1986 yılında dönemin Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Ruhi Cöbekoğlu’nun Ahmet Zeki Atalay’ın Lavuar Yapı Kooperatifine inşaat izin vermemesi nedeniyle “tepki” amaçlı kurulan belediyedir Gülüç.  Kandilli (o dönemki kuruluş adı Armutçuk) ve Ormanlı ile birlikte 7 Haziran 1987 tarihinde yapılan seçim ile de işbaşı yapılmıştır.
Ereğli’nin yüreğinin tam ortasında ayrık otu gibi o günden bu güne de tüzel kişiliği de devam etmektedir.
2005 yılında 5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun 8. Maddesinde Belde, köy veya bunların bazı kısımlarının bir başka beldeye katılabilmesi için bu yerlerin meskûn sahalarının katılınacak beldenin meskûn sahasına uzaklığı 5.000 metreden fazla olamaz.” İfadesi ile tüzel kişiliğine son verilip ana büyük belediye Karadeniz Ereğli’ye derhal katılması gereken Gülüç Belediyesi anlamsız bir şekilde varlığını sürdürdü.
Oysa ortada bir de mahkeme kararı var.
Gülüç Belediyesi’nin 5393 sayılı yasa kapsamında, iki belediye arasında 5 kilometreden çok mesafe olmadığı için (arada bir tek Gülüç köprüsü var)  kapatılması yönündeki mahkeme kararı da İçişleri Bakanlığı’nda sümen tutuluyor.
Siyaset yargı kararını saklıyor.
Ne için?
Ereğli’nin çevresiyle bir bütün içinde büyüyüp gelişmesi için mi?
Elbette hayır!
 
Yıllar yılları kovalıyor.
Gülüç Belediyesine ait alan  Gülüç Köprüsü ile Çengelburnu arasında küçücük bir yer. ANAP iktidarı döneminde, Gülüç belediye başkanı ANAP’lı olduğu (İbrahim Yalçın) için  Bayındırlık ve İskan Bakanlığı kararı ile çevresindeki köyler mücavir alanı yapıldı ama bu karar da Ereğli Belediyesi’nin açtığı dava ile iptal edildi.
Yani, Ereğli-Alaplı ilçeleri arasında küçük bir belde belediyesidir Gülüç.
Gülüç’ün son sınırı olan Çengelburnu’ndan sonraki  Alaplı girişindeki Pidos’a kadar olan tüm alan ve köyler Kdz. Ereğli Belediyesi’nindir.
Yani, ilçe Ereğli Belediyesi var. Köprü ile Çengelburnu arasında bir başka belde belediyesi var. Sonra diğer ilçe sınırlarına kadar yine Ereğli Belediyesi var.
Aziz Nesinlik olaylar bunlar.
 
Ereğli’yi sevmek,  bölmek veya bölünmüşlüğü devam ettirmek midir, yoksa daha güçlü bir Ereğli yaratmak için alınması gereken kararları ödünsüz uygulamak mıdır ?
 
Şu açık ve nettir !  Gülüç Belediyesi önümüzdeki seçimlerde var olan mahkeme kararı da uygulanarak Ereğli Belediyesi’ne geçmelidir.
Yeniden Gülüç Belediyesi’nin devamını sağlamak, Ereğli’ye yapılmış yanlışların devamı niteliğinden başka bir şey olmayacaktır.
Ha, M. Gökhan Demirtaş iyi çocuktur.
Olabilir.
O’nun iyi insan ve sevgili eşi Işıl Demirtaş’ın Kandilli’den benim sınıf arkadaşım İlhami’nin kızı olması ve hatta bir dönem Önder Gazetesi’nde çalışması neyi değiştirir?
Kişiler önemli olmasına önemlidir de, ya toplumsal çıkar?
Önce Ereğli !
Ereğli büyümeli/büyütülmeli!
 
Sadece Gülüç yetmez!
Kandilli’deki Belediye de zaman içinde kapatılmalı ve Kandilli Kdz. Ereğli Belediyesinin mahallesi yapılmalıdır.
Kandilli ile Ereğli’nin kuşbakışı arasındaki mesafe 5 kilometre yoktur ki! Köseağzı’ndaki derenin bir yakası Ereğli, diğer yakası da Kandilli Belediyesi’ne aittir İki belediyenin birleşmesinin önündeki engel eğer ki; Keşkek Köyü’nün Buruncuk Mahallesi ise o halkta ikna edilebilir. Ereğli’nin büyümesi için Buruncuklu’ları plebisite götürmek çok zor olmasa gerek.
 
Düşünebiliyor musunuz? Ereğli Belediyesi;  batı yönünde ağzındaki 'çürük diş' gibi duran Gülüç’ü bağrına basmış, kuzeyi ve doğusundaki Kandilli’den ta öte, hazinenin malı olarak bakir sahil boyu olup bizim el uzatmamızı bekleyen Kireçlik’e kadar tüm sahilleri de kazanmış!
Kötü mü olur?
Hayal edin/edelim!
Ereğli’ye arsa üretimi sağlar mıyız?
Yeni sosyal alanlar kazandırabilir miyiz?
Yeni orta ve büyük ölçekli sanayileşme için cazibe merkezleri kuramaz mıyız?
Olay bu!
 
Sonuç:
Gülüç Belediyesi hemen kapatılarak  Ereğli Belediyesi sınırları içine alınmalıdır.
İkinci aşamada, Kandilli’nin yaşadığı sosyo-ekonomik ve kültürel çöküşün önüne geçecek  Zonguldak Valiliğinin hazırladığı projelere Dünya Bankası ve Avrupa Birliğinden da kaynak arayışlarına başlanmalıdır.
Gülüç 32. Mahalle, Kandilli’de 33. Mahalle yapılmalıdır.
Büyük düşünenlerin ‘BÜYÜK EREĞLİ’ için ortak akılda buluşmasından kimse kaybetmez!
Herkes kazanır !
 

BİR NOT: Okuyucular soruyor; Kdz. Ereğli’deki kadın platformu bölücü terör örgütü tarafından katledilen anne ve çocuğu için neden açıklama yapmadı diye. Sahi ben de çok merak ettim. Neden? Duymadınız mı yoksa?


İKİNCİ NOT:
Bayram tatiline dönük yedek olarak yazdığım köşelerde bir karışıklık oldu. Cumartesi muhabbeti yazım, pazartesi günü de ikinci kez yayımlandı. Hata benim kusur benim affedin sevgili dostlar.