ZONGULDAK BELEDİYE BAŞKANI MUHARREM AKDEMİR:

 

Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı. Belediye Başkanı Muharrem Akdemir, Cumhuriyet’imizin kuruluşunun 92’inci yıldönümünü kutlayarak mesajında şu görüşlerine yer verdi: “Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, milletimizden alınan güçle kurulan, çağdaş Türkiye Cumhuriyet’in 92’inci kuruluş yıldönümünü tüm yurtta olduğu gibi bizlerde sevinç coşku ve mutluluk içerisinde kutluyoruz.

Cumhuriyet, her şeyini kaybetmiş olan bir milletin ulusal bağımsızlığını kazanabilmek için giriştiği milli mücadelenin sonucunda elde ettiği büyük bir zaferin sonucudur. Bu nedenle, yüce Türk Milleti, kendine emanet edilen Türkiye Cumhuriyeti’ni, huzur ve refah dolu yarınlara ulaştırmak için hiç şüphesiz ki el birliği ile çalışacak, Atatürk ilke ve devrimlerine her zaman ve her konumda sahip çıkacaktır. Cumhuriyet, demokrasiyi geliştiren en iyi sistemdir. Kişinin hak ve özgürlükleri ancak bu sistem içinde güvencede olabilir. Hak ve özgürlüklerinden yoksun bırakılmış toplumların ayakta kalmaları ve yaşamaları mümkün değildir. Cumhuriyet; dili, bayrağı, marşı ve temel nitelikleri ile ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü ifade eder. Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kazanılan milli mücadele ile tarihte eşine çok az rastlanır bir başarı gerçekleştirilmiştir. Yaşanılan tüm zorluk ve sıkıntılara karşın, inanç ve kararlılık örneği olarak kazanılan bu zafer, milletimize kayıtsız şartsız egemenliği sağlayan Cumhuriyet rejimini armağan etmiştir. Bu nedenle, vatanımızın bölünmez bütünlüğüne ve ulusumuzun birliğine her zamankinden de daha çok ehemmiyet vermekteyiz. Kurtuluş savaşı sonrasında, Atatürk’ün önderliğinde büyük Türk milletinin kanı, canı ve sonsuz emekleriyle kurulan Türk milleti için en uygun yönetim şekli olan Cumhuriyetimizi, tüm değerleriyle sonsuza değin yaşatmak hepimizin vazgeçilmez ortak sorumluluğudur. Ülkemiz insanlarının çağdaş dünya ile bütünleşmesinin ve uygarlığın tüm nimetlerinden en üst düzeyde yararlanmasının da, yine Cumhuriyet şemsiyesi altında kenetlenerek çok çalışmaktan geçeceği asla unutulmamalıdır. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk; “Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak olan sizlersiniz” sözünden aldığımız feyzle Mustafa Kemal’in yolunda durmadan, yorulmadan, yürümeye devam edeceğiz. En sonunda ayırmadan, ayrılmadan, ayrıştırmadan, birlik içinde, beraberce aydınlık günlere ulaşacağız.

Cumhuriyet’imizin 92’inci kuruluş yıldönümünde, şehitlerimizin kanıyla sulanan vatan topraklarının bütünlüğünü ve Atatürk’ün Türk gençliğine ve Türk milletine en büyük emaneti olan Cumhuriyetin tüm kurumlarını, birlik ve beraberlik içinde korumanın azmi ve kararlılığı içinde, Cumhuriyetimizin kurucusu, Büyük Önder Atatürk’ü ve de silah arkadaşlarını, canından aziz bildiği vatanı için kanlarını bu toprağa dökmüş şehitlerimizi rahmet ve minnetle bir kez daha yad ediyor, Cumhuriyet Bayramımızın 92’inci kuruluş yıldönümünü yürekten kutlar, sevgi ve saygılarımı sunarım.”

 

 

AK PARTİ ZONGULDAK MİLLETVEKİLİ FARUK ÇATUROĞLU:

 

AK Parti Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu, Cumhuriyetin kuruluşunun 92’nci yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayınladı.

“Milletimizin yeniden doğuşu ile kurulan Cumhuriyetimizin kuruluşunun 92. yılını kutlamanın onur ve gururunu hep birlikte yaşamaktayız. Türkiye Cumhuriyetini büyük zorlukların üstesinden gelerek zaferle taçlandırdığımız İstiklal Harbi neticesinde hep birlikte kurduk. Temellerinde kadim bir tarih ve zengin medeniyet olan ve bugün hızlı bir değişim ve dönüşüme şahit olan ülkemiz gün geçtikçe iktisadi, siyasal ve kültürel anlamda da gelişmektedir. Ekonomik, siyasi ve sosyal alanda yaptığımız hamlelerle bugün Türkiye’miz muasır medeniyetler seviyesine daha da yaklaşmıştır. Bu gelişimin aynı azim ve kararlılıkla devam etmesi, koyulan hedeflerin yerine getirilmesi oldukça önem arz etmektedir. Hiç şüphesiz ki milletimizin ortaya koyduğu irade tüm hedefleri başarmaya muktedirdir.

Bu düşüncelerle, halkımızın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını kutluyor, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’i, İstiklal Mücadelemizin bütün kahramanlarını, eşsiz fedakârlıklarıyla milletimizin gönlünde taht kuran bütün şehit ve gazilerimizi rahmetle, şükranla anıyorum.

 

ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ:

 

Ülkemiz, son yüzyılda yaşayan pek çok insanın doğrudan tanık olduğu olağanüstü, şaşılası bir değişim geçirmiştir. Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde Cumhuriyeti kazanabilmek için, kendi ayaklarımız üzerinde durup bağımsız ve barış içinde yaşayabilmek için, yakın ve uzak ülkelerle eşitlikçi ve saygın bir ilişki kurmak ve bu ilişkileri sürdürebilmek için toplum olarak çok bedeller ödedik.

 

O günleri, o büyük savaşımı ve değişimi, karanlığın aydınlığa dönüşümünü, bütün bunları kendi öz varlığımızla, canımızla ve aklımızla, sorumlulukla, sağduyuyla, yurtseverliğimizle gerçekleştirmiş olduğumuzu unutmayalım.

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin oluşum sürecinde, bütün dünyayı hayran bırakan “Aydınlanma Devrimi”mizin tüm kazanımlarını, parlamenter sistemin kurulup işletilmesini, savaş dahil tüm kararların tartışılarak Meclis’te alındığını unutmayalım.

 

Medeni Kanun’la kadın erkek herkesin hukuk devletinde eşit bireyler olabilmelerinin anlamını, kulluktan yurttaşa dönüşmenin önemini unutmayalım.

 

Öğrenim Birliği Yasası’yla dinsel eğitimden çağdaş ve bilimsel eğitime, yeni ve kolay öğrenilebilir bir yazıya, her türlü kültürel gelişimin temellerini atmaya yönelik gelişmenin değerini unutmayalım.

 

Bütün inanışlara eşit mesafede duran laik bir düzenin kurulmasının bizi din sömürüsünden, dinin siyasete alet edilmesinden, din ve mezhep savaşlarından nasıl koruduğunu unutmayalım.

 

Bugün, temel hak ve özgürlüklerimiz, adil yargılanma ve savunma haklarımız, demokratik hak arama yollarımız bir bir elimizden gidiyor.

 

Bugün sınır güvenliğimiz yok;  “Yurtta ve dünyada barış” ilkesi bütünüyle terk edildi. Ülkemiz,  kanlı bir savaşla yeniden sınır çizmek isteyenlerin cirit attığı bir arenaya dönüştü.

 

Bugün ve her gün, gencecik fidanlarımızı, polislerimizi, askerlerimizi, emekçilerimizi siyasi iktidarla işbirliği içindeki çevrelerin gözü doymayan hırslarına, aymazlıklarına kurban vermeye devam ediyoruz.

 

Çağdaş ve katılımcı bir demokrasi için,

Kadın – erkek ülkenin her bireyinin özgürlüğü ve eşitliği için,

Yeniden aklın ve bilimin yol göstericiliğine kavuşmak için,

Yurtta ve dünyada barış için,

Yaşam için, birlik için

Cumhuriyetimize sahip çıkalım.

Geleceğimize sahip çıkalım.

Bütün bunlar için 1 Kasım’da oyumuza sahip çıkalım.

 

Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun!

 

 

TÜRK EĞİTİM SEN KDZ. EREĞLİ TEMSİLCİLİĞİ:

 

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle Atatürk'ün Onuncu Yıl Nutku'ndan esinlenerek hazırladığım kutlama mesajım aşağıdadır. Kamuoyuna saygıyla arz ederim.

 

Ereğli Halkı!

Kurtuluş Savaşına başladığımızın 97'inci yılındayız. Bugün cumhuriyetimizin 92. Yılını doldurduğu en büyük bayramdır.

Kutlu olsun!

Bu anda büyük Türk milletinin bir ferdi olarak bu kutlu güne kavuşmanın en derin sevinci ve heyecanı içindeyiz.

Yurttaşlarım!

Cumhuriyetimizin ilk yıllarında az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli, Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti'dir. Bundaki başarıyı Türk milletinin ve onun değerli ordusunun bir ve beraber olarak inançla ve kararlılıkla yürümesine borçluyuz. Fakat yaptıklarımızı asla yeterli görmedik.

Güzel vatanımızın seçkin bir köşesinde

Zonguldak Ereğli, Devrek Ereğli yolunu çift yönlü geliş gidiş tamamladık.

Maden Ocaklarımızda istihdam ve üretimi artırdık.

Demir çelik, otomotiv fabrikaları, beyaz eşya tesisleri, orman ürünleri ve mobilya üretim merkezleri kurduk.

Organize sanayimizde küçük sanayilere makine imalatı yapıyoruz. Hemen her çeşit mal imal ediyoruz.

Tersanelerimizde her ay bir gemi inşa edip denizlerimize salıyoruz.

Limanlarımızdan her ay binlerce ton mal ihraç ediyoruz.

Yolcularımızı deniz yoluyla İstanbul’a taşıyoruz.

Hava limanımızdan her gün İstanbul ve Ankara’ya sefer düzenleniyor.

Kandilli’de binlerce işçi istihdam ediyoruz. Maden ocaklarımızda çıkardığımız kömürü işliyoruz.

Taş kömürü, rüzgâr enerjisiyle kendi elektriğimizi üretiyoruz.

Fabrikalarımız, enerji santrallerimiz çevreye zarar vermiyor.

Kara Elmas Üniversitesi’ni Ereğli’de yeniden kurduk. Öğretmenlik, Gemicilik, Mekatronik , Maden Mühendisliği ve Enerji Bölümlerini açtık. Fakültelerimiz öğretmen yetiştirme, demir çelik, maden ve enerji araştırmalarında çığır açtılar.

Kandilli, Ormanlı ilçelerimizle beraber Alaplı’nın nüfusu sürekli artıyor. İlimiz Ereğli her yıl yeni göçler alıyor.

Kandilli’de, Ormanlı’da birer; Ereğli’de devlete ait ikinci devlet hastanesini yaptık.

Derslik sayımızı 15-25 öğrenciye bir derslik biçiminde tamamladık. Her okula kapalı saha, açık saha, toplantı salonu inşa ettik.

Bir şehir stadyumumuz var. Her mahallede kapalı spor salonlarımız kuruldu.

Türkiye Ligi mücadelesi veren bir futbol takımımız var. Salon sporlarında profesyonel takımlarımız başa oynuyor. Amatör kulüplerimize araç, top, antrenman malzemesi, servis veriyoruz.

Gençlik merkezlerimizde öğrencilerimize kültürümüzü öğretiyoruz.

Camilerimiz mimarlık sanatının ustalık eserleri.

Yer altında şehir gibi alt yapımız var.

Yöneticilerimiz ehliyetli. Adamcılıktan uzak milli bir ahlak ve terbiye ile idare ediliyoruz. Valilerimiz, kaymakamlarımız, müdürlerimiz halkla iç içe.

Sanatçılarımızın eserleriyle gözümüzü gönlümüzü şenlendiriyoruz.

Herkes eşit, hür, mutlu.

Asla şüphemiz yoktur ki, Türklüğün büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti ile inkişafında örnek olduk.  Mazinin, bugünün ve atinin yüksek medeniyet ufkunda bir güneş gibi doğduk, geliştik.

Aziz Ereğlililer, Yüce Türk Milleti!

Ebediyete akıp giden her senede, bu büyük millet bayramını daha büyük şereflerle, saadetlerle huzur ve refah içinde kutlamanızı gönülden dileriz.

Ne mutlu Türk'üm diyene!

 

MÜSİAD ZONGULDAK ŞUBESİ:

 

İstiklal Savaşından çok şey öğrendik.

 

MÜSİAD Zonguldak Şubesi Başkanı Salih Yılmaz, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ile ilgili yayınladığı mesajda, ‘’92 yıl önce, Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarıyla birlikte yurdun düşman askerlerinden kurtuluşunu gerçekleştiren Aziz Milletimiz, bugün bulunduğu noktaya her türlü zorlukla mücadele ederek gelmiştir. Mehmet Akif Merhumun ifadesiyle, ‘’Hakkıdır, Hakka Tapan Milletimin istiklal dizesini’’ fikrini de an be an yaşamıştır. Günümüzde yaşanan acı olaylar göstermektedir ki, İstiklal Savaşı, çapı ve yöntemleri değişse de, devam etmektedir ‘’ dedi.

 

Yılmaz, şöyle devam etti.

‘’Bağımsızlık fikrinin taçlandığı Cumhuriyetimizin 92. yılında, adil ve gelişmiş bir ülke olma ve dünya mazlumlarının sözcüsü olma yolundaki çabamıza engel olmak için ihdas edilen kirli oyunlar ve terör göstermektedir ki, İstiklal Savaşı; çapı ve yöntemleri değişse de devam etmektedir. Bu zihniyete karşı daha etkin bir mücadele sürdürülmesi gerekirken, yaşanan iç huzursuzluk ortamı derinleştirilerek, karamsarlığı kalıcı hale getirmek isteyenleri görüyoruz. Küllerinden yeniden doğan bir devleti kurma iradesi gösteren ecdadın torunları olarak, içinde bulunduğumuz bu zor günlerin de geride kalacağına inanarak, aynı gemide seyahat ettiğimizi asla unutmamalıdır. Cumhuriyetin 100. Yılında daha güçlü, iç huzurunu temin eden, dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri olacağına olan inancımızla, MÜSİAD Ailesi adına tüm vatandaşlarımızın Cumhuriyet Bayramını tebrik eder, Aziz Şehitlerimize Allah’tan Rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. ‘’

  

EĞİTİM İŞ KDZ. EREĞLİ TEMSİLCİLİĞİ:

Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 92. yıl dönümünü, Cumhuriyetin öneminin bilinci ve kurucusuna duyduğumuz saygı ve sevgiyle kutluyoruz. 

Ulusumuzun Atatürk’ün çevresinde kenetlenmesiyle yürütülen Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanması ve ardından ülkemizi karanlıktan kurtararak aydınlığa çıkaran Cumhuriyet'in kurulması, tarihin ender kaydettiği bir başarıdır. Ulusumuz, Kurtuluş Savaşı’yla düşmandan, Cumhuriyet'le çağdışılıktan kurtulmuş; hanedan egemenliği yerine halk egemenliği, teokrasinin yerine laiklik, dikta rejimi yerine de demokrasi uygulamaya konulmuştur.

Ancak bugün demokrasiyi amaç değil, kendi ümmetçi anlayışlarını gerçekleştirmek için araç olarak gören zihniyet işbaşındadır. Bu zihniyet emperyalist güçlerin de desteğiyle, Lozan Antlaşması’yla elde edilen kazanımları pervasızca yok etmeye çalışmaktadır. İçinde bulunduğumuz dönem, siyasal iktidarın faşizan politikalarının, her türlü haksızlığın ve hukuksuzluğun yaşandığı, yargının ve adaletin çöktüğü bir dönem olarak tarihe geçmiştir.

Cumhuriyetin temel nitelikleri tartışmaya açılmakta; üniter devlet yapısı hedef alınmakta; başta Öğretim Birliği ilkesi olmak üzere devrim yasaları çiğnenmekte; Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda oluşturulan çağdaş bilim ve eğitim hedefi terk edilmekte; Türkiye, bir karanlığa doğru sürüklenmektedir.

Ülkemiz başta Ortadoğu’da Suriye olmak üzere her taraftan ateş çemberiyle kuşatılmıştır. Komşularımızla sıfır sorun diye yola çıkan siyasal iktidar, emperyalist güçler ve onların dünyayı paylaşma hırslarının adeta taşeronluğunu yaparak ülkemizi büyük bir savaşın eşiğine getirmiştir. 1 Kasım 1922 tarihinde saltanatı kaldıran Türk Ulusu, 1 Kasım 2015 seçimlerinde de tek parti iktidarı ve başkanlık sistemiyle padişahlık rejimine özlem duyanları tarihin çöp sepetine atacaktır.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk “Türkiye Cumhuriyeti her manası ile büyük Türk milletinin öz ve aziz malıdır. Kıymetli evlatlarının elinde daima yükselecek, ebediyen yaşayacaktır” diyerek Cumhuriyet’e her koşulda sahip çıkılması ve Cumhuriyet’in yeni başarılarla geleceğe taşınması konusundaki sorumluluklarımızı anımsatmaktadır. İşte bu nedenle bugün, içeride, ülkemizin sosyal, siyasal ve ekonomik alanlarında  karşı devrimi büyük oranda gerçekleştirmiş olan AKP’ye, dışarıda emperyalist güçlere karşı Cumhuriyet’in devrimci ve aydınlanmacı ruhunu ilk günkü coşkuyla sürdürmek zorundayız. Bu, Atatürk ve dava arkadaşlarına, bağımsızlık uğruna büyük bedeller ödeyen ulusumuza karşı borcumuzdur.

Atatürk’ün ve onun kurduğu Cumhuriyetin eğitim çalışanları olarak biz her türlü tehlikenin farkındayız. Yetiştirdiğimiz Türk gençliğini de bu konuda uyanık tutmak asli görevlerimizden biridir. Bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.

Eğitim-İş olarak, Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü saygıyla anıyor, tüm ulusumuzun 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyoruz. 

 

 

TZOB GENEL BAŞKANI ŞEMSİ BAYRAKTAR:

 

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Türkiye, bugün, tarımda, sanayide, eğitimde, sağlıkta, bilimde, sanatta, sporda dünyanın önemli ülkelerinden biriyse bu Cumhuriyet sayesindedir” dedi.

Bayraktar, Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, bu yıl 92. yıldönümü kutlanacak olan Cumhuriyet için, kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkmak” hedefini koyduğunu, Türkiye Cumhuriyeti’nin bu yönde çok önemli aşamalar kaydettiğini, bölgesinin ve İslam dünyasının en gelişmiş ülkesi haline geldiğini vurguladı.

Şemsi Bayraktar, şunları kaydetti:

“Cumhuriyetimizin bu yıl 92. yılını kutluyoruz. Bugün Türkiye içinde bulunduğu bölgenin en güçlü, dünyanın 17’inci büyük ekonomisi durumundadır. Cumhuriyet kurulduğunda nüfusun yüzde 90’ı okuma yazma bilmezken, bugün dünya sıralamasına giren üniversiteleri olan, dünya çapında şirketleri, hastaneleri, bilim adamları, sanatçıları, sporcuları olan bir Türkiye’ye ulaşılmıştır. Türkiye, bugün tarımda, sanayide, eğitimde, sağlıkta, bilimde, sanatta, sporda dünyanın önemli ülkelerinden biriyse bu Cumhuriyet sayesindedir.

Son dönemlerde şiddeti artan terör sorununu aşar, birlik, beraberliğimizi korumaya devam edersek, ülkemiz hemen her alanda dünyada ilk 10’a girer. Bundan da doğusuyla, batısıyla, güneyiyle, kuzeyiyle her bölgemiz, her vatandaşımız yararlanır.”

 

-Tarımda da büyük aşamalar kaydedildi-

 

Bayraktar, Türkiye’nin, Cumhuriyet döneminde tarımda da büyük aşamalar kaydettiğini, 1923 yılında, tarımsal üretimi 12,5 milyonluk nüfusu bile besleyemeyen bir ülkeden, 78 milyonu nüfusu, 40 milyonu aşkın turisti besleyen, 6 milyon istihdam, 60 milyar dolara yakın tarımsal hâsıla yaratan, 18 milyar dolarlık tarımsal ürün ve gıda ihracatı yapan bir tarımsal ekonomiye ulaşılmasını sağladığını belirtti.

Muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkma hedefine ulaşmada sonuna kadar kararlı olduklarını, Türk çiftçisi, Türk köylüsü olarak cumhuriyetin bu hedefini gerçekleştirmek için bütün güçleriyle çalışıp, gayret ettiklerini bildiren Bayraktar, “Çiftçimiz, büyük bir gayret ve fedakârlıkla üretiyor. Bu ülkenin gıda güvencesini sağlıyor. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında da, tarım ve gıdada 40 milyar dolar ihracata, 85 milyon olacak nüfusu, 50 milyon turisti besleyeceğinden, çevre ülkelerin gıda açığını kapatacağından kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.