Kdz.Ereğli TSO Başkan adaylarından Arslan Keleş:

"TSO seçimlerinde 3 aday grubu farklı rekabet içerisindeyiz. Seviyeli bir yarış oldu, bana ve arkadaşlarıma enteresan gelen birşey var bizim dışımızdaki aday gruplarının biri 20 yıldır diğeri 10 yıldır yönetimde. Aynı zamanda başarısızlıklarını görüp projelerle, vaatlerle süslü laflarla ikna etmeye çalışıyorlar. Zaten siz 20 yıldır oradasınız, değişen ne oldu?"

"Kimseyi tehdit etmedik, işi ile ticari faaliyetiyle birşeyleri sürüklemedik. Maalesef bizimle dosthane sohbet edenler arkadaşlarımıza inanılmaz bir baskı var. Biz öcümüyüz? Maalesef yanımıza gelemeyen insanlar var. Yapacaklarından bahsetmek yerine tehdit ve şantajla oy istemek hiç hoş birşey değil"

 

 Kdz.Ereğli Ticaret Odası Organ Seçimleri öncesi başkan adaylarından Arslan Keleş, seçim süreci ve seçimlere ilişkin açıklamalarda bulundu. Keleş, sahibi olduğu Keleşler Park Otel’de düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, bir önceki proje tanıtım toplantısına sağlanan katılımın, ilçede yakılan değişim fişeğinin ateşi olduğunu söyledi. Aldıkları enerji ile Pazar günü yapılacak Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası Organ Seçiminden bekledikleri sonucu alacaklarına inandıklarını belirten Keleş, şöyle dedi:

 

"BİRAZ İŞLER KARIŞTI"

“Seçim sürecinde işler biraz karıştı, anlakta da güçlük çekiyoruz. Bir belediye başkanlığı, bir milletvekilliği seçimi hatta ve hatta bir cumhurbaşkanlığı seçimine kadar boyut bir anda değişti. Ne olduğu belirsiz bir hal aldı. Bu, ticaret ve sanayi odası organ seçimleri ve Ereğli’nin en güçlü ve en güçlü sivil toplum kuruluşunun seçimidir. Bizde boş laf, boş vaat yoktur.

 

"HİKAYE ANLATMADIK"

Ben ve arkadaşlarım, verilen her sözü tutmak için mücadele eden, elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan bir kadroyuz. Hiçbir zaman ‘ben şöyle, ben böyle yapacağım’ diye bir şey söylemedik. Biz vizyon ve misyonumuzu ortaya koyduk. Neyi nasıl yapabileceğimizi anlatmaya çalıştık. Kimsenin duymak istedikleri hikayeleri anlatmadık. Ereğli'nin geçmiş tarihine baktığınızda ortada vaatler, projeler var bir seçim sonrası değerlendirmesine geldiğinde bu projelerin hiçbir tanesinin hayata geçmediğini görüyorsunuz. Kulağa hoş gelecek şeyler söylemek yerine doğruyu nasıl yapacağımızı söylemek daha etkili olacaktır. Kimseyi kandırmak üzerine kurulu değiliz. Gerçekleri göz önüne sererek çalışma yapmak gerekir.

 

"ENTERESAN GELEN BİRŞEY VAR"

TSO seçimlerinde 3 aday grubu farklı rekabet içerisindeyiz. Seviyeli bir yarış oldu, bana ve arkadaşlarıma enteresan gelen birşey var bizim dışımızdaki aday gruplarının biri 20 yıldır diğeri 10 yıldır yönetimde. Aynı zamanda başarısızlıklarını görüp projelerle, vaatlerle süslü laflarla ikna etmeye çalışıyorlar. Zaten siz 20 yıldır oradasınız, değişen ne oldu? Bunu anlamakta üyeler bile zorlanıyor. Israrlı bir şekilde neden orada kalmak istiyorlar? Bu seçim aritmetiği nasıl olur bunu sandıktan çıkınca göreceğiz. Bizim amacımız bu seçimi 20-0 kazanmak. Sonuçta 20 meclis üyesi seçilecek. Kazananın Ereğli olması gerekiyor, kimseyi ötekileştirmeyeceğiz.

 

"EZİCİ ÇOĞUNLUK BEKLİYORUZ"

Seçime girdiğimiz tüm gruplarda sandıklarda ezici bir çoğunlukla kazanmak istiyoruz. Bunun için de yeterli iletişimde bulunduğumuzu yeterli saha ziyaretlerinde bulunduğumuzu düşünüyorum. Kimseyi tehdit etmedik, işi ile ticari faaliyetiyle birşeyleri sürüklemedik. Maalesef bizimle dosthane sohbet edenler arkadaşlarımıza inanılmaz bir baskı var. Biz öcümüyüz? Maalesef yanımıza gelemeyen insanlar var. Yapacaklarından bahsetmek yerine tehdit ve şantajla oy istemek hiç hoş birşey değil"

 

"DAHA GÜÇLÜ BİR HAL ALACAĞIZ"

Ereğli’de Ticaret ve Sanayi Odası seçimleri 7 grup üzerinden yapılıyor. Daha önceki seçimlerde hep 7’nci grup olan sac gurubu en fazla üyeye sahip bir gruptu. İşte Erdemir ile olan ilişkilerin başlangıç noktasından tutun sac tüccarları ile ilgili çok ciddi bir sıkıntılı durum söz konusu. Bununla ilgili olarak bir önceki dönemde seçilen arkadaşlarımız vaatlerde bulunmuştu bu işi çözmek üzere. Hala aynı vaatlerde bilemiyorum bulunabiliyorlar mı ama şunu söylemek istiyorum; biz sadece bir meslek grubunun değil herkesin odası olacağız. 7’nci grupta faaliyet gösteren sac tüccarları arkadaşlarımızla ilgili olan çalışmalarımızı da tamamladık, bir şirket kurma hazırlıklarımızı tamamladık. Bir tüzüğü, bir anayasası olan bir şirket olacak.  Sonradan kişiye ve keyfe göre değişen bir şirket tüzüğünden bahsetmiyorum, tamamen kurumsal yönetilecek. Buradaki arkadaşlarımızı da bir araya getirerek daha güçlü bir hal alacağız.

 

“EREĞLİ’DE FARKLI BİR BAKIŞ AÇISI GELİŞTİRECEĞİZ”

Aynı zamanda şehrimizde ortaklık kültürünün hep olmamasından bahsediyoruz. Bununla ilgili olarak da örnek alacağımız Konya, Antep, Kayseri illerinde üretime dayalı yan sanayi tesisleri var ve birden fazla ortaklı bu. Biz de bunun fizibilitesini ve projelerini üyelerimizle paylaşıp, herkesi koyduğu sermayesi oranında bu işin içerisinde dahil edeceğiz. Ereğli’de farklı bir bakış açısı geliştireceğiz. Bunu sadece yönetimdeki ve meclisteki arkadaşlarımızla alakalı olarak söylemiyorum. Tüm isteyen arkadaşlarımız bu model içerisinde yer alabilecek. Bu modeli geliştirebilirsek Ereğli’de istihdam sorununu çözmek adına katkı sağlamış oluruz. Kaldı ki Ereğli’deki istihdam sorununu çözebilmek için bu şehrin en büyük sıkıntısı dışarıdan yatırımın gelmemesi. İçerideki var olan yatırımcıların da yatırımlarını sürekli ertelemesi. Ereğli bildiğiniz üzere teşvikte Düzce ve Bartın’a göre avantajlı olmadığı için yatırımların bu illere kayması çok daha doğal. Bununla ilgili olarak peşinde koşmamız gereken en önemli konu birincisi sektörel teşvik, ikincisi var olan yatırımcının ki Ereğli’de en büyük yatırımcıdan biri Erdemir’dir. Sıvı çelik kapasitesini arttırma gibi bir projesi vardır. Bununla ilgili olarak Erdemir’in iki tane alternatifi var; bir İskenderun’da yapabilir bu yatırımı bir de burada yapabilir. Bizim gönlümüz arzu eder ki burada yapsın. Biz bu konuda gerekli çabayı ve kolaylığı göstermek için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız, yeter ki yatırımı bu yapsın. Biz Ereğli’deki tüm TSO üyeleri olarak bir araya gelsek bin kişiyi 2 bin kişiyi işe alamayız ama Erdemir sıvı çelik kapasitesini arttırırsa bu kadar kişiyi işe alır.

 

“EREĞLİ HAK ETTİĞİ YERDE DEĞİL”

Biz diyalog derken kişisel ve ailesel beklentiler açısından değil, şehrin tüm katmanlarıyla, seçilmişleriyle atanmışlarıyla bir araya gelerek sorunları olduğu yerde, sıcağı sıcağına çözmeyi kast ediyoruz. Bunu da çok kısa zamanda başarıcağız. Burada tüm siyasi partilere, sendikalara, meslek odalarına, vakıflara, derneklere, medya kuruluşlarına ve kanaat önderlerine ihtiyacımız var. Biz Ereğli’nin 10 yıl sonra nerede olacağını sizlerle birlikte paylaşmak istiyoruz. Bu konuda bir konferans planlıyoruz.  Bu çeşitli illerde yapıldı, çok güzel fikirler çıkacaktır bundan. Bununla ilgili olarak akademisyenleri, akil insan heyetlerini getirerek Ereğli’nin 10 yıl sonra nerede olması gerektiğini, vizyonunu ortaya koymamız gerekiyor. Bu şehir çok güzel bir şehir ama maalesef bu şehir yeterince hak ettiği yerde değil. Bunun çeşitli sebepleri var. Hep konuşuyoruz; devlet hastanesinden alınan ve Bülent Ecevit Üniversitesinin uhdesine verilen arazinin bomboş virane bir şekilde duruyor olması bizi üzüyor. Ereğli’de üniversite öğrenci sayısı bugün 2 bin 500. Ereğli’ye Turizm Fakültesi açıldı, gelen öğrenci sayısı 7. Kaldı ki bizim Ereğli olarak beklentimiz nitelikli bir fakülte. Hukuk fakültesi olabilir, Mühendislik Fakültesi olabilir. Rektör hocanın sözü vardı; 10 bin öğrenci olacaktı Ereğli’de, Ereğli’de öğrenci sayısı Alaplı ile aynı. Ereğli’nin nüfusu Alaplı ile aynıysa biz Ereğli’deki öğrenci sayısına razı gelelim. Bu bizim kaderimiz değil, kaderimizi değiştirmemiz gerekiyor. Ticaret ve Sanayi Odası 500 bin lira vererek üniversiteye kantin yaptırmayı marifet saymayacak, burada öğrenci sayısını arttırmayı marifet sayacak. Biz kendimize bunları hedef ediniyoruz.

 

“TİCARET HACMİNİ ARTTIRMAK BAŞLICA HEDEFİMİZ”

Bunun dışında şehrimizdeki ticaret hacmini büyütebilmek için elimizden gelen çabayı sarf edeceğiz. Ticaret hacmini arttırmak bizim başlıca hedefimizdir. Çünkü üyelerimizden almış olduğumuz aidatın nereye gittiği sorusunun cevabı sizin buradaki ekonomiye olan katkınızla ölçülecektir. Sahaya çıktığımız zaman herkes odaya aidat veriyorum ama benim verdiğim para ne oldu, ne yapıldı bana, bana ne verdi diyor. Oda’nın almış olduğu aidatların karşılığını vermesinin tek yolu ticaret hacmini, ekonomiyi büyütmektir. Bize düşen sorumluluk budur"

 

“TİCARET VE SANAYİ ODASI İCRA MAKAMI DEĞİL”

Keleş konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Gelen bir soruya cevaben Ticaret ve Sanayi Odası’nın icra makamı olmadığını söyleyen Keleş, “yani bütçesindeki parayı köprü yapmak için asfalt dökmek için kullanmayacak. Böyle bir sorumluluğu yok. Yasa ile sınırlı bir sivil toplum kuruluşudur, tüccarın ve esnafın örgütlü sesidir. Esnafın ve tüccarın haklarını korur, işlerini kolaylaştırır. Ekonomik büyümeye fayda sağlamaya çalışır. Sorumluluğumuzu ve yetki alanımızı bileceğiz ona göre konuşacağız.”dedi.