“Erdemir’de bu güveni kolay kazanmadık. Zor kazandık. Birlikte çok çetin sınavlara girdik, ağır bedeller ödedik. Ama ne olursa olsun birbirimize güvendik. İşçi sendikasına, sendikası işçisine güvendi. Birbirimize güvendik, birlikte mücadele ettik, birlikte direndik, birlikte kazandık”

  

“Türk Metal, Ereğli’ye damgasını vurmuştur. Artık Ereğli’nin, en önemli, en vazgeçilmez aktörlerinden biridir. En önemli belirleyici unsurlarından biridir. Kimsenin kolay kolay karşısına alamayacağı, Yok sayamayacağı bir güçtür. Buna herkes şahittir”

 

“Erdemir yönetimi ile çok tartıştık, kıran kırana çok pazarlık ettik ama hiç kavga etmedik. Ne olursa olsun, sonunda hep uzlaştık. El sıkıştık. Kalıcı çözümlere böyle ulaştık. Burayı bir istikrar adası haline böyle getirdik”

 

“Toplu iş sözleşmesi pazarlığına gireceğiz ama emin olun, ne olursa olsun, son sözü biz söyleyeceğiz. Erdemir işçisi söyleyecek. Siz tamam demeden bu iş bitmeyecek. Siz bitti demeden bu iş bitmeyecek. İyi bir sözleşme olacak. Çünkü bu sözleşmeyi, taslağı siz hazırlayacaksınız”

 


Türk-İş Genel Sekreteri ve Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, sendikanın Ereğli Şubesi tarafından Büyük Anadolu Otel’de düzenlenen iftar programına katıldı. Türk Metal Sendikası Ereğli Şube Başkanı Metin Ercan, birlik ve beraberlik mesajları verdiği konuşmasının ardından söz alan Genel Başkan Kavlak, Ereğli, Erdemir ve ülke gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Kavlak’ın zaman zaman sloganlarla kesilen konuşması şu şekilde:

 

“7 DÜVEL BURAYA ÜŞÜŞTÜ”

“Güven duygusu birden bire oluşmaz. Çok uzun sürede, çetin sınavlardan sonra kazanılır. Ama kazanmak kadar korumak da zordur. En küçük bir yanlışta, en küçük bir falsoda, o güven kaybolur gider. Biz de, burada, Erdemir’de bu güveni kolay kazanmadık. Zor kazandık. Birlikte çok çetin sınavlara girdik, ağır bedeller ödedik. Ama ne olursa olsun birbirimize güvendik. İşçi sendikasına, sendikası işçisine güvendi. Birbirimize güvendik, birlikte mücadele ettik, birlikte direndik, birlikte kazandık. Kimse sesini çıkarmadı. Ne sınavlar verdik. Dar boğazı geçmek için ücretlerimizi düşürdük. Kimse sesini çıkarmadı. Ortalığı karıştırmak için 7 düvel buraya üşüştü, kimse onlara prim vermedi. Erdemir işçisi sadece sendikasına inandı, sendikasına güvendi. Sonunda kazandık.

 

“SİZE HELAL OLSUN”

Bugün eğer, Erdemir işçisi, Türkiye’nin, açık ara en yüksek ücretini alan işçisiyle, bedel ödediği içindir. Sonuna kadar hak ettiği içindir. Gözünü daldan budaktan esirgemediği, Sendikasına güvendiği, sendikasına güven verdiği içindir. Bu ücretler ananızın ak sütü gibi helaldir. Size helal olsun, helal olsun.

 

EREĞLİ’DE TRAFİK SORUNU

Eğer bir işçi kentinde, ciddi trafik sorunu, otopark meselesi varsa, O zaman, doğru yoldayız demektir. Şaka bir yana, birlikte, Ereğli’de büyük işler başardık. Önemli zaferlere imza attık.

 

“VAZGEÇİLMEZ AKTÖRLERİNDEN BİRİDİR”

Türk Metal, Ereğli’ye damgasını vurmuştur. Artık Ereğli’nin, en önemli, en vazgeçilmez aktörlerinden biridir. En önemli belirleyici unsurlarından biridir. Kimsenin kolay kolay karşısına alamayacağı, Yok sayamayacağı bir güçtür. Buna herkes şahittir.

 

“BİZİMLE OYUN OLMAZ”

Açık söylüyorum burada, Ereğli’de, bizimle oyun olmaz. Bizim düşmanlığımız kimseye hayır getirmez. Ama dostluğumuzu kazanan çok şey kazanır. Bakın, en somut örneği Erdemir. Erdemir bugün bir dünya markası haline geldiyse, Türkiye’nin gurur kaynaklarından biri olduysa, istikrar, verimlilik ve kalitede örnek gösteriliyorsa, Bunda Erdemir işçisinin payı büyüktür. Türk Metal’in, Türk Metal’in sendikacılık anlayışının büyük katkısı vardır. Elbette, bu başarıyı tek başımıza sahiplenmiyoruz. Başta OYAK yönetim olmak üzere, bütün Erdemir yönetimine teşekkür ediyorum.

 

“HİÇ KAVGA ETMEDİK”

Erdemir yönetimi ile çok tartıştık, kıran kırana çok pazarlık ettik ama hiç kavga etmedik. Ne olursa olsun, sonunda hep uzlaştık. El sıkıştık. Kalıcı çözümlere böyle ulaştık. Burayı bir istikrar adası haline böyle getirdik. Şimdi OYAK’ta yeni bir yönetim var.

 

VATAN, MİLLET, BAYRAK VURGUSU

Bizim için, Türk Metal için, önce ülke gelir. Vatan, millet, bayrak, bizim için her şeyin üstündedir. Her türlü tartışmanın, her türlü çıkarın üstündedir. Şairin dediği gibi, ‘bayrağımıza, bizim gözümüzle bakmayanın mezarını kazarız, selam vermeden uçan kuşun yuvasını bozarız’ Vallahi de bozarız, billahi de bozarız.

 

“HUZURSUZLUK İSTEMEYİZ”

Erdemir de bu ülkenin en önemli değerlerinden biridir. Bu ülkenin en stratejik kurumlarından biridir. Sahibinin kim olduğundan bağımsız olarak, su halkın ortak zenginliğidir. Onun için, biz de Erdemir’de huzursuzluk istemeyiz, iş barışı bozulsun, üretim aksasın istemeyiz. Erdemir’de çıkarımız ortaktır. Bunun anlamı, herkesin kazanmasıdır. Zor günlerde fedakarlığın hasını yapan, üretirken bir gün olsun yoruldum demeyen, çalışıp didinen Erdemir işçisinin, bölüşürken de bunun karşılığını almasıdır. Üretmek, kazanmak, kazandırmak derken, işte bunu kastediyoruz, daha fazlasını değil, hakkımızı istiyoruz.

 

TOPLU SÖZLEŞME GÖRÜŞMELERİ

Hep birlikte göreceğiz. Toplu iş sözleşmesi pazarlığına gireceğiz ama emin olun, ne olursa olsun, son sözü biz söyleyeceğiz. Erdemir işçisi söyleyecek. Siz tamam demeden bu iş bitmeyecek. Siz bitti demeden bu iş bitmeyecek. İyi bir sözleşme olacak. Çünkü bu sözleşmeyi, taslağı siz hazırlayacaksınız. Anket yapacağız, tezgah tezgah, bölüm bölüm dolaşacağız. Bütün arkadaşlarımızın fikirlerini alacağız. Ne istediklerini saptayacağız. Taslağımızı böyle oluşturacağız. Bu sorumluluk duygusuyla taslağı hazırlayın. Öyle bir denge oluşturun, taslak hazırlayın ki sonuç herkesi mutlu etmeli.

 

“TASLAĞA DOKUNMAYACAĞIZ”

Buradan açıkca ilan ediyorum, hazırlayacağınız taslağa dokunmayacağım. Ne yazarsanız onu savunacağım. Sonuna kadar savunacağım. Sonunda da kazanacağız. Başka yolu yok. Evet, sözleşme çok önemlidir. Ücret, ödemeler, maddi koşullar çok önemlidir. Hele günümüz dünyasında, kimse bunun aksini söyleyemez. Ama bizim tek ilgi alanımız bu değil. Para herşey demek değil. Doğru, mal, canın yongasıdır ama unutmayın, mal, canın sadece yongasıdır. Asıl olan candır. Eğer biz Erdemir’i emek cennetine çevirdiysek, bunu sadece ücretlerle başarmadık. Paradan çok daha önemli kazanımlar elde ettik.

 

“BİNLERCE KİŞİ İŞTEN ÇIKARILDI”

İsdemir’e Kardemir’e bakmanızı öneririm. Bakın İsdemir de aynı gruba bağlı, binlerce kişi işten çıkarıldı. Kimsenin işi aşı güvende değil. Kimse yarınından emin değil. Kardemir’de de durum aynı. Aynı işi yaptığımız, aynı koşullarda çalıştığımız emekçi kardeşlerimiz işte bu durumda. Yazık değil mi? İşçiyi, işiyle aşıyla tehdit etmek, ekmeğine kan doğramak günah değil mi? Ama sendikacı kılığında dolaşan bu sahtekarlar, ayıptan, günahtan anlamaz. Haktan hukuktan, adaletten anlamaz. İşte bizim asıl farkımız budur. Para pul önemlidir ama asıl önemlisi budur. Burada kimsenin işinden aşından endişesi olmaz, yarınından korkusu olmaz. Burası Ereğli, burası Erdemir, burada biz varız, biz. Bizim olduğumuz yerde adaletsizlik, haksızlık olmaz. Bugüne kadar olmadı, bundan sonra da olmaz. Olmadı, olmayacak.

 

“VAKFINIZIN KIYMETİNİ BİLİN”

Yaptıklarımızla yetinmeyiz. Vakfımız dünya aleme örnek deyip, daha iyisi için uğraşmaktan vazgeçmeyiz. Gerçekten, Vakfımızla öyle bir başarıya imza attık ki, dünyanın her yerinde örnek gösteriliyoruz. Katıldığım bütün uluslararası toplantılarda, gündeme geliyor. Vakfımızın, kıymetini bilin. Neye sahip olduğunuzu tam olarak anlamak için, başka yerlere bakmanız yeterli. Mesela İsdemir’deki vakfa bakın. Hisselerin nasıl kaybolduğunu, azınlık hissesinin nasıl kaybedildiğini, soyulup soğana çevrildiğini, kasanın tamtakır olduğunu, kurda kuşa borç biriktiğini görün. O zaman Erdemir vakfının kıymetini daha iyi anlarsınız.

 

“VAKİT GELİYOR”

Ama oradaki kardeşlerimizin de derdi bitecek, az kaldı. İstedikleri kadar oyalasınlar, istedikleri kadar kıvırsınlar, vakit geliyor. Yargı artık son kararı verecek. Hakkımızı teslim edecek, yetkiyi resmen bize verecek. İşte o gün, İsdemir’deki kardeşlerimizin makus talihini yeneceğiz. O gün, sahtekarlardan hesap soracağız. O zaman hep birlikte, çok daha güçlü, çok daha mutlu, çok daha umutlu olacağız.

 

“PETROL İSTASYONU KURUYORUZ”

Hizmete devam edeceğiz. Size bir müjde vereyim. Bakın, hemen buraya, otelin hemen yanına petrol istasyonu kuruyoruz. Herşey tamam, izinler çıktı. Bu istasyon sizin emrinizde olacak. Benzini, dizeli, gazı ucuza alacaksınız. Burası sizin olacak. Onun için buraya sahip çıkın. Bu istasyonu, Türkiye’nin en iyi istasyonu haline getirin. Getireceğinizi de biliyorum. Hem de çok iyi biliyorum. Çünkü sizin neleri başardığınızı, başarabildiğinizi gördüm. Mesela Metal-Koop.  Bakın biz Metal-Koop’u beş ayrı yerde, aynı zamanda kurmuştuk. Hepsine yüklü miktarda sermaye koymuştuk. Büyük umutlarla yola çıkmıştık ama bütün çabamıza rağmen, 4 kooperatifi yaşatamadık. Üyelerimiz yeterince sahip çıkmadı. Olmadı. Peki nerede oldu? Burada, Ereğli’de, Erdemir’de oldu. Sadece Türkiye’de değil, Bütün dünyada kooperatifçiliğin öldüğü bir dönemde, sizler Metal-Koop’u yaşattınız. 6 bine yakın üyesiyle dimdik ayakta tuttunuz. Şimdi sıra bizde.  Biz de Metal Koop’un bulduğu yeri 29 yıllığına kiralamak hazırlanıyoruz. Toplu İş Sözleşmesi sürecinde teklifimizi vereceğiz. uzun süreli kiralarsak, size yakışır modern  bir bina, bir yatırım yapacağız. Hem alışveriş yapabilecek, hem de çocuklarınız hoşça vakit geçirebilecek, bu sizin hakkınız”

 

İftar programına Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Pevrul Kavlak, Sendika Ereğli Şube Başkanı Metin Ercan, şube yöneticileri ile Erdemir işçileri katıldı.

 

(Haber: Mustafa Kemal Bektaş)