* BEÜ Ereğli Eğitim Fakültesi'nin Dekanı Prof. Dr. Ali Azar,  okuttukları Topluma Hizmet Uygulamaları  dersinde çeşitli sosyal sorumluluk projeleri üzerinde çalıştıklarını ve projeleri gerçekleştirerek  toplumun sanatsal, sosyal ve kültürel açıdan gelişmesine katkıda bulunduklarını söyledi.

* Çağdaş, demokratik ve duyarlı toplumun en önemli göstergesinin 'katılımcılık' olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Azar, fakülte olarak ilköğretim okulları ve cezaevinde kütüphaneler oluşturduklarını, şehrin gürültü haritasını çıkarılmasına ve kitap-ilaç toplama kampanyaları ile engellilerin topluma aktif katılımı konularındaki projeleri etkin bir biçimde yürüttüklerini açıkladı.

BEÜ Ereğli Eğitim Fakültesi bir çok sosyal sorumluluk projeyi büyük bir özveriyle gerçekleştirmeye devam ediyor. Topluma Hizmet Uygulamaları konusunda bir açıklama yapan BEÜ Ereğli Eğitim Fakültesi'nin Dekanı Prof. Dr. Ali Azar bu bağlamda 2006-2007 eğitim-öğretim yılından itibaren yürüttükleri çeşitli sosyal sorumluluk projeleri ile toplumun sanatsal, sosyal ve kültürel açıdan gelişmesine hizmet ettikleri belirtti. Topluma Hizmet Uygulamaları dersi ile öğretmen adaylarına katkı sağlamayı amaçladıklarını da kaydeden Ali Azar, yürüttükleri bu projeleri şöyle sıraladı:
İlköğretim okullarında ve cezaevinde kütüphaneler oluşturulmasından, şehrin gürültü haritasının çıkarılmasına, kitap ve ilaç toplama kampanyalarından engellilerin topluma aktif katılımının sağlanması, aziz şehitlerimizin anısına Şehit Ağacı düzenlenmesine kadar, insan ve insana dair her alanda projeler üretebilen fakültemizde yıllardır büyük bir özveri ile gerçekleştirilen çabalar bugün artık daha da etkin ve daha koordineli bir şekilde yürütülmektedir.

ÖZGÜVENİN GELİŞİMİNE KATKI
Ali Azar eğitim kurumlarının amacını da sadece yetiştirdikleri bireylere akademik, anlamda bilgi ve beceri kazandırmak değildir diye vurgulayarak sözlerine şu şekilde devam etti:
Bir diğer amacı da çağdaş, demokratik ve duyarlı bir toplumu yaratacak bireyleri yetiştirmektir. Çağdaş, demokratik ve duyarlı toplumun en önemli göstergesi 'katılımcılık' tır. Katılımcılık deyince eski adıyla köylerimizin kalkınmasının temelini oluşturan imece yöntemi, yeni söylemle Devlet ve Vatandaş İşbirliğinin bir modeli olan okul vatandaş işbirliğidir. Bunun da eğitim literatüründeki yeni adı: Topluma Hizmet Uygulamaları.
Topluma hizmet çalışmaları her yaş grubunda ve her eğitim düzeyindeki bireylerin sorumluluk alması gereken bir uygulama ve paylaşma alanıdır. Bu bağlamda toplumu oluşturacak bireyleri küçük yaştan itibaren yetiştiren ve toplumun mimarı olarak betimlenen öğretmenlerin hizmet öncesi eğitiminde topluma hizmet uygulamaları dersini almaları hem kendilerini geliştirmeleri hem de geleceğin duyarlı vatandaşlarını yetiştirmeleri açısından önem arz etmektedir. Bizler bir yandan Topluma hizmet uygulamaları dersi ile gönüllülük ve katılımcılık bağlamında demokratik bireyler yetiştirilmesini, toplumsal sorunlara duyarlı olmalarını, toplumsal sorumluluk üstlenerek toplumsal liderlik rollerini geliştirmeli, girişimcilik yetisini kazanması için gerekli ortamı oluşturmayı ve öğretmen adaylarımızın toplumla bütünleşmesini sağlayarak toplumsal, yardımlaşma, dayanışma ve barışın oluşturulmasına ve geliştirilmesine katkı sağlamaktayız. Başkalarıyla samimi iş birliği sağlayarak etkili bir iletişim kurmak, bireyin özgüveninin gelişimine katkı sağlar. Öz güveni gelişen bireyler, toplumun sağlıklı gelişimini desteklemektedirler.