Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü‘nün Zonguldak ziyaretini ve ziyarette yaptığı açıklamaları değerlendiren  CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpcu, “Biz Zonguldak’a yapılacak yatırımları, şehrimizin gelişmesine ve kalkınmasına katkı yapacak her türlü çalışmayı önemsiyoruz. Bu konularda kendilerine elimizden gelen her türlü desteği vermeye de hazırız.” Dedi.

 

“Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü‘nün Zonguldak`a gelişi önemlidir, ancak daha önce de belirttiğim üzere bu ziyaretleri kıymetli kılan Zonguldak ve ülkeye dair söylenenlerdir.” Sözleriyle “değerlendirme” açıklamasına başlayan Turpcu Bakan`3Y` kuralını uygulayacaklarını, yani `yeşil, yerli ve yenilikçi` bir felsefe çerçevesinde hareket edeceklerini söylemesini olumlu bulduğunu belirtip  görüşlerini şöyle ifade etti: 

 


ÇATUROĞLU’NUN, FİLYOS PROJESİNE TERMİK SANTRAL YAPILMAYACAĞINA DAİR AÇIKLAMASI DA SON DERECE ÖNEMLİDİR. 

 

Ziyaretinde, Filyos Endüstri Bölgesi Projesi’ni faaliyete geçireceklerini söyleyen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Faruk Özlü‘nün projede, `3Y` kuralını uygulayacaklarını, yani `yeşil, yerli ve yenilikçi` bir felsefe çerçevesinde hareket edeceklerini söylemesini olumlu bulduğumu söylemek istiyorum.

 
Ancak bu konunun sadece giriş kısmıdır, biz gelişme ve sonuç kısımlarını da dikkatli şekilde takip etmeye devam edeceğiz. Çünkü bugüne kadar, Zonguldak için `yeşil, yerli ve yenilikçi` anlayışının tam tersine adımlar atıldığını gördük, yaşadık.

 

Bu nedenle, `3Y` kuralı kulağa hoş geliyor ama bunun lafta kalmaması gerekmektedir. AKP Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu’nun, Filyos projesine termik santral yapılmayacağına dair açıklaması da son derece önemlidir. 

 

Yanlış bulduğumuz adımları eleştirdiğimiz gibi, doğru bulduğumuz adımlara da teşekkür etmesini biliriz. Bu yaklaşımlarından dolayı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Faruk Özlü`ye ve AKP Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu’na teşekkür ediyor, aynı zamanda bu sözleri kaydettiğimizi kendilerine hatırlatıyor, bu hassasiyetlerini devam ettirmelerini kendilerinden bekliyorum. 

 

Biz Zonguldak’a yapılacak yatırımları, şehrimizin gelişmesine ve kalkınmasına katkı yapacak her türlü çalışmayı önemsiyoruz. Bu konularda kendilerine elimizden gelen her türlü desteği vermeye de hazırız.

 

Ancak Filyos Projesi, AKP İktidarının 15`inci senesinde ancak liman temeli atmaya varmıştır, Zonguldaklıların bir 15 sene daha beklemeye tahammülü yoktur.

 


ÖZELLEŞTİRME DEMEK, BÖYLESİNE STRATEJİK BİR KURUMUN TASFİYE EDİLMESİ DEMEKTİR.

 

Bununla birlikte, Türkiye Taşkömürü Kurumu`na yatırım yapılmaması ve kurumun işçi sayısının eritilmesiyle bu günlere geldiğini biliyoruz. TTK ülkemizde derin kuyu kömür madenciliği yapılan ve denizaltı sahalarda kömür madenciliği yapılan tek kurumdur. Bu kadar önemli, bu kadar stratejik ama iktidar tarafından bitme noktasına getirilen bu kurumu yeniden ayağa kaldırarak, Zonguldak, bölge ve ülkemiz için faydalanmamız gerekir. TTK`nın deneyimi var, uzmanlığı var, insan kaynağı var tek eksiği yatırım yapılmamasıdır. Yatırım yapılması ve işçi alınması halinde mevcut durumda dibe vurmuş olan üretim miktarını ciddi şekilde artıracağı bir gerçektir. Kurum da zaten bunu beyan etmektedir. Bu gerçeklere rağmen, özelleştirme demek, böylesine stratejik bir kurumun tasfiye edilmesi demektir. Bunu da bir kez daha hatırlatmak isterim.

 

Genel olarak, hükümetin projeleri ve yatırımları ülkeye dengeli şekilde dağıtması, kendisine ayrılan kamu kaynaklarını planlı, ekonomik ve mevzuata uygun şekilde kullanması, bununla birlikte adım atarken gelecek nesilleri düşünmesi ve doğayı tahrip etmemesi kendisinden beklenmektedir. Dolayısıyla sadece yatırım yapıp yapmaması anlamında değil, yatırımların doğayla ve halk sağlığıyla barışık olacak şekilde yapılması önemlidir. 

 


`YEŞİLİN İÇİNDEN, DOĞAYLA BARIŞIK OLARAK` GELİŞMELİYİZ.

 

Zonguldak ilimizin doğasının ve geleceğinin telafisi mümkün olmayacak şekilde tahrip edildiğini görmekteyiz, ama artık buna bir son vermek zorundayız. Biz, ilimizin termik santral cehennemine çevrilmeye çalışılmasına karşı yoğun bir çaba içerisindeyiz. İnsan sadece kendisine yatırım yapmaz, içinde yaşadığı dünyaya ve çevreye de yatırım yapar, bu nedenle Karadeniz`in ruhuna uygun olarak `yeşilin içinden, doğayla barışık olarak` gelişmeliyiz. Bu dengeyi kurmak için çaba sarf etmeliyiz. 

 

İktidarın, sözünü vermiş olduğu yeşili koruyan, çevreye saygılı, yenilikçi teknolojilerin kullanıldığı, yerli, katma değeri yüksek ürünler üreten fabrikaların olduğu bir anlayışın uygulamadaki takipçisi olmaya devam edeceğiz.”