12 Kasım 1999 Düzce depreminin üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen geriye dönüp bakıldığında alınması gereken önlemlerin alınmadığını açıklayan Jeoloji Mühendisleri Odası Zonguldak Temsilcisi Koç, "Zonguldak, Devrek, Ereğli ve Alaplı'da geçen yıl yaşanan sel felaketinden sonra da, dere yataklarında herhangi bir önlem ya da çalışma yapılmadığı görülmekte olup, bu sorunlar da ciddi tehdit olarak önümüzde durmaktadır" dedi.

Zonguldak il genelinde toplam 164 adet zemin etüt raporunun vize edildiğini geçen yıllara göre yüzde 50 oranında bir düşüş yaşanmasını ekono mik krize bağlayan Koç, kaçak yapılaşma ve kaçak kat artırımının önüne geçilemediğini bu nedenle kaçak yapılan yapılara elektrik ve su temininin önüne geçilmesi yönünde yerel yönetimlerin görevleri yerine getirmelerini istedi.

İl Temsilcisi Şaban koç, ?Öncelikle dere yataklarındaki çok katlı yapılaşmaların önüne geçilmeli ve dolayısıyla dere yatakları boyunca imar tadilatı yapılarak bu kesimlerde 3 kattan fazla (bodrum dahil) yapılaşmaya izin verilmemeli, dere yatakları ıslah edilmelidir? dedi.

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Zonguldak İl Temsilcisi Şaban Koç, 12 Kasım 1999 Düzce depreminin üzerinden 10 yıl geçtiğini, bu 10 yılın ardından geriye bakıldığında afetlere hazırlık konusundaki çabaların hala çok yetersiz olduğunu ve deprem gerçeğinin unutulduğunu belirtti.
Zonguldak'ta ve ilçelerinde imar planlarında gerekli revize ve güncellemelerin yapılmamış olmasının çok vahim ve düşündürücü olduğunu belirten Koç, bu revize ve güncellemelerin deprem yaşanmadan biran önce yapılması, yaşanabilecek olası afetlerin önüne geçilmesi açısından oldukça önemli olduğunu da vurguladı.

DERE YATAKLARI ISLAH EDİLMELİ

Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Şaban Koç yaptığı açıklamasında şu görüşlere yer verdi. "Özellikle Zonguldak, Devrek, Ereğli ve Alaplı'da geçen yıl yaşanan sel felaketinden sonra da, dere yataklarında herhangi bir önlem ya da çalışma yapılmadığı görülmekte olup, bu sorunlar da ciddi tehdit olarak önümüzde durmaktadır. Öncelikle dere yataklarındaki çok katlı yapılaşmaların önüne geçilmeli ve dolayısıyla dere yatakları boyunca imar tadilatı yapılarak bu kesimlerde 3 kattan fazla (bodrum dahil) yapılaşmaya izin verilmemeli, dere yatakları ıslah edilmelidir. Bugün gerek Zonguldak'ta, gerekse Kozlu, Devrek, Çaycuma, Ereğli ve Alaplı ilçelerimizde belediye imar alanları içerisinde kalan tüm yapılarda Zemin Etüdü yapılmaktadır. 2009 yılı içerisinde Zonguldak il bazında 43 ve İlçe belediyelerinde 121 olmak üzere toplam 164 adet Zemin Etüt Raporu odamız tarafından kontrol edilerek vize edilmiştir. Rapor sayısında geçen yıllara göre %50 oranda düşüş yaşanmakta olup bu da inşaat sektöründe, dolayısıyla mesleğimizle ilgili alanda yaşanan krizin bir yansıması olarak gözükmektedir. Ancak hala kaçak yapılaşma ve kaçak kat artırımımın önüne hala tam olarak geçilememiştir. Bu nedenle, kaçak yapılan yapılara elektrik ve su temininin önüne geçilmesi yönünde yerel yönetimler üzerlerine düşen görevleri ve yaptırımları yerine getirmelidir. Zonguldak'ta imar yönünden yapılabilecek çok şey vardır. Bu bağlamda Kent Konseyi bünyesinde oluşturulan, İmar ve Ulaşım Çalışma grubunun üreteceği çözüm önerilerinin Zonguldak'ta yaşayanların da desteğiyle hayata geçirilmesi oldukça önemlidir.

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ İSTİHDAMI
EREĞLİ BELEDİYESİNDE VAR

Bir diğer konu da Belediyelerde Jeoloji Mühendisliği istihdamıdır. Bu konu çok ciddi olarak ele alınmalıdır. Bugün sadece Ereğli Belediyesinde Jeoloji Mühendisi görev yapmakta ve imar mevzuatı konusunda ve diğer mesleki konularda faydalı olmaktadır. Zonguldak Belediyesinde ve diğer ilçe belediyelerinde  (bilhassa Devrek, Çaycuma ve Alaplı) Jeoloji Mühendisi istihdamı ile afet öncesi, afet sırasında ve afet sonrası yapılabilecekler konusunda halkın bilinçlendirilmesi mümkün olabilecektir. Afet denilence sadece deprem akla gelmemelidir. Su baskını, heyelan, toprak kayması, kaya düşmesi vb. gibi doğa olayları insanoğlunun bilinçsizce davranışları sonucu her an afete dönüşebilecek olaylardır. Ayrıca belediyelerce kontrol edilmeyen ve bilinçsizce açılan hafriyatlar sonucu yakınındaki binalar ciddi olarak zarar görmektedir.

YOKSULLUK SAVUNMASIZ HALE GETİRDİ
Yapılan araştırmalar dünyada afetlerden etkilenen insan sayısının her yıl % 6 arttığını, afetlerden etkilenen insanların % 90'ının az gelişmiş ülkelerde yaşadığını göstermektedir. Kaynaklarının eşitsiz dağılımı ve egemen kapitalist politikalar az gelişmiş ülkeleri ve yoksulları afetlere karşı daha savunmasız bir hale getirmiştir. 2006 yılında yaşanan Pakistan Depremi 100 binlere ulaşan ölü sayısı ile bu olgunun en son ve somut örneği olmuştur. Yerel yönetimler ve odamız işbirliği ile her türlü yapının sıkı bir şekilde denetlenmesi ve kaçak yapılaşmanın önüne geçilmesi durumunda deprem, heyelan, su ve sel baskınları gibi doğa olayları afete dönüşmeden önlenebilecek ve riskler en aza indirgenmiş olacaktır. Unutmayalım ki afet unutulduğu an gelir ve afetler kader değildir"