edildiğinde, bir gün sonra Balıkesir Alaca Mecsit’te Kuvayı milliye ateşi yakıldı. Aynı milli ateşi Zonguldak yakan Müftü İbrahim Efendi'ye rahmet olsun, onun torunlarına selam olsun. 19 Mayıs’ta  Samsun’da istiklal meşalesi yakıldı. Bugün, biz onurlu ülkenin vatandaşlarıysak, istiklal şehitlerimize borçluyuz. Hepimiz onlara rahmet diliyoruz. Onların izinden yürümeye kararlıyız."

 

“NAMERDE MUHTAÇ EDİLMİŞ DURUMDAYDI”

İstiklal mücadelesinden sonra Türkiye'nin, AK Parti iktidarı öncesinde, 2002'de yaşadığı sıkıntıları hatırlatan Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi: "Türkiye, 2002’de öylesine zor duruma düşmüştü ki en iyi emekçi kardeşlerimiz bilir, o günlerin zor anlarını yaşayan esnafımız bilir. Bugün, sabah gençlerimizle buluştum, onlara dedim ki ‘birçoğunuz ilkokul çağındaydınız ama 14 yıl içinde yaşadıklarımızdan edindiğiniz kazanımları gördünüz. 13 yıl önce Türkiye öyle haldeydi ki IMF önünde borç dilenecek durumdaydık. Esnafımız, yazar kasa kırar durumdaydı. O günlere geri gitmemeye var mısınız? O günlerde olduğu gibi onurlu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin her hangi bir güce karşı boyun eğmeden yoluna devam etmesi için 'milli irade' demeye var mıyız?"

 

BURSLAR 330 LİRAYA YÜKSELDİ

Davutoğlu, 12 yıl önce, gençlerin geleceğe ümitsiz şekilde baktığını, "acaba mezun olduğumda iş bulabilir miyim" kaygısını yaşadığını ifade ederek, kendilerinin ise gençlere sahip çıktığını, bunun için gece gündüz çalıştıklarını anlattı. Başbakan Davutoğlu, üniversite öğrencisi gençlerin, 12 yıl önce 45 lira olan bursunun bugün 330 liraya, yüksek lisans bursunun 660, doktora öğrencileri için verilen bursun da 990 liraya yükseltildiğini bildirdi.

 

“TÜRKİYE GERGİNLİK İSTEMİYOR”

Alanda asılan, "Ebediyen Tütecek AK Ocağın Bacası, Hoşgeldiniz Zonguldak’a Türkiye’nin Hocası" yazılı pankartı da okuyan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz gençlerle bir araya geldiğimizde, geleceği paylaşırız, geçmiş günlerin acısından Türkiye’yi alıp çıkarırız. Türkiye'de 28 Şubat sonrasında o kadar acı günler yaşadık ki gençlerimiz ‘başı açık, başı kapalı’ diye ayrılıp, başı örtülüler ikna odasına alınıyordu. Ey gençlik, şimdi aranızda başı açık başı örtülü ayrımı var mı? Kardeşçe, okullara gidiyor musunuz? Üniversitelerimizde başı açıklar, başı örtülüler, her siyasi görüşten gençler omuz omuza geleceğe yürüyorlar mı? Bizim özlediğimiz Türkiye bu. Bizim özlediğimiz Türkiye’de gerginlik istemiyoruz, hiçbir şekilde şiddet, nefret dili istemiyoruz.“

AK Parti’nin iktidara gelmesiyle burs alan öğrenci sayısının da arttığı bilgisini paylaşan Davutoğlu, üniversite sayısını da 76’dan 193’e çıkardıklarını belirterek, “Biz istiyoruz ki Zonguldak, bu alın terinin şehri, aynı zamanda bilimin, ilmin kültürün de merkezi olsun” diye konuştu.

 

“TTK ÖZELLEŞECEK YALAN”

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Kılıçdaroğlu, Bahçeli, diğerleri, 'Türkiye Taş Kömürü Kurumu özelleşecek' diye yalan söyleyenler varsa işte Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak söylüyorum: Böyle bir planımız yok ve olmayacak" dedi.

 

“YAZILAR DEVLET ARŞİVİNDE UTANÇ VESİKASI”

Davutoğlu, Kemal Derviş'in çağrıldığı üçlü koalisyon döneminde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına Derviş imzalı "Bu ay maaşları ödeyemeyebiliriz, kendi başınızın çaresine bakın" diye yazılar gittiğini anlattı. "Bu yazıların devlet arşivinde bir utanç vesikası olarak durduğunu" aktaran Davutoğlu, "Yani devletin o zaman Başbakan Yardımcısı, Devlet Bakanı bir bakanlığa yazı yazıp diyor ki: 'Maaşları artık ödeyemeyiz hazinede para yok, kendi başınızın çaresine bakın.' Bu Kemal Derviş şimdi Kılıçdaroğlu'nun akıl hocası" diye konuştu.

 

“IMF’YE BORÇ VERECEK DURUMA GELDİ”

Vatandaşlara "Siz emekçiler maaşınızı alıp alamayacağınızı bilmediğiniz o günlere dönmek ister misiniz? Eski Türkiye'ye dönmek ister misiniz? Bir IMF memurunun gelip ekonomisini idare ettiği, zillet içine düşürülmüş bir ülkenin vatandaşı olmak ister misiniz" diye soran Davutoğlu, Türkiye'nin bugün IMF'ye borç verecek noktaya geldiğini söyledi. Davutoğlu, "IMF'ye borcu kim ödedi? Türkiye'nin izzetini, onurunu kim korudu? Türkiye'nin kendi ayakları üstünde yükselen bir dev olmasını kim sağladı? Bir piyade tüfeği bile yapamayan Türkiye'den bugün kendi helikopterini yapan Türkiye'yi kim kurdu? Onlar konuşur, AK Parti yapar" ifadesini kullandı.

 

375 BİN KİŞİ SENDİKALI OLDU

Emekçilerle ilgili hiç kimsenin cesaret edemediği sosyal güvenlik reformunu kendilerinin yaptığını belirten Davutoğlu, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nu çıkardıktan sonra 375 bin kişinin sendikalı işçi olduğunu anlattı. Eskiden gençlerin babalarının bir gün dahi prim borcu olması halinde sağlık sigortasından istifade edemediğini hatırlatan Davutoğlu, bunu 60 güne çıkardıklarını ve yeniden yapılandırdıklarını bildirdi.

 

“BİZE UYKU HARAMDIR”

Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti: "Şunu bilin ki aziz işçilerimiz: Biz gelip de vatandaşlarımızla konuştuğumuz zaman dışarıdan konuşmayız, içeriden konuşuruz. Sizinle birlikte biz de işçiyiz, emekçiyiz. Siz huzurlu uyuyorsanız biz huzurlu uyuruz. Sizin alın terinizle ilgili bir sıkıntı varsa bize uyku haramdır, haram. Eğer bir tek işçi kardeşim, bir tek emekçi kardeşim 'evime nasıl ekmek götürürüm' diye düşünüyorsa bizim yiyeceğimiz ekmek bize haram olur. Onun için 13 yıl içinde olağanüstü imkanları sağladık. Bakın biz iktidara geldiğimizde 5 milyon işçi vardı sendikalı, şu anda 13 milyon işçi var. Yine 2008'den bu yana herhalde takip ediyorsunuz televizyonlarda Yunanistan'da,  İspanya'da, İtalya'da, Fransa'da işçiler işlerini kaybediyorlar ama bir tek Türkiye'de 6 milyon istihdam çıkardık 2008'den bu yana."

 

1.5 MİLYON KİŞİYE İSTİHDAM

Son bir yıl içinde 1,5 milyon istihdam sağladıklarını vurgulayan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle Zonguldak'taki kardeşlerime sesleniyorum: Muhalefet buraya gelip bol keseden attığında hemen bir sınava çekin. Bakın Avrupa'da ne oluyor deyin. Eski Türkiye'de 2002 Türkiyesinde bir gecede faizler yüzde 7 bin 200'e çıkıp işçiler kapılara konduğunda bunlar iktidarı terk edip gittiler. Türkiye'yi tekrar işçilerin, emekçilerin hakkını aldığı bir onurlu ülkeye AK Parti iktidarı taşıdı. Buradan gelip de özellikle size Kılıçdaroğlu, Bahçeli, diğerleri, 'Türkiye Taş Kömürü Kurumu özelleşecek' diye yalan söyleyenler varsa işte Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak söylüyorum: Böyle bir planımız yok ve olmayacak."

 

“MESELENİN ÜSTÜNÜ KAPATMAYIZ”

Başbakan olduktan sonra yaptığı ilk toplantının iş güvenliğine yönelik olduğunu anlatan Davutoğlu, bu konuda talimat verdiğini, bir tek kişinin dahi iş sağlığı ve güvenliği sıkıntısını yaşamasını istemediğini bildirdi. İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası'nı ve madencilere büyük imkanlar sağlayan yasayı çıkardıklarını anımsatan Davutoğlu, "Emeklilik yaşını 43'e kim çekti? Maaşı en az iki asgari ücret şartını kim getirdi madencilerimize? Yine haftada iki gün tatili kim getirdi? Günde 7,5 saat, haftada 5 gün çalışma kuralını kim getirdi? Biz meseleyi gördük mü meselenin üstünü kapatmayız. Meselenin üstüne üstüne yürür ve çözeriz" diye konuştu.  Madencilere, verdikleri haklardan memnun olup olmadıkları sorusuna "evet" yanıtını alan Davutoğlu, alandaki vatandaşlarla "Onlar konuşur, AK Parti yapar" dedi.

 

“İŞÇİLERİN GERİ ALINMASINA ENGEL KALMIYOR”

Bir müjdeyle geldiğini belirten Davutoğlu, şunları söyledi: "Baktık ki bu getirdiğimiz kurallar, bu getirdiğimiz sistem bazı işverenlerimiz için zorluklar getiriyor ve bunun getirdiği zorluklar sebebiyle bazı iş yerleri kapandı, takriben 4 bine yakın madencimiz işlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kaldı. Gelmeden önce Bakanlar Kurulunda imzaya açtım, rödovansların ve işverenlerin fiyat farkıyla ilgili düzenlemeyi yapıyoruz ve bu işçilerimizin artık geri alınmasına hiçbir engel kalmıyor. Buradan işverenlerimize sesleniyorum: Bu düzenlemeyle birlikte inşallah bütün işçilerimiz işlerine geri dönecekler. İşverenlerimizin de zorluklarını aştık. İşçimizin hukukunu koruduk, işverenimizin önünü açtık. İşte bizim iş anlayışımız, emekçi anlayışımız budur." Zonguldak deyince kendileri için "kara elmas" şehrinin akla geldiğini ifade eden Davutoğlu, seçimden sonra daha verimli üretim için ne gerekiyorsa yapacaklarını, hem madenleri modernleştireceklerini hem de daha çok işçiye iş alanı açacaklarını bildirdi.

 

ZONGULDAK’TA İŞSİZLİK DİYE BİR SORUN OLMAYACAK

Davutoğlu, madencileri en çağdaş şartlarda çalıştıracaklarını, en iyi iş imkanlarını sağlayacaklarını ifade ederek şunları belirtti: "Bundan kimsenin tereddüdü olmamalıdır. Hiç merak etmeyin madenlerimizi çağdaş standartlara getiriyoruz. Daha fazla iş imkanı içinde bütün imkanlarımızı seferber ettik, edeceğiz. AK Parti iktidarı döneminde binlerce Zonguldaklı emekçi olarak işe alındı, bundan sonra da alınacak inşallah. Zonguldak'ta işsizlik diye bir sorun söz konusu olmayacak."

 

“MİLLETE ÇİLELER ÇEKTİRDİLER”

Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti: "Birileri gelir burada öyle böyle konuşurlar, olmayacak vaatleri gündeme getirirler. Onlara sormak lazım. 'Benim hayatım başarı hikayesi' diyor Kılıçdaroğlu, 'hesap uzmanıyım' diyor. Geldiğinde bir sorun, o görevi aldığında kar yapan SSK, o görevi bıraktığında 1,5 katrilyon borç yapmıştı borç. Şimdi hiçbir hesap yapmadan halkımıza bazı vaatler sunup belli çevrelerden gelen telkinlerle mesajlar vermeye çalışıyor. Allah aşkına akıl hocası Kemal Derviş olanın işçiden dostu olur mu? O dönemlerde, üç partinin koalisyonu döneminde bu milletin ne çileler çektiğini hepimiz biliyoruz."

 

“TÜM YOLLAR ZONGULDAK’I MERKEZ KILACAK”

Türkiye'nin üçüncü büyük limanının Zonguldak'a kurulacağını bildiren Davutoğlu, Karadeniz'den Akdeniz'e gidecek bütün yolların kuzey-güney hattında, Zonguldak'ı merkez kılacağını ifade etti. Zonguldak Filyos Limanı'na ilişkin ne kadar aksaklık varsa, hukuki bakımdan hepsini aşacaklarını söyleyen Davutoğlu, "Filyos'u öyle ya da böyle Türkiye'nin üçüncü büyük limanı olarak hizmete açacağız" diye konuştu.

 

EREĞLİ’DEKİ KAMPÜS HEDEFİ

Davutoğlu, Zonguldak'a yapılan yatırımlara ilişkin bilgi vererek, şunları söyledi: "Zonguldak'ın özellikle madenden kaynaklanan mülkiyet sorunlarının tümünü çözdük, çözmeye de devam edeceğiz. Bülent Ecevit Üniversitesine kampüs yapılması konusunda Ereğli'deki milli emlak arazisi de dahil olmak üzere bütün sorunları çözeceğiz inşallah. Zonguldak, 'karaelmas diyarı', 'ak gelecek diyarı' olacak. Sadece 'karaelmas diyarı' değil 'ak istikbalin diyarı' olacak. Ayrıca gelirken Orman ve Su İşleri Bakanımız ve Kalkınma Bakanımızla konuştum. Yepyeni bir proje başlatıyoruz; Batı Karadeniz Gelişim Projesi. Bununla dere ıslah çalışmaları, 250 milyon fidan dikimi ve birçok barajla Batı Karadeniz'i yeni bir gelişim proje havzası olarak ilan ediyoruz."

 

“BİRİLERİ HESAP PEŞİNDE”

Zonguldak mutlu oldukça, huzurlu oldukça, alın teriyle kazanan emekçilerimiz evlerine huzur içinde gittikçe biz de vazifemizi yapmış addedeceğiz" diyen Davutoğlu, "Türkiye'de emekçi haklarını koruyan AK Parti'ye destek vermeye hazır mısınız? İş güvenliği yasasını çıkaran AK Parti'ye destek vermeye hazır mısınız? Madencilerin haklarını koruyan, o hakları genişleten AK Parti'ye, karaelmasla birlikte, ak bir geleceğe yürümeye hazır mısınız?" sorularına "Evet" yanıtını aldı.  Davutoğlu, AK Parti'nin gururla ve onurla 7 Haziran'a yürüdüğünü, birilerinin de "hesap" peşinde olduğunu belirtti.

 

BİRİLERİ NEFRET PEŞİNDE

Davutoğlu, şöyle devam etti: "Birileri şiddet ve nefret peşinde. Dün, HDP'nin Adana ve Mersin bürolarına bazı saldırılar oldu. Karaman mitingindeydim, anında, şiddetle lanetledim. Hemen gerekli talimatları verdik. Erzurum'da ilk mitinge çıktığımda da söyledim; 'Gelin bu seçimleri barış ve şenlik içinde yapalım' diye. Ama Ağrı'da milletvekili adayımıza saldırılar oldu, Van'da milletvekili adayımız Burhan Bey'in otobüsüne saldırılar yapıldı. Siirt'te milletvekili adayımız Yasin Aktay saldırıya uğradı. Bir köy muhtarı öldürüldü. Bütün o bölgede, o aziz vatan topraklarında şiddet, terör olaylarını destekleyen HDP, batıda barış mesajı söylemeye kalktı. O zaman kimse AK Parti'ye dönük saldırılara karşı tek bir kelime etmedi. Doğan Medyası sustu, Gülen ve paralel medya, tahrikkarlık yaptı."

 

HDP İLE İLGİLİ DURUM

"HDP ile ilgili bu saldırı söz konusu olduğunda, biz anında tavrımızı ortaya koyduk" diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ne oldu biliyor musunuz, HDP açıklama yaptı, 'Bu saldırıların bir kısmını MHP işareti yapanlar yapıyor ama onlar değildir' diye. MHP topu aldı hemen dedi ki, 'Bunu AK Parti yapıyor.' CHP'liler, 'Bunu AK Parti yapıyor.' HDP Eş Başkanı, 'Bunu iktidar partisi yapıyor' dedi. Görüyor musunuz ittifakı, üçü bir arada. AK Parti'yi hedef tahtasına koymaya çalışıyorlar. Güya HDP ve MHP ayrı çizgideler. Ama İç Güvenlik Yasası Meclis'te konuşulurken üçü birden bize karşı harekete geçti. Şimdi de bu şiddet olaylarıyla ilgili aynı dili kullanıyorlar. Üniversite sınavında 4 yanlış 1 doğruyu götürür. Paralel çete, akıl hocaları bunlara dedi ki 'MHP, CHP, HDP bir araya gelin, artı paralel cephe bir araya gelin, 4 yanlış 1 doğruyu götürsün.' Doğru da AK Parti, elifin partisi, bu hesap siyasette tutmaz. Siyasette 1 doğru, 4 yanlışı götürür."

 

“ORTAK ADI ETP”

Davutoğlu, alandakilere yönelttiği, "Bunları siyasi tarihin çöplüğüne atacak mıyız? Elif gibi duran AK Parti kadrosuna destek verecek misiniz" sorularına da olumlu yanıt aldı Davutoğlu, "İşte dördü bir arada. Dün, HDP bu şiddet olayları üzerine, bir kez daha ispat edildi ki bunlar aynı kaptan su içiyorlar, birbirlerinden besleniyorlar. Daha önce CHP, HDP ve MHP seçim beyannamelerine bakın, hepsi aynı dili kullanıyorlar, olamayacak vaatler peşinde ilanatta bulunuyorlar ve aynı yaklaşım içindeler. Bunun da sebebi şudur; 12 yıl içinde AK Parti ile kazanılan bütün kazanımları durduracak şekilde bu yürüyüşe bir darbe vurmak. Allah aşkına eski Türkiye'ye dönmek ister misiniz? Koalisyonların olduğu, istikrarsızlık Türkiyesi'ne dönmek ister misiniz? Esnafın yazar kasa kırdığı, işçinin maaşını alıp alamayacağını bilmediği eski Türkiye'ye dönmek ister misiniz? Türkiye'nin en küçük ihtiyaçta dahi dışarı muhtaç olduğu, eski Türkiye'ye dönmek ister misiniz? O zaman bakınız, bunların hepsinin ortak bir adı var: ETP, Eski Türkiye Partisi" dedi.

 

“MİLLETLE BİRLİKTE YÜRÜYORUZ”

Davutoğlu, muhalefet parti liderlerine, "İktidar olmayı düşünüyor musunuz? İktidar olamazsanız istifa edecek misiniz?" diye sorduğunu ancak üç günün sonunda cevap alabildiğini anlattı. Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti: "Kılıçdaroğlu dedi ki, 'Ben oyumu korursam istifa etmem.' Oyu ne? Yüzde 24-25. Yüzde 24 ile iktidar olamayacağına göre iktidar hedefin yok. MHP, oyu yüzde 14-15. O da aynı şeyi söyledi, 'Oyumu korursam istifa etmem.' Onun da niyeti yok. HDP ise 'Barajı geçersem istifa etmem.' Bunların hesabı ne biliyor musunuz, 1990'ların Türkiye'sini geri getirmek ve yeni Türkiye'yi temsil eden AK Parti'ye darbe vurmak. Vurabilirler mi? Partimizi kapatmak istediler. Bizi durdurabildiler mi? Gezi provokasyonları yaptılar. Bizi engelleyebildiler mi? Paralel çeteyi devreye soktular. 17-25 Aralık... Bizde en ufak bir tereddüt çıkarabildiler mi? Çünkü milletle birlikte yürüyoruz. Yeni Türkiye yolunda, milletle birlikte yürüyoruz. Yürümeye devam edeceğiz."

 

DEMİRTAŞ’A ZONGULDAK’TAN YANIT

Davutoğlu, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın sözlerini eleştirdi. Demirtaş'ın, "Bu bombayı koyan bir mesaj veriyor, biz bu mesajı aldık, seni başkan yaptırmayız" sözlerini anımsatan Davutoğlu, şöyle devam etti: "Yani Cumhurbaşkanımızın veya hükümetin, bizlerin bu saldırıların arkasında olduğunu ima ediyor. Bu müfteriye ben buradan sesleniyorum. Bu provokasyonları kim yaptıysa bunun karşısında dimdik AK Parti olarak duracağız ama sen, Ağrı'da, Van'da, Siirt'te bizim milletvekili adaylarımıza yapılan saldırılara niye sessiz kaldın. Kardeşin dağda ne arıyor? 7 Haziran'ı şimdiden tehdit etmeye çalışıyorlar, 'barajı aşamazsak sıkıntı doğar' diye. Bir kez daha söylüyorum, HDP'liler duysun, onun ortakları CHP, MHP de duysun. Bir ayağı dağda, bir ayağı ovada siyaset olmaz. Terörle siyaset yan yana olmaz."

 

“BİR DAMLA KAN OLMADI, OLMAYACAK”

Başbakan Davutoğlu, CHP'lilerin de "HDP'lilerin seçim barajını aşmasını istiyoruz" dediğini ifade ederek, "Çünkü birbirleriyle hepsinin terör bağlantılı gruplarla ilişkileri var ama AK Parti'nin elinde tek bir damla kan olmadı, olmayacak. AK Parti'nin dilinde tek bir nefret sözü olmadı, olmayacak" diye konuştu.  Demirtaş'ın, "Seni başkan yaptırmayız" sözleriyle ilgili eleştirilerini sürdüren Davutoğlu, "Daha önce de 'muhtar yaptırmayız' dediler, Başbakanımız oldu Recep Tayyip Erdoğan. Bu senin haddine değil. Kimin hangi makama geleceğine millet karar verir" dedi. 

 

BİR KISIM MEDYA

Seçim sonrasında özgürlükçü ve sivil bir yeni anayasa ortaya koyacaklarını söyleyen Davutoğlu, başkanlık sistemi de dahil, bütün idari yapıyı tekrar ele alıp, yeni Türkiye'yi inşa edeceklerini anlattı. Başbakan Davutoğlu, şöyle konuştu: "Bir medya grubu, hani '417 el kaosa kalktı' diyip TBMM'ye hakaret eden Doğan Medya var ya şimdi kalkmış, özgürlüklerden bahsediyor. Hani 28 Şubat'ta gelen talimatlara göre, milletin inancıyla savaşan, başörtülülere hakaret eden bu medya var ya bugün çıkmış bir yazıyla Cumhurbaşkanı'na cevap veriyor. Daha önce de bana hitaben bir yazı yazdılar. Buradan kendilerine sesleniyorum, basın özgürlüğüne saygımız sonsuzdur ama herkes yerini yurdunu bilecek."

 

TERÖR TEŞVİKÇİLİĞİ YAPTILAR

Doğan Medya Grubu'nun kendisine de Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilmesi olayında bir başyazıyla cevap verdiğini belirten Davutoğlu, şöyle devam etti: "O gün bütün gece, biz o şehit savcımız için çalışırken, bütün gece onun için dua ederken, doktorlar ameliyathanede hayata döndürmeye çalışırken, bunlar internet sayfalarında, şehit savcımızın başına dayanan tabancayla silahla resimlerini bastılar, terör teşvikçiliği yaptılar. Gece yarısı kendilerine haber gönderdim, 'yarın gazetede bunu basmayın, şehit savcımızın küçük çocuğu var, annesi, babası, eşi var.' Çok asil bir eşi var. Hepsine buradan hürmet ediyorum. Bütün basına haber gönderdik, rica ettik, 'ne olur şehit savcımızı bu halde basmayın. Burada cenaze töreni yapılacak, cenaze töreninde çocuğu şehit savcıyı böyle görmesin. Ne menfaatiniz var, yapmayın' dedik. Bugün Cumhurbaşkanımıza cevap veren, o gün bana cevap veren o medya, ertesi gün şehit savcımızın o fotoğrafını bastı. Buna Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak değil, bütün basına gece 1'de bu ricada bulunmuş biri olarak değil, bir insan olarak, bir baba olarak, bir kardeş olarak, bir insan olarak isyan ediyorum, ettim, ediyorum."

 

“BİR EŞ EŞİNİ O ŞEKİLDE GÖRMEK İSTER Mİ?”

Şehit edilen Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın cenazesinde, Türkiye'nin "en çok sattığını" iddia eden gazetede, teröristlerin Savcı Kiraz'ın şakağına silah dayadığı fotoğrafının yer aldığını söyleyen Davutoğlu, "Bir eş, eşini o şekilde görmek ister mi defnederken, 10 yaşındaki bir çocuk o şekilde görmek ister mi? Kim ister? Teröristler ister" ifadesini kullandı. Davutoğlu, bütün ricalarına rağmen gazetenin şehit savcının resmini bastığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "İşte buradan söylüyorum. Biz, sizin, huzuruna pijamayla çıkacağınız bir Başbakan değiliz. Bize talimat veremezsiniz, bize başyazılarla dizayn veremezsiniz. Biz gücümüzü sizden almadık, biz gücümüzü Allah'tan ve milletten aldık. O eski Türkiye'ydi. Başbakana talimat verdikleri, Başbakanı eşofmanla karşıladıkları eski Türkiye'ydi. Bunlara bir daha eski Türkiye benzeri dönemler yaşatma imkanı verecek misiniz? Bir daha medya patronlarının Başbakana talimat verdiği günlere izin verecek misiniz? Biz gücümüzü de kültürümüzü de ahlakımızı da milletten aldık, Anadolu'dan aldık, Rumeli'den aldık."

 

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A CEVAP VERDİ

Başbakan Davutoğlu, aynı gazetenin bugün de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a cevap verdiğine dikkati çekerek, "Oturun, gazeteciliğinizi yapın. Basın özgürlüğü içinde bizi eleştirin ama eğer bir şehidimizin aziz hatırasına saygısızlık yaparsanız karşınızda bizi bulursunuz, ne olursa olsun. Eğer Türkiye'de tam da seçimlere giderken, kışkırtıcı yayın yaparsanız bunun karşısında bizim sessiz kalmamız mümkün değil. Herkes hak ettiği muameleyi görür" diye konuştu.

 

“HDP’YE SAHİP ÇIKMAYA ÇALIŞIYORLAR”

Başbakan Davutoğlu, bir akademisyen ve aydın olarak basın özgürlüğünün en çok değer verdiği özgürlük olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Tek bir basın mensubu ya da yayın organı, bizim tarafımızdan kendilerine bir telkin geldiğini iddia edemez ama eğer bir kere 9 aylık başbakanlık döneminde, 'bu şehit savcımızın resmini basmayın' diye ricada bulunmuşsak, o şehit ailenin adına ricada bulunmuşsak siz bunları yapmamışsanız bizi karşınızda bulursunuz.  Bakıyorsunuz şimdi HDP, yeni bir figür olarak HDP'ye sahip çıkmaya başlıyorlar, güya yeni. Sanki Demirtaş'ın arkasındaki Kandil, şimdi onları destekleyen Pensilvanya yokmuş gibi bir anda demokrasi havarisi kesildiler. Bu medya organları da onların arkasında. Aslında hepsinin arkasında bir başka üst akıl var. Bu üst akıl ister ki Türkiye tekrar onlara muhtaç olsun, ister ki Türkiye'nin başı eğik olsun, ister ki biz IMF kapısında bekleyelim, ister ki Mısır'da olduğu gibi seçilmiş başbakanlar, cumhurbaşkanları mahkeme kapılarına ya dönemin başbakanı diye darbe teşebbüslerine uğrasınlar. Be ey gafiller, biz, milletten güç almışız, biz tehditten korkar mıyız?"

 

- Notlar

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, mitinge eşi Sare Davutoğlu ile katıldı.

Davutoğlu çifti, sevgi gösterisinde bulunan vatandaşları, platformdan seçim şarkıları eşliğinde selamladı.

Başbakan Davutoğlu'na, bu sırada, mitinge katılan bir maden işçisi tarafından baret verildi. Konuşmasının bir bölümünü, madenci baretiyle yapan Başbakan Davutoğlu'na, halka hitap ederken, zaman zaman "Madenci seninle gurur duyuyor" şeklinde slogan atıldı.

Davutoğlu, konuşmasının ardından, AK PartiZonguldak milletvekili adaylarıyla el ele tutuşarak platformdan vatandaşları selamladı.

Vatandaşlara karanfil dağıtan Başbakan Davutoğlu'na, bir vatandaşın yazdığı mektup korumaları aracılığı ile iletildi. Başbakan Davutoğlu'nun platformda okuduğu mektubu, eşi Sare Davutoğlu'na teslim ettiği görüldü.

Davutoğlu, miting alanından ayrılırken yaşlı bir kişiyle kucaklaştı ve küçük bir kız çocuğunu da kucağına alarak sevdi. 

Mitinge, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, eski TBMM Başkanı Köksal Toptan, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, AK Parti Zonguldak milletvekili adayları da katıldı.

Miting alanına, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun büyük boyutlu fotoğrafları, Türk bayrakları asıldı.

Alanda, "Ebediyen Tütecek Ak Ocağın Bacası, Hoşgeldin Zonguldak'a Türkiye'nin Hocası", "Sultan Abdülhamit'in Rüyası Filyos Projesi, Biz Gerçekleştiriyoruz" yazılı pankartlar da yer aldı.

 

(Haber: Anadolu Ajansı-Mustafa Kemal Bektaş)