CHP Zonguldak  Milletvekili Ünal Demirtaş “Milli Enerjide Kar-Zarar Hesabı Yapılmaz!” Başlıklı Açıklamasında Enerji ve Tabii Bakanlığı Bütçe Görüşmelerindeki Konuşma Metnini Gönderdi.

Demirtaş, Bakanlığın kömür politikalarını eleştirdiği konuşmasında  "Kömür stratejik bir üründür.” Stratejik bir üründe, kâr-zarar hesabı yapılmaz. Hele “Millî bir enerji politikası hedefimiz var.” diyorsanız kâr-zarar hesabı hiç yapılmaz.” Dedi

Demirtaş’ın gönderdiği açıklama metni şöyle

Türkiye’de ekonominin iyiye gitmediği ve makro ekonomik göstergelerde büyük bozulmaların olduğuna dikkat çeken CHP’li Demirtaş “Ak Parti hükûmetleri döneminde cari açığın en önemli sebeplerinden biri olan enerji sektörünü konuşuyoruz. Bütçe sunumundan anlaşıldığı kadarıyla bu açığı giderebilmek için bazı adımların atılması hedeflenmektedir, millî enerji ve maden politikaları uygulanacağı ifade edilmektedir. Ancak Türkiye ekonomisi iyiye gitmiyor. Türkiye'nin makro ekonomik göstergelerinde büyük bozulmalar var. Bugün dolar 3,92'yi geçti, euro 4.62'yi geçti. Önümüzdeki günlerde de bu verilerin çok daha fazla bozulacağı ortadadır. Ekonomik verilerin büyük oranda bozulmaya başladığı bu süreçte elbette enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmalıyız, elbette enerjide çeşitliliği, verimliliği ve millîliği sağlamalıyız. Ancak Hükûmetinizin söylemi ile uygulaması maalesef birbiriyle  uyumlu mu, işte orada büyük tereddütlerimiz var.” Dedi.

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş konuşmasında şunları ifade etti:

TTK KASTEN ZARAR ETTİRİLİYOR!

 Kömür politikalarının maalesef millî politikalarla bir ilgisinin olmadığını görüyoruz. Üzülerek ifade edeyim ki kömürle ilgili politikalarınızı özel sektörün görüşleri doğrultusunda kâr odaklı ve ithalata dayalı oluşturmaktasınız. Oysa kömür stratejik bir üründür. Kömür politikaları özel sektörün eline bırakılamayacak kadar önemlidir. Neden bunu söylüyorum? AK Parti döneminde kömür ithalatında çok büyük bir artış var, üretimde düşüş var. Enerjide dışa bağımlı olduğumuz gibi, taş kömüründe de maalesef dışa bağımlıyız. Her yıl ortalama 30-35 milyon ton taş kömürü ithalatı gerçekleştirmişiz. Geçen yıl 35 milyon ton taş kömürü ithal etmişiz. Rusya’dan, Kolombiya'dan, Güney Afrika'dan, Avusturalya'dan kömür ithal etmişiz. Taş kömürüne yılda ortalama 4 milyar dolar, son altı yılda ise 25 milyar dolar para ödemişiz. Kömürün başkenti Zonguldak'ta bile Erdemir, Karabük Demir Çelik ve Eren Enerji gibi sanayi kuruluşlarına Rusya'dan, Kolombiya'dan, Avustralya'dan kömür ithal etmişiz. Bana göre şaka gibi. Neden? Çünkü Hükûmetiniz bilerek yerli taş kömürünü üretmiyor. Oysa Türkiye'nin sadece koklaşabilme özelliğine sahip, yüksek kalorili taş kömürü ihtiyacı özellikle demir çelik sektöründe ve ağır sanayide şu anda yıllık 6 milyon tondur. Bu ihtiyacın sadece 1 milyon tonunu yerli taş kömürüyle karşılayabiliyoruz. Oysa, devletin elinde Türkiye Taş Kömürleri Kurumu var. TTK 8,5 milyon ton üretime ulaşmış bir kurum. Ama bugün işçi açıkları kasten giderilmediği ve yeterli yatırım yapılmadığı için üretim maalesef 1 milyon tonun altına düşmüştür. TTK, özelleştirmenin önünü açmak için kasten zarar ettirilmektedir.

 

SADECE TTK’YI DEĞİL ZONGULDAK’I DA BİTİRİYORLAR!

2009 yılından beri TTK yönetimi her yıl işçi açığının giderilmesi için talepte bulunmasına rağmen kasten işçi almıyorsunuz. 14.500 norm kadroya rağmen bugün 7.500 üretim işçisi kaldı. İşçi açıkları iş güvenliğini tehdit ediyor. Buradan uyarıyorum değerli bürokratlarımız: Zonguldak'ta her an büyük bir maden kazası yaşanabilir. Sayın Bakan, diyoruz ki “Kömür stratejik bir üründür.” Stratejik bir üründe, kâr-zarar hesabı yapılmaz. Hele “Millî bir enerji politikası hedefimiz var.” diyorsanız kâr-zarar hesabı hiç yapılmaz. Sayın Bakan, bu politikalarınızla maalesef TTK’yı bilerek ve kasten yok ediyorsunuz. Ama yok ettiğiniz sadece TTK değil, ekonomisi, sosyolojisi, psikolojisi, her şeyi taş kömürüne bağlı olan Zonguldak'ı da yok ediyorsunuz.

ÖZELLEŞTİRME FİYASKOSU!

2004 yılından itibaren redevans usulü kömür üretiminde fiilen özelleştirmeyi uyguladınız. Ama bu özelleştirme politikalarınız maalesef fiyaskoyla sonuçlandı. Taş kömüründe az önce söylediğim rakamlarda belirttiğim gibi, dışa bağımlı hâle geldik. Üretim artmadığı gibi, işçi ölümleri rekorlar kırdı. 1.600’ün üzerinde maden işçisi madenlerdeki iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi.  Özel sektör kömür madenciliğinin yanlışlarından yeterince ders çıkarılmadığını, üzülerek görüyorum.

Torba yasadaki 51’nci madde ve mevzuattaki değişikliklerle tüm kömür madenciliğini özel sektöre devredeceğiniz, havza madenciliğinden vazgeçeceğiniz anlaşılmaktadır. Oysa bu durum çok yanlıştır. Kömür üretiminin güvenli ve planlı şekilde yapılabilmesi için projelerin tek merkezden yönetilmesi, bölünmeden, parçalanmadan yürütülmesi gerekir, havza madenciliği yapılması gerekir.  Toparlıyorum Sayın Başkanım.   Bu sebeple Zonguldak, Soma, Elbistan gibi büyük kömür havzalarının tek elden yönetilerek güvenli bir şekilde üretimin gerçekleştirilmesi gerekir. Kömür üretiminde özelleştirme politikalarından derhâl vazgeçilmesi gerekir. 

ZONGULDAK BU SORULARIN CEVABINI BEKLİYOR!

TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın görüşmeleri sırasında CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a bazı sorular sorarak, Zonguldak’ın bu soruların cevabını beklediğini ifade etti. CHP’li Demirtaş, şu soruları sordu:

“Türkiye Taşkömürü Kurumunun 7 bin üretim işçisi açığı vardır. İşçi açıklarından dolayı her an büyük bir maden kazası meydana gelebilir. Bu bağlamda, Türkiye Taşkömürü Kurumunun işçi açıklarını giderecek misiniz? Giderecekseniz kaç işçiyi ne zaman alacaksınız? İşçi açıklarını gidermeyecekseniz TTK’nın içini boşaltıp kâğıdın üzerinde bırakıp özelleştirip kapatacak mısınız?

TTK Armutçuk Müessesesinde bulunan ve HEMA şirketinin redevansla aldığı ocağı terk etmesi sonucu bin kişi işsiz kalmıştır. Üç yıldır üretim yapılmıyor. Bu ocağı TTK mı işletecek, yoksa özel sektöre mi ihaleyle vereceksiniz, ihale edilecekse ne zaman ihaleye çıkacak ya da ocak tamamen kapatılacak mı?

2016 yılında ve 2017 yılında, bugüne kadar ne kadar taş kömürü ithalatı yapıldı? Bu ithalata yıl boyunca yıllar bazında ne kadar döviz ödendi? 

Türkiye Büyük Millet Meclisi Soma Araştırma Komisyonu Raporu’nun çözüm önerileri bölümünde havza madenciliğinin teşvik edilmesi önerilmektedir ancak açıklamalarınızdan ve mevzuat değişikliklerinden, havza madenciliğinden vazgeçip madenleri parça parça özelleştirme yapacağınız anlaşılmaktadır. Havza madenciliğinden vazgeçme sebepleriniz nelerdir?”