Hani kimi zaman insanın ağzına ne gelirse söyleyeceği zamanlar oluyor ya.

Şu anki ruhsal durumum aynen öyle!

Bu ne abukluk ya!

Avrupa Kenti diye lanse edilen Ereğli’de, elektrik yok elektrik!

Cart kesiliyor.

“Ne oldu yine?” diye soracak muhatap da  yok.

*

Tam çalışmaya odaklanmış ve bir dalıyorsun ki bilgisayara…

Tak gitti!

Fesuphanallah!

Allah’ım sen günah yazma!

*

Valla tahammülü zor.

Üretim halinde iken vur daha iyi.

Gitti tüm yazılanlar.

“Eee kayıt alsaydın bari” demek çok kolay.

Bazen olmuyor öyle.

Başladığında o hızla 5-10 dakikada bitirebileceğin işe dalmışken, elektriğin kesileceği gelmiyor ki insanın aklına.

Gelse…

*

O elektrik kesilince bir de ne oluyor?

Ortalığı motor sesleri bir kaplıyor.

Elektriğin kesildiğine mi öfkelenirsin, yoksa jeneratörlerin yarattığı gürültü kirliliğine mi?

Say sayabildiğin kadar.

Diyeceksiniz ki “saysan ne yazar, neremiz doğru ki?”

Peki, bu durum bizim kaderimiz mi?

*

Oysa 10 Mart yazısının yarısına da gelmiştim.

Onca stresli ortamı gırgıra boğmak için 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü taşlayan karikatürdeki çizgili pijamalı abimin, kendisine kahve getiren eşine dönerek “Neydi o dünkü havan öyle?” sorusu ile makara yapacaktım.

Yapıyordum da!

Öyle elektriklenmiştim ki.

Tak kesti.

Of!

Kadınlara,  yılın bir günü onların olsun, 365 gün bizimdir diye seslenecektim.

Hatta, yakın zamanda kurulacak olan “Erkeğe Şiddete Hayır Platformu”nun, erkeğini insan yerine bile koymayan o bazı bazı kadınlar “başım ağrıyor” diyemesin diye, önlem olarak  baş ağrısı hapı   dağıtmayı düşündüğünü  söyleyecektim   

Çok yakın dostlarımın bildiği gibi, “Kadına şiddete hayır!” sözünün yanlışlığına dikkat çekip  “Şiddetin her türlüsüne hayır” sloganında tüm canlıların buluşmasının zamanının geldiğini söyleyecektim.

Bazı kadınların en hafif deyimle  “nerede kaldın?”, “konum at”, “yanındaki kim?”, “telefonun sesini aç”, “saat kaç lan?”, “Sabah 8 akşam 5 evdesin” gibi,  sözlü baskıları ile   erkekleri çileden çıkartıp cinnet geçirttiğinden de dem vuracaktım ama.

Gitti elektrikler.

Gidince yazı da gitti.

Demeyi düşündüklerimi yazamadım!