Gemi İnşa Mühendisi Harun Kaçmaz, Almanya'daki Zonguldaklılar Derneği'nin çok önemli bir rol üstlendiğini ve Türkiye'ye dönüş ile ilgili konuları tartıştıklarını belirtti.

ÖNCE TASARRUF:  5 kişi aynı yere ayrı araçla gitmiyor 4 kişi bir arabaya binip diğerleri de arabalarını park edip o şekilde çalışmaya gidiyorlar. Sonuç olarak yoğun bir ekonomik tasarruf içerisindeler. Türk işçileri de bunlardan nasibini almış birçoğu işsiz birçoğu kendisini ailesini zor geçindirecek durumda. Böyle olanların ilk amaçları bir an önce Türkiye'ye dönebilir miyiz, dönersek orada ne yapabiliriz gibi düşünceleri var.

Kdz. Ereğli'ye bir marina kazandırabilmek için 15 yıldan bu yana mücadele veren ve hazırladığı projeyi Yüksek Planlama Kurulu'ndan geçirterek ihaleye çıkacak seviyeye getiren, ancak ihalede talipli olmayınca büyük bir hayal kırıklığı yaşayan Gemi İnşa Mühendisi Harun Kaçmaz, bu projesini Gazeteniz Önder aracılığı ile yeniden gündeme taşımanın gururu içinde Almanya'ya gitti. Almanya'da bir dizi temaslarla bulunan Harun Kaçmaz, Zonguldaklılar Derneği'ni de ziyaret ederek karşılıklı görüş alış verişinde bulunduklarını açıkladı.
Kaçmaz, Bu kez Almanya'ya gittiğimde  Zonguldaklılar Derneğini de ziyaret ettim. Onlardan  faydalı bilgiler aldım. Kendilerinin Ereğli ve Zonguldak ile yakından ilgilendiklerini gördüm sözleriyle başladığı açıklamasına şöyle devam etti:
Avrupa'da yaşayan Türk vatandaşların umutları bayağı kırılmış. Türkiye'nin daha bir ön planda olduğunu Türkiye'de gelişen daha iyi olabileceği gibi bir düşünceleri var. Fakat tabi Türkiye açısından da bizim burada gördüklerimizi biz de kendilerine ilettik. Türkiye'de iyi olanlarla kötü olanlarla Almanya'da olanlarla mukayese etme şansı bulduk.
Tabi Almanya gibi, Avrupa ülkelerinin Türkiye ile aralarında fark var. Örneğin gözümüze ilk çarpanlardan bir tanesi yoğun bir şekilde enerji tasarrufunu geliştirmişler. Otobanlarda, sokaklarda aydınlanmaları minimuma indirmişler, gece on ikiden sonra sokak lambalarını söndürüyorlar. Çöplerdeki atıkların iyi değerlendirilmesine çok önem vermişler. Yani bir sürü enerji tasarrufu uyguluyorlar. Toplu taşımacılıkta olsun işçilerin uzak mesafelerinde gitmelerinde olsun. 5 kişi aynı yere ayrı araçla gitmiyor 4 kişi bir arabaya binip diğerleri de arabalarını park edip o şekilde çalışmaya gidiyorlar. Sonuç olarak yoğun bir ekonomik tasarruf içerisindeler. Türk işçileri de bunlardan nasibini almış birçoğu işsiz birçoğu kendisini ailesini zor geçindirecek durumda. Böyle olanların ilk amaçları bir an önce Türkiye'ye dönebilir miyiz, dönersek orada ne yapabiliriz gibi düşünceleri var.
İşte burada Zonguldaklılar Derneğibüyük bir rol üstlenmiş. Bu arkadaşlara Türkiye'de nasıl bir ortam sağlanır bunun arayışı içindeler. Ben kendilerine bir takım örnekler ve projeler sundum. Bunların içerisinde Ereğli'de barınma konusunda ev sahibi olabilme açısından neler yapılabilir örneğin burada bir yer tahsis edip kendilerine göre inşaatlar yapabileceklerini, hatta müteahhitlerle anlaşabileceklerini, iş konusunda Türkiye'de iş potansiyelinin çok yüksek olmadığını ama orada öğrendiklerini burada rahat uygulayabileceklerini,Zonguldaklılar Derneği Başkanlığında bir akil adamlar komitesi kurulması gibi bir öneride bulundum. Bunlara destek verebileceklerini söyledim. Oradaki iş adamları ile buradaki iş adamlarının tanıştırılması konusunda yardım edebileceğimizi belirttim.
Tabiî ki burada Ticaret Odalarına büyük iş düşüyor. Ereğli'deki Ticaret Odası ile Almanya'daki Ticaret Odalarının istişareleri sağlanabilir, Almanya'da bu konuda çok rahat davranıldığı ama Türkiye'de bu ilginin çok az olduğunu kendileri ilettiler. İnşallah bundan sonra daha yoğun bir iş birliği yapabilmeyi  ümit ediyorlar.
Tabiki bir taraftan da Türkiye'nin geleceğine yönelik endişeleri de yok değil.  Ama herşeyden önce istedikleri şey, Türkiye ile olan yakınlıklarının daha da pekiştirilmesi ve bu konuda yerel yönetimlerin ve milletve
killerinin kendilerine yardımcı olmaları. Tabi bu yardımların çok daha etkili olmasını, sonuçların olumlu olmasını umut ediyorlar.
Biz de kendilerine yardımcı olabileceğimizi söyledik. Bundan sonra da ilişkilerin daha sıkı olması gerektiğini temenni ettik, onlar da aynı temennide bulundular. Ben şahsen kendilerinden çok ilgi ve alaka gördüm umarım bundan sonra ki aşamalarda da görüşmeler bu seviyede devam eder.