Zonguldak Demokrasi Platformu ülkede “Muhalif basına yönelik baskı ve sindirme politikaları” uygulandığını ve bunun  sonucu olarak da,   1924 yılından bugüne yayın hayatına devam eden “Cumhuriyet Gazetesi” çalışan ve yöneticileri hakkında soruşturma başlatılarak gözaltı kararları verildiğini belirten açıklamasında şöyle dedi:

“MİT Tırları” haberinden bu yana AKP’nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedef tahtasına koyduğu “Cumhuriyet Gazetesi”nin muhalif, halkın gerçekleri öğrenmesi için sorumlulukla hareket eden yayıncılık çizgisine son verilmek istenmektedir. Bu operasyonun “Cumhuriyet Gazetesi”ne el konulmak üzere yürütüldüğü kumpas, gözaltı ve olası tutuklama kararlarıyla da bunun sonuçlandırılmak istendiği apaçık ortadadır. Kısacası AKP, kendi sesi dışında kimsenin sesinin çıkmasını istememektedir.

Darbe girişimi bahanesiyle ilan edilen OHAL, AKP’nin tüm muhalefeti baskı altına alması için bir araç olarak kullanılmakta, hukuk, Anayasa ve Uluslararası sözleşmeler ayaklar altına alınmakta, düşünce ve ifade özgürlüğü engellenmeye çalışılmaktadır. Evrensel İnsan Hakları Beyannamesinde ve Anayasa’da belirtildiği üzere; herkes sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama, çalışma, düşünce ve görüşlerini özgürce açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet; resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber almak ve vermek serbestliğini de kapsar. Ayrıca basın özgürlüğü yasalarımızla da koruma altına alınmıştır.

Hiçbir gerekçenin; evrensel hukuk ilkelerinin yok sayılmasını meşru hale getiremeyeceği gibi; temel insan hak ve özgürlüklerinin gasp edilmesini makul gösteremeyeceğini belirtmek istiyoruz. Bizler; hukuksuz ve baskıcı, şiddete dayalı uygulamaları reddediyoruz. Yaşanmakta olan olağanüstü koşulların; güçler ayrılığı ilkesi kapsamında, laik, demokratik parlamenter sistemin etkinliğinin arttırılması ile aşılabileceğini, bunun için de yargı bağımsızlığının sağlanması gerektiğini, üniversiteler, meslek kuruluşları, sendikalar ve sivil toplum kuruluşları gibi anayasal kurumların sürece dâhil edilmesinin şart olduğunu düşünüyoruz.

Ayrıca, düşünce, ifade ve haber alma gibi temel insan hak ve özgürlüklerinin desteklenmesinin hukuk devletinin olmazsa olmaz sorumluluklarından olduğunu da bir kez daha vurgulamak istiyoruz.

“Cumhuriyet Gazetesi”ne yapılan baskı ve sindirme operasyonunun tüm muhaliflere verilmek istenen bir gözdağı olduğunu, “FETÖ” ile mücadelenin bırakılarak toplumsal muhalefeti sindirme operasyonuna dönüştüğünü de belirtmek istiyoruz.

Bugüne kadar sürdürdüğü muhalif yayın çizgisi ile hükümetin hedefi haline gelen “Cumhuriyet Gazetesi”ne yönelik sindirme operasyonuna son verilmesini, gözaltına alınan gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.


CUMHURİYET’E DEVREK CHP’DEN DESTEK

Cumhuriyet gazetesinin yönetici ve yazarlarının gözaltına alındığı operasyon sonrasında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Devrek İlçe Örgütü de bir açıklama yaptı.

Devrek Cumhuriyet Alanı’ndaki Atatürk Anıtı’nda toplanan CHP’liler, anıtın önünde Atatürk, Türk Bayrağı ve Cumhuriyet gazetesini açarak gazeteye yapılan operasyonu protesto ettiler.

CHP Devrek İlçe Başkanı Yaşar Bükrü, “Cumhuriyet gazetesinin kapanmasına müsaade etmeyeceğiz. Buradaki esas amaç, Cumhuriyet Gazetesini kayyuma teslim etmektir. Cumhuriyet Gazetesini kayyuma teslim ettirmeyeceğiz. Cumhuriyet Gazetesini bu gericiliğe teslim ettirmeyeceğiz” dedi.




Bükrü şunları söyledi:

“Hükümet kendinden olmayanları, muhalif her sesi susturmaya çalışıyor. Bunun en yakın örneği de Cumhuriyet gazetesine yapılan operasyondur. Hukuksuz gözaltılarla, uydurma suçlarla muhalif bir ses olan Cumhuriyet’i susturmaya çalışıyorlar. Gazeteyi FETÖ, PKK - KCK ilişkilendirmek istiyorlar. 40 yıldır FETÖ terör örgütünü yazan Hikmet Çetinkaya’dan FETÖ’cü olur mu? Darbeyi meşrulaştırmak gibi komik bir suçlama bunu yöneltenlerin ayıbıdır. Cumhuriyet Gazetesi'ne yapılan bu operasyonla, Cumhuriyetin ilke ve değerleriyle özdeşleşmiş bir gazete susturulmaya çalışılıyor.

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında KHK'larla yönetilir hale gelen ülkemizde hukuk devleti ilkesi geçerliliğini yitirdi.” Diyen CHP Devrek İlçe Başkanı Yaşar Bükrü, “Vatandaşlar için hukuk güvencesi kalmamış, her gün bir başkası kapatılan onlarca medya kuruluşu ile basın ve ifade özgürlüğü dibe vurdu. Darbe girişiminden sonra terör gerekçesiyle, birbiriyle ilgisiz birçok grup aynı sepete konmakta ve sonuç olarak çok ciddi biçimde yürütülmesi gereken soruşturmanın sulandığına ilişkin kamuoyu algısı güçleniyor. Terör örgütleri ile mücadele etmiş, bu nedenle bedel ödemiş kurumların, darbe girişimi bahane edilerek sindirilmeye çalışılması ülkemize ve yara almış demokrasimize zarar veriyor. Cumhuriyetimize, Cumhuriyet gazetemize sahip çıkıyoruz. Gazetemizi kapatmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.”