GMİS LİMAN ÖZELLEŞTİRMESİNE KARŞI ÇIKTIĞINI AÇIKLARKEN, TTK'NIN BU İŞLETMEDEN ZARAR ETMEDİĞİNE DİKKAT ÇEKTİ.

ÇALIŞMA BARIŞI BOZULUR:  Her zaman ifade ettiğimiz gibi; Hazırlık, Üretim, Nakliyat, Yıkama, Satış ve Pazarlama üretim zincirinin birer halkalarıdır. Bu halkalardan birinin kopması, kopartılması üretimi aksatacaktır.   TTK ürettiği kömürlerin satışının büyük bölümünü karayoluyla yapmaktadır. Ancak üretimin artırılarak, ağırlıklı olarak demir-çeliklere yöneldiğinde deniz yoluyla pazarlanan kömür miktarı bugünkünün çok üstünde olacaktır. Böyle bir durumda hem fiziki hem de hukuki sorunların yaşanması kaçınılmazdır.

Kısa adı GMİS olan Genel Maden İşçileri Sendikası Genel Başkan Ramis Muslu, Muslu  TTK'nın Zonguldak Limanından zarar etmediğini belirterek bu limanın özel sektöre devir edilmesine karşı olduğunu açıkladı.
.
TTK'nın liman işletmeciliğinde sorunsuz ve kârlı olduğunu ifade eden Ramis  Muslu, "Yerin binlerce metre altında kömürün kazılması ile limandan yüklenmesine kadar geçen süreç birbirinden kopartılırsa bu kurumun verimli ve sağlıklı çalışamayacağını her fırsatta tekrarladık. Limanın özelleştirilmesi için ileri sürülecek hiçbir mazeret yoktur. Biz bu girişime her şart altında karşı çıkacağız. Bu gelirlerin başka birilerine aktarılmasına izin vermeyeceğiz" sözleriyle konuştu. 
 
Muslu açıklamasında sözlerini şöyle sürdürdü:

TTK YÖNETİMİ YANLIŞ

"Zonguldak havzası kömürün bulunuşundan günümüze 180 yıllık üretim kültürüne sahiptir. Havzada 1848 -1940 yılları arasında yerli, yabancı ve özel işletmeciler tarafından değişik adlar altında kesintisiz olarak üretim yapılmıştır. Genç Cumhuriyetle birlikte 1924 sonrası kamu işletmeciliği artmış, 1940'dan itibaren havza tamamen devletleştirilmiştir.
Zonguldak Limanı, 1896 yılında kurulan Fransız sermayeli Ereğli Şirketinden 1936 yılında alınmıştır. 1937 yılında 3241 sayılı kanunla Etibank tarafından kurumsallaştırılmıştır. Limanının sahibi ve işletmecisi halen Türkiye Taşkömürü Kurumudur.
Kurum tarafından işletilen liman, hem özel sektöre hem de kamuya hizmet vermektedir. Bugüne kadar ki çalışmalarda hem kurum açısından hem de limandan hizmet alanlar açısından herhangi bir aksaklık yaşanmamıştır.
TTK, limanın sahibi ve işletmecisi olmasından dolayı ihtiyacı olan kömür ve malzeme nakillerini sorunsuz yapmaktadır.
TTK'nın liman işletmeciliğinde yaklaşık 50 çalışan ile son derece başarılı olduğu ve kar sağladığı bilinmektedir. Limanın 2009 yılı programında 1,5 milyon dolar (2,3 milyon TL) kar etmesi öngörülmüştür.
Kurum yönetimince liman hizmetlerinin özel sektöre devredilmesi çalışmalarının yapıldığı mahalli basınımızda yer almış olup, halen komisyon çalışmalarının devam ettiği bilinmektedir.
TTK yönetiminin bu girişimi son derece yanlıştır. Dahası limanın özel sektöre devri çalışmalarının bir ihtiyaçtan kaynaklanmadığı ve bağlı olunan bakanlık tarafından kurum yönetimine empoze edildiği anlaşılmıştır.
Zonguldak Limanı, kurumun üretim ve sevk zinciri açısından önem arz etmektedir. Kurum ürettiği kömürlerin satışını hem karayolu hem de deniz yoluyla; demir-çelik fabrikalarına, Çay Kur'a, Çimento Fabrikalarına, Şeker Fabrikalarına, Çates'e ve diğer kurumlara yapmaktadır. Zira burada yaşanacak sıkıntı üretim tertiplerini dahi etkileyecektir. Bunun en açık örneğini özel sektörce işletilen Kozlu ve Üzülmez lavuarlarında zaman zaman yaşamaktayız. 

FİZİKİ VE HUKUKİ SORUNLAR YAŞANIR

TTK'nun 2009 yılı satılabilir üretimi 1.879.000 ton olup hedef yıllık 5 milyon tondur.  Bugün Türkiye'nin yıllık taşkömürü talebi 20,6 milyon tondur. Bu talebin 5,5 milyon tonu Demir-çelik sektöründe tüketilmektedir. Bölgemizdeki demir-çeliklerin ihtiyacı ise 2,5 milyon tondur.
Yeni alınan Pano Üretim İşçileri ile birlikte üretimi artırma çabaları devam ederken, işlerin en sağlıklı yürüdüğü bir alanda kurumun geleceğini tehlikeye sokacak adımlar atmak çalışma barışını bozacaktır.
Her zaman ifade ettiğimiz gibi; Hazırlık, Üretim, Nakliyat, Yıkama, Satış ve Pazarlama üretim zincirinin birer halkalarıdır. Bu halkalardan birinin kopması, kopartılması üretimi aksatacaktır.   TTK ürettiği kömürlerin satışının büyük bölümünü karayoluyla yapmaktadır. Ancak üretimin artırılarak, ağırlıklı olarak demir-çeliklere yöneldiğinde deniz yoluyla pazarlanan kömür miktarı bugünkünün çok üstünde olacaktır. Böyle bir durumda hem fiziki hem de hukuki sorunların yaşanması kaçınılmazdır.
TTK bünyesinde bugüne kadar değişik alanlarda yapılan hizmet alımlarının kuruma ve üretim artışına katkı sağlamadığı görülmüştür. Kurum bu hizmetleri kendi imkanlarıyla ve kendi kadrolarıyla çok daha verimli bir şekilde yapabilir.
Böyle bir ortamda, yani kurumda işlerin düzelmeye başladığı ve geleceğe umutla bakılan bir süreçte, sorunsuz ve kârlı çalışan TTK limanın elden çıkartılması düşüncesi:
Zonguldak ve Türkiye kamuoyuna  'Acaba burası kimlere verilecek ve bu işten kimler para kazanacak?' sorusunu sorduracaktır.
Biz Genel Maden İşçileri Sendikası olarak gelişmeleri büyük bir dikkatle takip ediyoruz. TTK yönetiminin bu yanlıştan derhal vazgeçmesini istiyoruz. Bu çalışmalar devam ederse gerek hukuki gerekse fiili olarak karşısında olmaya devam edeceğiz."