KESK'e bağlı Eğitim-Sen'in Zonguldak Şubesi Başkanı Orhan Yılmaz toplu sözleşme görüşmelerindeki tıkanmayı "bıçak kemiğe dayandı" sözleriyle yorumladı.

AKP sözleşmeli personel alımlarıyla, Kamu Personel Reformu paketiyle kamu emekçilerine nasıl yaklaştığını, yaklaşımının ne olduğunu defalarca ortaya koymuştur.  AKP için emek, hele hele güvenceli emek tamamen ortadan kaldırılması gereken bir kavramdır.

Hükümet ile memur sendikaları arasındaki toplu sözleşme görüşmeleriyle ilgili görüşlerini açıklayan  KESK'e bağlı Eğitim-Sen'in Zonguldak Şubesi Başkanı Orhan Yılmaz "AKP iktidarına sesleniyoruz: Gayri meşru toplu görüşmelerden vazgeçin. Hemen bugün Toplu İş Sözleşmesi masasını kuralım. Gelin  Anayasa'nın 90. maddesine uyarak emekçilerin ve hükümetin  iradesini ortaya koyduğu Toplu İş Sözleşmesini gerçekleştirelim" dedi.
AKP iktidarının beklentiyi karşılayamayacağını bildiklerini dile getiren Yılmaz, "AKP sözleşmeli personel alımlarıyla, Kamu Personel Reformu paketiyle kamu emekçilerine nasıl yaklaştığını, yaklaşımının ne olduğunu defalarca ortaya koymuştur.  AKP için emek, hele hele güvenceli emek tamamen ortadan kaldırılması gereken bir kavramdır" sözleriyle sürdürdüğü açıklamasına şöyle devam etti:  AKP emekçi düşmanı politikaları terk etmeli Kamu personel reformu ve per formans programı değil, herkese güvenceli iş, kadrolu istihdam sağlamalıdır. 4/b ve 4/c'liler, 4924 sayılı kanuna tabi olanlar ve 657 sayılı kanunun 86. maddesine tabi olarak çalıştırılanlar kadroya alınmalı, kamuda personel açığı kapatılmalıdır. Buradan siyasi iktidara sesleniyoruz: KESK, tüm emekçiler ve emekliler için 1500 TL temel ücret istiyor. Siz ise emekçilerin köle ücretine çalışmasını istiyorsunuz. KESK, herkese güvenceli iş, insanca ücret istiyor  siz ise herkesi güvencesiz hale getirmek için kamu personel reformu adı altında düzenleme yapmaya çalışıyorsunuz. KESK, kamusal alanın genişletilmesini,  sağlık ve eğitim alanlarında herkese her düzeyde ulaşılabilir, etkin ve parasız hizmet istiyor , siz ise en temel kamu hizmetlerini bile özelleştirmek, taşeronlaştırmak istiyorsunuz. KESK, çalışma yaşamında toplumsal cinsiyet ayrımcılığının kaldırılmasını, kadınlara pozitif ayrımcılık uygu lanmasını istiyor,  siz ise kadına evi, mutfağı gösteriyorsunuz. KESK, emekçilerden alınan gelir vergisinin 10 puan düşürülmesini , dolaylı vergilerin kaldırılmasını istiyor, siz ise şirketlerin vergi dilimin indirmek, vergi yükünü her geçen gün daha fazla çalışanlara yüklemek istiyorsunuz.

ACİL ÇÖZÜM BEKLİYOR
Bizim taleplerimizi  karşılayacak kaynak yaptığınız kurumlar vergisi indirimlerinden vazgeçer, sermaye hareketlerini vergilendirir, kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına alırsanız kaynak  ortaya çıkacaktır. KESK sendikalara, demokratik kitle örgütlerine baskı politikalarıyla yaklaşılmadığı, konfederasyon binalarının  basıl madığı emek mücadelesi veren insanların tutuklanmadığı bir ülkede yaşamak istiyor, siz ise  sendikaların hak alma mücadelesi veremediği, etliye sütlüye karışmadığı bir ülke istiyorsunuz.  Siyasi iktidar bilmelidir ki, içinde olduğumuz dönem ekonomik krizin etkilerinin yoğun laştığı, toplumun özgürlük ve demokrasi taleplerinin yükseldiği ülke sorunlarının acil çözüm beklediği bir dönemdir.

TOPLUM SÖZLEŞMESİ
Bugün ülkenin, halkın, yoksulların, ezilenlerin, emekçilerin ihtiyacı, özgürlükçü, eşitlikçi, demokratik değerlerin egemen olduğu; herkese onurlu bir yaşam, insanca bir ücret olanağının sağlandığı; kimsenin kimliğinden, inancından ya da  cinsiyetinden dolayı ayrımcılığa uğramadığı yeni bir "toplum sözleşmesi" ne ihtiyacı var. KESK olarak buradan hükümete ve diğer konfederasyonlara çağrıda bulunuyoruz. Gelin bu toplu sözleşme sürecini bir toplum sözleşmesi sürecine çevirelim. Gelin, kriz nedeniyle işini kaybetmiş insanlarımızın kira, elektrik, su ve sağlık giderlerini kamusal kaynaklardan sağlamayı konuşalım. Açlık sınırı altında yaşayan yurttaşlarımıza YURTTAŞLIK ÜCRETİ ödenmesini konuşalım. Bütün bunları gayri meşru toplu görüşme ortaoyununda  değil, Anayasa'nın 90. Maddesine uyarak TİS masasında konuşalım. Tersini yapmakta inat ederseniz, hukuksuzluk yapmış olursunuz. Çünkü bıçak kemiğe dayandı artık,TİS yoksa GREV VAR.!