Çaycuma’da 2 dönem belediye başkanlığını yürüten ve seçimlerde bu görevi CHP’li Bülent Kantarcı’ya teslim eden Mithat Gülşen, kendisi ve ailesine yönelik iddialara yanıt verdi. Çaycuma Belediyesi’nin borcu olan 28-30 milyon TL’lik ödenemeyecek bir borç olmadığını hatırlatan Gülşen, “Yaptığım hizmetlerle gurur duyuyorum” dedi.

 

 

Son 2 dönemin Çaycuma Belediye Başkanlığı görevini yürüten ve son 30 Mart Mahalli İdareler seçimlerini kaybeden Mithat Gülşen, Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı’nın şahsına, ailesine ve 10 yıllık yönetimlerine hukuk ve ahlak dışı ağır ithamlarda bulunduğunu söyledi. Belediyelerin ve ülkelerin borçsuz büyüyemeyeceğini hatırlatan Gülşen, “Belediye borcu, %90 İller Bankası yatırım ve kamu borcu olup; ödenebilen orta ve uzun vadeli borçtur. 2014 yılı Mart ayı da dâhil ödeme dengesinde hiçbir sorun yaşamadık. 2004 yılında göreve geldiğimizde gelir bütçemizin tam 5 katı (12 milyon TL) borcumuz vardı. Bugün ise bu oran 1,5 katına düşmüştür” dedi.

 

“YÜKSEK BİR BELEDİYE HALİNE GELDİ”

Çaycuma Belediyesi’nin borcu olan 28-30 milyon TL’lik ödenemeyecek bir borç olmadığını hatırlatan Gülşen sosyal medyadan eleştirilere şu sözlerle yanıt verdi: Çaycuma Belediyesi için 28-30 milyon TL’lik borç, ödenmeyecek bir borç değildir. Çevre belediyelere göre belediyemiz borcunu ödeyen rahat belediyeler arasındadır. Dönemimizde kazandırdığımız itibardan dolayı belediyemiz, özel bankaların borç verdiği itibarı yüksek bir belediye haline getirilmiştir. Bütçemizi 10 yılda 10 kat artırdık. Vergi dairesine borcu olmayan, İller Bankası’ndan %40 kesinti ile SGK ve devlet borçları taksitleri ödenen, sendikanın geriye dönük 1.000.000,00 TL borcunu ödeyen, elektrik borcu olmayan, işçiye, taşeron çalışanlarına ve personeline zamanında maaşını veren, her üretilen projenin kaynağını yaratan, belediyeye yeni araçlar kazandıran, her mahalleye hizmet getiren bir belediye yarattık.

 

“KASASI DAHA DA GÜÇLENMİŞTİR”

Daha doğrusu ilçe nüfusu ile ve tarihi hizmetleriyle %50 büyüyen, ülkede en hızlı gelişen ilçelerden biri olduk. Ayrıca İller Bankası’ndan gelen aylık ödemeler de malum ilçe nüfusuna göre gelmektedir. Mithat Gülşen’in on senelik belediye başkanlığı döneminde ilçe merkez nüfusu 18 binlerden 26 binlere yükselmiş, büyümemiz neticesinde İller Bankasından gelen pay da haliyle yükselmiştir. Belediyenin kasası daha da güçlenmiştir. Son yıllarda yapmış olduğumuz gelir bütçelerinde %97-%100 arasında gerçekleşme yakaladık. Yeni yönetimden de 2014 yılı gelir-gider bütçesinin gerçekleştirilmesini bekliyoruz.

 

“ELBETTE EKSİKLER OLABİLİR”

Bu hızlı büyümeyi inşa ederken bu kadar hizmet veren bir idarenin elbette eksikleri olabilir ama bu şekilde insanları rencide edici tavır ve davranışları, şahsiyet sahibi makamlara yakıştıramıyoruz. Belediyemiz bizim dönemimizde iki defa mahalli idareler genel müdürlüğü teftişi, üç defa da bütçe gelir ve giderleri Sayıştay teftişi geçirmiştir. Çok şükür bu teftişler neticesinde hazırlanan raporlarda, başarılı bir belediyecilik yönetimi ortaya koyulduğu için belediyemizden övgü ile bahsedilmiştir. Halkımız geçmişte bu kadar çalışan ve iş yapan bir belediye yönetimi karşısında, yeni yönetimin geriye dönük çalışmaları mazeret göstererek dedikodu üretmesini değil; vaat edilen projelerin uygulanmasını beklemektedir. Halkımız adına yürüttüğümüz projeleri iptal etmemelidirler. Halkımız yeni yönetimden icraat beklemektedir. Verilen sözlerin yerine getirilmesini beklemektedir. Borcun arkasına sığınmak, küçük hesaplarla insanları karalamak, zan altında bırakmak makamlara yakışmaz. Devlette devamlılık esastır. Kaynak yaratmak Belediyeciliğin temel kuralıdır. Belediyemizin mevcut yapısıyla borç da ödenir hizmet de yapılır.

 

“TELEFON HATTI MEVCUT DEĞİL”

Tüm bu hususlarla birlikte seçim sonrasında ortaya atılan iddialar tamamen şahsımı ve ailemi karalamaya yönelik asılsız ve mesnetsiz iddialardır. Ailemin ve çocuklarımın belediyeye ait telefon hattı mevcut değildir. Her birinin kendisine ait telefon hattı vardır. Bu telefon hatlarına ilişkin faturalar da kendi şahısları adına tanzim edilmekte ve tamamı işyerimize ait banka hesabından otomatik ödeme ile ödenmektedir. Belediye hizmetlerini daha sağlıklı yürütmek adına belediye menfaatleri doğrultusunda telefon şirketleri ile “sabit ücretli telefon” sistemine geçilmiştir. Bütçemiz 10 kat artarken belediye telefon giderlerimiz 10 senede sadece 1 kat artmıştır. Sabit ücretli telefon sisteminde belediye adına çıkartılan hiçbir telefon hattı da ailem tarafından kullanılmamıştır.

 

“SU BORCU İPTAL EDİLMEMİŞTİR”

Ayrıca Belediye garajına ait kamera kayıtlarının silindiği iddia edilmektedir. Bu konu ile ilgili olarak hiçbir girişimde bulunmadığım gibi, konu ile ilgili bilgim yoktur. Kaldı ki görüntülerin silindiği iddia edilen tarihte seçim çalışmaları nedeni ile Belediye Başkanlığı’ndan izin ile ayrılmış bulunmaktaydım. Keza birçok vatandaşımızın seçim döneminde su borçlarının yasaya aykırı olarak iptal edildiği iddia edilmektedir. Seçim döneminde hiçbir vatandaşımızın su borcu iptal edilmemiştir. Tabi görevde olduğumuz süre içerisinde durumu olmayan vatandaşlarımız, muhtarlarca düzenlenen fakirlik mazbataları ile yasal hakları çerçevesinde bu yöndeki taleplerini belediyemize yazılı olarak iletmişler ve bu taleplerden yasaya uygun olanları Meclis kararı ile kabul edilmiştir.

 

“VATANDAŞLARIMIZ MAĞDUR OLDU”

Daha 15 gün olmadan şimdiden halkımızın dikta yönetiminden rahatsız olduğunu görüyoruz. Seçim öncesi ne söylediysek zaman içinde tecelli edeceğini düşünüyoruz. Sayın Kantarcı’nın Filyos projesi ile ilgili olarak Danıştay’dan kısmi durdurma kararı aldırması neticesinde ilçemiz zarar görmeye başlamıştır. Arazi bedel artırım davalarında hak edilen ödemeler, Maliye Bakanlığı’ndan (Milli Emlak Genel Müdürlüğü) gelen talimatla durdurulmuştur. Proje geri kaldığı gibi ilçemizde ekonomik kayıp söz konusudur. Vatandaşlarımız mağdur olmuştur. Ayrıca Belediye Başkanlığım dönemimde Filyos Projesi ve Serbest Bölge Kamulaştırması kapsamında ilçeye 90-100 Milyon TL kamulaştırma bedeli ödenmesinde çok büyük gayretlerimiz oldu. Son olarak Filyos Liman Projesi’nin 2013 yatırım programına alınmasında ve 140.600.000,00 TL ödenek çıkarılması ile ödenmesi sürecindeki gayretlerimizi tüm çevremiz ve Zonguldak bilmektedir.

 

10 YIL BAŞKANLIK YÜRÜTTÜM

Belediye Başkanlığı görevimden önce de, Çaycuma halkımızın teveccühü ile siyasi parti ilçe başkanlığı, ticaret odası başkanlığı ve il genel meclisi üyeliği görevlerinde bulundum. Bu görevlerin yürütülmesi sırasında hiçbir zaman dürüstlüğümden ödün vermeyen biri olarak tanındım. Bu doğrultuda da yine halkımızın teveccühü ile 10 yıl süre ile belediye başkanlığı görevi yürüttüm. Belediye başkanlığı dönemimde de her zaman Çaycuma’ya hizmet sevdası ile hareket ettim. Bu kurumu hiçbir şahsi veya maddi menfaatim uğruna kullanmadım ve aile olarak da hiçbir zaman kullanma ihtiyacı içinde olmadım.

 

 

“İNANCIM TAMDIR”

30 Mart’ta yapılan seçimlerde Belediye Başkanlığını kazanamamış olsak da yüksek bir oy oranıyla şahsıma verilen destek, bu hususları açıkça doğrular niteliktedir. Bugün dahi sivil hayatımda caddede, sokakta gezdikçe halkın içinde oldukça, yaptığım hizmetler ile gurur duyuyorum. Halkımdan daha büyük rağbet görüyorum. Halkımızın şimdiki belediyecilik anlayışını daha sonra net bir şekilde anlayacağına inanıyorum. Şahsımın veremeyeceği hiçbir hesap yoktur. Dönemimiz ile ilgili olarak ortaya atılan iddiaların, İç İşleri Bakanlığı müfettişlerince de incelenmesini açık yüreklilikle talep etmekteyim. Halkımızın da zamanla her türlü gerçeği göreceğine olan inancım tamdır”