Zonguldak Karaelmas Üniversitesi (ZKÜ)'nde düzünlenen ve üç gün sürecek olan 17. Kömür Kongresi başladı. Kongrede konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sıddık Topaloğlu, işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda ellerinden geleni yaptıklarını; ancak işçi sağlığı ve iş güvenliği kültürünün sadece devletin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın yapacağı faaliyetlerle sonuçlanabilecek bir konu olmadığını söyledi. Topaloğlu, ''Bu bir kültürdür ve üç tarafı vardır. Bunlardan birisi devlet, diğerleri işveren ve işçidir. Uygun olmayan bir durum, uygun olmayan bir davranışla karşılaşırsa iş kazası olur. Madende metan gazı varsa ve tespit edilemiyorsa bu uygun olmayan durumdur. Orada herhangi ateşleyicinin olması da uygun olmayan davranıştır. Kazalar öncelikle bundan yaşanır. Bunları gidermeliyiz. Sadece devletin yapacaklarıyla olmaz, odaların ve sendikaların işçi sağlığı ve iş güvenliği çalışmalarına katılmasını istiyoruz.'' dedi.

 

Türkiye'de İş Sağlığı ve Güvenliği'nin Güçlendirilmesi Projesi kapsamında odaları çağırdıklarını, fakat hiçbir şekilde projenin tarafı olunmayacağı cevabını aldıklarını hatırlatan Topaloğlu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'in, madenci ailelerini teselli açısından söylediği sözlerin çarpıtıldığına işaret etti. Müsteşar Yardımcısı sözlerini şöyle sürdürdü: "Bütün kurtarma çalışmalarından definlere kadar buradaydı. Sayın bakanımızın bütün yaptıklarını görmezlikten gelip acıları azaltmak ya da teselli amacıyla ölenlerin yakınlarına söylediği sözler cımbızla alınarak onların dile getirilmesi bütün herkesi üzmüştür.''

 

DENETİMLER ARTTI

Maden İşleri Genel Müdürü (MİGEM) Mehmet Hamdi Yıldırım, Maden Kanunu'nda yapılacak değişikliklerin 1-2 hafta içerisinde TBMM'nin gündemine alacağını ve genel kurulda görüşüleceğini açıkladı. Yıldırım, proje denetimleri yapan birim olduklarını kaydederek, ''Denetimlerimiz yılda 6 bin civarını aşmıştı, bu yıl 7 bine ulaşacaktır. Ağır denetim sistemimiz var. Son 6 ay içerisinde Türkiye'deki kömür sahalarını gözden geçirdik. Bizim rutin denetim yapımız yoktur. Ekiplerimizle gittiğimizde iş güvenliği açısında da bakıyoruz. Projede belirtilen hususlara aykırılık teşkil ederek can ve mal güvenliğini etkiliyorsa bununla ilgili faaliyetleri durduruyoruz. '' diye konuştu.

 

TTK Genel Müdürü Burhan İnan da patlamanın meydana geldiği eksi 540 kodunun Karadon'daki en derin kat olduğunu, bizzat kendisinin de bulunduğu kurtarma çalışmalarında çok büyük riskler alarak madencilerin cesetlerine ulaşılabildiğini kaydetti.

 

CHP Merkez Yürütme Kurulu Üyesi ve Zonguldak Milletvekili Ali Koçal ise konuşmasında bakanlık temsilcisini siyasi konuşma yapmak ve bakanı savunmakla suçladı. Koçal, "Bir bürokrat bakanı savunmak gibi durum içerisinde olmamalıdır. Devlet vardır, bürokraside herkes işini yapacaktır. Bu memlekette bir sayın bakan çıkar da bizim maden şehitlerimize 'güzel öldüler' derse. Ben de derim ki seni kim oraya getirdi, bunu deme hakkını nereden elde ediyorsun?" eleştirisinde bulundu.

 

ZKÜ Rektörü Prof. Dr. Bektaş Açıkgöz de kentin yer altı zenginliklerinin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini, artık vagonlarda ithal kömürler görmek istemediklerini belirtti.

Program, açılış oturumunun ardından Maden Makineleri Sergisi açılışıyla devam etti.